Mamak Belediye Başkanı Murat Köse’nin göreve geldiği günden itibaren üzerinde durduğu Gökçeyurt Mahallesi'nde 23 dönüm arazi üzerine kurulan ve 20 bin lavantanın bulunduğu ‘Lavanta Bahçesi Projesi’ misafirlerini ağırlamaya başladı.
Mamaklı üreticilere alternatif ürün imkanı sunmak ve vatandaşların hoş vakit geçirebileceği alanlar oluşturabilmek adına hizmete giren ‘Lavanta Bahçesi’nde Mamak Belediye Başkanı Murat Köse basın mensuplarını ağırladı.
Artık şehrin ışıltılı hayatının insanlara huzur vermediğini, yeşil ile doğa ile iç içe mekanlara ihtiyaç olduğunu söyleyen Köse, bu ihtiyacı karşılamak için bitkilerin bol olduğu ve insanların toprakla temas edebileceği, gezebilecekleri projeler oluşturduklarını söyledi.
Lavanta bahçesinde nikah töreni, fotoğraf çekimi, turistik gezi alanı gibi sosyal faaliyetlerin yanı sıra elde edilecek ürünlerin de tıpta ve kozmetikte kullanılmasını amaçladıklarını söyleyen Başkan Köse, toprak kokusu özleyen herkesi Mamak’a davet etti.
“Mottomuzu değiştirerek ‘Mamak daha güzel oluyor’ diyoruz”
Köse, “Bugün sizlerle iki yıldır üzerinde titizlikle çalıştığımız hasat alma aşamasına kadar getirdiğimiz lavanta bahçemizle ilgili hem bilgi vermek hem de projemiz yerinde görmenizi sağlamak amacıyla bir aradayız. Biz iki yıl önce şöyle demiştik, ‘Güneş yüzlü Mamak’ın altın kalpli insanlarına daha güzel bir Mamak yakışır’. Mottomuz Mamak daha güzel olacaktı. İçinde bulunduğumuz lavanta bahçemizle de projelerimizi hayata geçirdiğimiz için artık mottoyu değiştirerek diyoruz ki, 'Mamak daha güzel oluyor'. Her şey önce hayal etmekle olur. Lavanta bahçemiz de bizim doğa ile ağaç ile bitkilerle yeşille toprak ile hayallerimizin bir parçası olarak karşımızda duruyor” ifadelerine yer verdi.
“Toprak kokusunu özleyen Mamak’a gelsin diyoruz”
Öncesinde tarla olan alanın lavanta bahçesine dönüştürülmesinin önemine değinen
Köse, “Bu güzel mekan 23 dönüm. 20 bin civarında lavanta ekildi. Bu projeye başladığımızda lavanta bahçemiz bir tarlaydı. Biz artık insanların şehirde bunaldığını, betondan asfalttan bıktığını biliyoruz. İnsanın doğa ile iç içe mekanlara ihtiyacı var. Toprak kokusunu özleyen Mamak’a gelsin diyoruz. Ülkeler şehirler birbiriyle yarışıyor, ilçeler de yarışıyor. Şehrin hangi özelliği ön plana çıkarılmalı diye baktığımızda, şehirde yaşayan insanların huzur içinde olması, yaşadığı şehirden mutluluk duyması, bir taraftan da bir cazibe oluşturarak başka şehirlerden, ilçelerden inşaların ekonomik olarak bir katkı yapması açısından baktığımızda, şehirlerin rekabet içinde olduğunu biliyoruz. Biz de buna acaba nasıl katkı veririz, Mamak’ın hangi özelliğini ön plana çıkartabiliriz diye düşündüğümüzde yeşili, suyu ve doğasını seçtik. İç turizm açısından da bakılabilir bu. Bir taraftan da bir huzur ortamı olsun istiyoruz” değerlendirmesinde bulundu.
