Eleştiriden Korkmanın İnsani Yüzü

Büşra Ünal
|

Eleştirilmek, çoğu insan için kaçınılmaz olsa da genellikle rahatsız edici bir tecrübe. 


Peki, neden birçoğumuz için eleştirilmek bu kadar güç bir durum? 


Bu sorunun cevabı, aslında biz insanların sosyal varlıklar oluşumuzda ve öz benlik algımızda yatmakta.


Bir kere, eleştiri aldığımızda bu genellikle kişisel kabul ediliyor. Bu durumda eleştiriyi alan kişinin kendi kimliğini, değerlerini veya yaptığı işi bazen sorgulamasına neden olabiliyor.


Örneğin, bir iş yerinde yapılan bir sunum sonrası eleştirilen bir çalışan, kendini yetersiz hissediyor ve bu da iş performansını olumsuz etkileyebiliyor.


Eleştirilmekten korkmamızın bir diğer nedeni de çoğu zaman eleştirinin yapıcı bir şekilde sunulmamasıdır.

Eleştiri, yapıcı olmaktan ziyade bazen de yıkıcı bir nitelik taşıyabiliyor; bu da alıcı üzerinde demoralize edici bir etki yaratıyor. Mesela, bir arkadaşınızın sizi sürekli eleştirmesi, ilişkinizi zedeleyebiliyor ve sizin bu arkadaşınızla vakit geçirme isteğinizi azaltabiliyor.


Ayrıca, eleştirilmek sosyal çevremizdeki yerimizi tehdit eder gibi görünebilir. 

İnsanlar olarak kabul görme, sevilme ve takdir edilme ihtiyacı içerisindeyiz. Bu nedenle, eleştiri karşısında bu ihtiyaçlar tehlikeye girdiği için doğal olarak korkarız. Sınıf içinde öğretmen tarafından eleştirilen bir öğrenci, arkadaşları arasında mahcup olabilir ve bu durum sosyal çevresindeki yerini sorgulamasına neden olabilir.


Eleştirilmekten korkmanın bir diğer boyutu da geçmiş deneyimlerle ilgilidir. 

Önceki olumsuz eleştiri deneyimleri, insanın yeni eleştirilere karşı daha savunmacı ve korkulu olmasına yol açabiliyor. Çocukken sürekli eleştirilen bir birey, yetişkinlikte de eleştirilere karşı daha hassas olabiliyor.


Yapıcı eleştirinin farkında olmak ve bunu kabul etmek, bu korkuyu aşmada önemli bir adım.

Yapıcı eleştiriyi, kişisel gelişim için bir fırsat olarak görebilmek, bize kendimizi ifade etme ve geliştirme şansı verir. İş yerinde yapılan bir eleştiri sonrası bunun üzerine düşünmek ve gerekli düzenlemeleri yapmak, hem iş verimliliğini hem de kişisel tatmini artırabilir.


Eleştirilmekten korkmak çok doğal bir durumdur. 

Bu korku, insanın sosyal yapıda var olma ve kabul görme ihtiyacından kaynaklanır. Ancak bu korkuyla yüzleşmek ve onu aşmak, kişisel ve profesyonel anlamda büyümemizi sağlayacak önemli bir adımdır. 

Yapıcı eleştiriyi kabul etmek ve ondan öğrenmek, bizleri daha iyi birer birey yapabilir. 

Eleştiri almak her zaman kolay değildir, ama doğru bir perspektifle ele alındığında, bizi geliştiren bir araç haline gelebilir. 

Korkularımızla yüzleşmek ve onları aşmak, eleştiriyi güçlendirici bir deneyim haline getirebilir. Yani eleştiri, doğru kullanıldığında açılan bir kapıdır; bizi daha bilinçli, daha yetenekli ve daha duyarlı kılar. Eleştiriden korkmak yerine, onu kucaklamayı öğrenmek, yaşamımızdaki birçok kapıyı aralayabilir.


Bu yüzden, eleştirildiğimizde bu durumu kişisel bir saldırı olarak görmek yerine, kendimizi geliştirme fırsatı olarak değerlendirmeliyiz. 

Böylece hem kariyerimizde hem de kişisel yaşamımızda daha olumlu sonuçlar elde edebiliriz. Eleştiriler karşısında gösterdiğimiz olgunluk ve öğrenme isteği, aslında bizim en büyük gücümüz olabilir. 

Eleştiri, sonuçta bir başkasının gözünden kendimizi görebilmemizi sağlayan bir ayna. Bu aynadan bakarken gördüğümüz yansımayı geliştirmek, tamamen kendi ellerimizde.


http://www.ankaramasasi.com/makale/53197/elestiriden-korkmanin-insani-yuzu
Etiketler: Eleştirilmek

Yorumlar (0)