Kurban Bayramı'na sayılı günler kala Ankara’daki kurban pazarlarında hareketlilik arttı. Anadolu'nun çeşitli illerinden getirilen büyükbaş ve küçükbaş hayvanlar kurban pazarlarında satışa sunuluyor.
Başkent’te kurulan pazarlarda hayvanlarını müşterilerin beğenisine sunan besiciler, ağırlığı, sağlık durumu, fiyatı ve bakımı konusunda alıcılarını bilgilendiriyor.
Ankara Masası’na konuşan Ankara Damızlık Koyun Keçi Yetiştiricileri Birliği Başkanı Hasan Kılınç, vatandaşları kurbanlık alımlarında dikkat etmesi gereken konularda uyarırken, küçükbaş hayvan fiyatları konusunda bilgiler paylaştı.
"Kurban satışlarında geçen yıla göre artış var"
Bu yılki kurban satışlarında geçen yıla göre artış yaşandığını ancak satışların pandemiden önceki yıllara göre ise düşük olduğunu belirten Kılınç, ”Pandemiden önceki dönemlere göre ekonomik krizin etkisi ve insanların gelirinin azalmasından dolayı satışlar daha düşük. Ama pandeminin ilk yılına göre yani geçen yıl ile kıyaslandığında ise daha fazla satışlarımız oluyor. Geçen sene kurban pazarları kurulamamıştı bu da satışları etkilemişti. Bu yıl kurban pazarları kuruldu, bunun da satışlara etkisi oldu. Satışlara bakıldığında çok iyi diyemeyiz ama geçen yıla göre biraz daha iyi.” dedi.
Kurbanlıklar 1.500 TL'den başlıyor
Bu seneki kurban fiyatları hakkında bilgi veren Kılınç, "Hayvan pazarlarında küçükbaş hayvan fiyatlarının kilosu 30-35 TL bandında. Fiyatlar 40-45 kilogram altında kurbanlık olmayacağı için 1.500 – 2.500 lira arasında değişmekte” dedi.
"Giderler yüzde 100'e yakın arttı"
Kurban fiyatlarında üretim maliyetleri göz önüne alındığında geçen seneye göre yüzde 10-15 oranında artış yaşandığını kaydeden Kılınç, “Kurban fiyatları için piyasa geneline bakıldığında pahalı deniyor. Aslında bizim talebimiz küçükbaşın canlı ağırlık alımı toptan fiyatının 35’in altında olmaması. Şu anda perakende fiyatı toptan fiyatına gidiyor. 70-80 lira olan yem fiyatları şu anda 150-160 lira oldu. Hayvancılığında yüzde 70 gideri kaba yem ve kesik yem dediğimiz yani sanayi yemi ve samandır. Yani bu da yüzde 70 üretim maliyetlerine etki ediyor demektir. Birde çoban giderleri var, onlar da yüzde 100’e yakın arttı. Kurbanlıklar geçen yıl 28 bandında satılıyordu, bu sene 30-35 arasında satılıyor. Yani herhangi bir fark pek yok. Yüzde 15 fark ya var ya yok.” İfadelerini kullandı.
Kurban alırken nelere dikkat edilmeli?
Kılınç, kurban pazarına gitmeye hazırlanan tüketicilere ise şu uyarılarda bulundu:
“Kesildikten sonraki ağırlığa yani sadece et kısmına karkas denir. Kurban alacakların karkas ağırlığına dikkat etmesi gerekir. Normalde hayvancılıkta bir hayvan canlı 50 kilogram geliyorsa 25 kilogram karkas ağırlık yapar. Böyle bir kaba hesap yapılır. Bu hayvanın etlilik durumuna göre 47-45’e düşebilir. Şimdi hesapladıklarında 16 kilo et denildiğinde, 32 kiloluk bir hayvan kesiyorlar demektir. 32 kiloluk bir hayvandan kurban olmaz. O muhtemelen küçük kuzudur –ki dini inanışa göre hayvanın 6 ay olması gerekiyor, 6 ay kesilecekse de fiziki olarak annesi kadar olması şartı aranır. Bu da demek oluyor ki, 23 kilonun altında karkas ağırlığı olan kurban olmaz. Adaklık olabilir veya başka bir şeydir. Dolayısıyla kurban kestim denemez. Buna vatandaşlarımızın dikkat etmesi gerekli. Hayvanların küpesi muhakkak olmalı ve sisteme kayıtlı olmalıdır. Vatandaşlar alacakları hayvanın küpe numarasını bakanlığın bir uygulaması var, oradaki sistemden girip kayıtlı olup olmadığını kontrol edebilirler. Küpesiz hayvan belki sağlıksız olabilir, çalıntı bir hayvan olabilir, başkasının hayvanını getirip oradan satabilirler buna ortak olmasınlar. Hayvanın topal olup olmadığına, gözleri sağlıklı mı ona bakmalılar. Hayvanı yürüttüklerinde, yüzüne baktıklarında canlı, diri duruyor mu ona baksınlar.”
"İthal hayvan değil yerli hayvan alın"
Kılınç, vatandaşları yurtdışından kurban ithal edenlere karşı milli duruş sergilemeleri konusunda çağrıda bulunarak,” Yurtdışından kurbanlık ithal edip de 1.600 lira yerine 900 liraya diyenlere lütfen kimse pirim vermesin. Kendi yetiştiricilerimizi yerle bir ediyoruz. Yarın bizim için geç olabilir, yerli yetiştirici arayabiliriz. Çünkü hayvancılık zarar ettiği sürece bırakılmaya başlanacak. Bu iş bırakılırsa zor günler görebiliriz. Bu herkesin yapabileceği bir iş değil. Bu sefer tamamen ithalata bağımlı hale geleceğiz. O zaman bu fiyatlara da alamayabiliriz. Malum son 2-3 yıldır dünya genelinde gıda fiyatlarında artışlar var. Bu yüzden yerli üreticimizi kollamamız da yarar var. Sadece yarar değil bu aynı zamanda milli bir duruştur. Bir emek veriyoruz, yetiştiriciler olarak pazara sunuyoruz o pazar değeri de ülkenin şartları doğrultusunda olması lazım. O yüzden tüketicilerin yerli tüketime dikkat etmelerini istiyoruz.” dedi.