"Ekolojik köy önümüzdeki dönem hizmete başlayacak"
Gençleri tarıma teşvik etmek ve tarım konusunda bilgilendirmek amacıyla ekolojik köy projesini de hayata geçirmeye başladıklarını söyleyen Köse,” Özellikle gençlerimize, tarımın nasıl yapıldığını, bir domates fidesi ile bir biber fidesi nasıl ayrılacağını, onların nasıl ekildiğini, bir ağaçta meyvenin çiçekten itibaren meyveye nasıl dönüştüğünü, nasıl toplandığını görsün istedim. Dolayısıyla bir ekolojik köy projesi oluşturduk. Bunla ilgili hemen yakınımızda yine 23 dönüm bir arazi üzerinde projeyi hayata geçirmeye başladık. Birinci etabı tamamlandı, yapısal çalışmalar devam ediyor. Orada şu anda 30 bin bitkiyi aromatik ve tıbbi bitkiyi toprakla buluşturduk. Bu yıl ikinci yılımız hasadını da yaptık. Önümüzdeki dönemde inşallah hizmet vermeye başlayacak. Hemen onun arkasında 100 dönümlük bir alanda sebze ve meyve bahçeleri oluşturuyoruz. Önümüzdeki yıl sizleri çilek toplamaya inşallah orada davet edeceğim. Mesela Batı'da, Avrupa'da var böyle yerle. İnsanlar gidiyor kendi topluyor, kendi hasadını yapıyor sonra kilo ile satın alıyor. Bu anlamda çok değerli buluyoruz.” dedi.
"Lavanta yetiştiriciliğinde hiçbir kimyasal kullanılmıyor"
Lavantanın kendi kendine yetişen bir bitki olduğunu belirten Köse, “ İlk yıl bir süre damlama yöntemi ile su kullandık. Birinci yıldan sonra artık suya ihtiyacı olmuyor. Lavanta yetiştiriciliğinde hiçbir kimyasal kullanılmıyor. Zaten kimyasal olsa arılar gelmez. Bu açıdan da tamamen doğal bir ortam. Özellikle suya ihtiyacı olan ama tarımın yapılmadığı arazilerde , lavanta ekiminin ekonomiye katkı vereceğini, o mekanların üretime dönüşeceğini görüyoruz.” dedi.
"Kadın istihdamına önem verdik"
Lavanta bahçesinin hem sosyal aktivite kaynağı hem de hasat sonrası ekonomik bir değer olduğunu aktaran Köse, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bizim için insanı yaşat ki devlet yaşasın ilkesi üzerinden bu tür mekanlarımızın tamamını ücretsiz olarak halkımıza sunuyoruz. Görsellikle beraber burada bir kadın istihdamının artırılması konusunda da çok önemli fonksiyonu olduğunu düşünüyoruz. Lavanta bahçelerinin, tarlalarının sayılarının yıl içerisinde önümüzdeki yıllar içerisinde çok daha fazla artacağını öngörüyoruz”
"Farklı ürünler elde ederek onların piyasada yer bulmasını sağlıyoruz"
“Burada istihdama katkıyla beraber ekonomik değeri de üretiyoruz. Yakın zamanda kadın kooperatifimizin bir marketle yaptığı anlaşmadan bahsetmek isterim. 30 bin adet lavanta buketi alımı yapacak şekilde bir anlaşma sağladık. Rakamları 4 lira ile 10 lira arasında değişiyor. Özellikle özel ortamda damıtılarak üretilen lavanta yağı, çok fazla sektörlerde kullanılıyor. Sabunun önemli bir etken malzemesi olarak hem koku, hem de vücuda verdiği stresi azaltan etkisiyle beraber çok ciddi katkısı olduğunu düşünüyoruz. Tabii ki yine çok bilinmiyor ama lavanta çayı da özellikle bir bardak suya iki parça lavanta , kurutulmuş lavanta parçasını bıraktığınızda 10, 15 dakika içinde demlenmesiyle beraber onu süzüp içildiğinde bir ferahlık duygusu, stresi azalttığını ve ilave uyku saati kazandırdığını biliyoruz. Mesela lavanta yastığı yapıyoruz, uyku gözlüğü yapıyoruz. Dolayısıyla farklı ürünler elde ederek onların piyasada yer bulmasını sağlıyoruz.”
"Ankaralıları lavanta bahçemize davet ediyorum"
“Lavanta endüstriyel bir ürün. Ekonomik bir değer olarak da aynı zamanda kullanılan bir ürün. Katma değeri çok yüksek bir ürün. Tıpta ve kozmetikte kullanılıyor. Bu sürecin içinde daha çok kullanıldığını göreceğiz. Lavanta bahçeleri artık Türkiye’nin değişik yerlerinde ün yapıyor. İnsanlar da ‘Şurada lavanta bahçesi varmış gidelim’ diyorlar. Tüm Ankaralıları artık çok uzağa gitmek yok diyorum ve lavanta bahçemize davet ediyorum”
