Ya Hep Ya Hiç: Hayatımızdaki Büyük Kumar

Büşra Ünal
|

Hayatımızdaki pek çok karar anı aslında birer tercih meselesidir. 

Ancak bazen bu tercihler 'ya hep ya hiç' şeklinde bir boyut kazanır. Peki, bu ne demek? 

Bu, genellikle her şeyi kazanma veya tamamen kaybetme riskini göze aldığımız durumlar için kullanılan bir deyimdir. Hani bir futbol takımı maçın son dakikalarında kalecisini de rakip sahaya yollar ya; işte o anlar bir nevi 'ya hep ya hiç' anlarıdır.


Bazı insanlar için hayat, gri tonlarını kabul etmeyen bir palettedir. Her şey ya siyahtır ya beyaz; arada kalan her renk huzursuzluktur. Bu, birçok durumda işlerini kolaylaştırsa da, bazen de gereksiz yere hayatlarını bir kumarhaneye çevirir. İşte 'ya hep ya hiç' burada devreye girer. 

Ya tam istediğinizi alırsınız, ya da hiç.


Hep ya da Hiç...


Diyelim ki, bir iş görüşmesindesiniz ve sizden önceki adaylar arasında oldukça parlak kişiler var. Bu durumda 'ya hep ya hiç' moduna geçip, tüm kartlarınızı masaya yatırabilirsiniz. Belki de fark edilmek için risk almak, sıradanlığı kabul etmemek gereklidir. Ancak unutmayın ki, bu tür bir yaklaşım her zaman olumlu sonuçlar doğurmayabilir.


Bir başka örnek, ilişkiler alanında karşımıza çıkar. İki insan birbirine delicesine aşık olabilir ve her şey mükemmel giderken, bir gün biri, ilişkiyi tamamen bitirebilecek bir ultimatomla karşı karşıya kalabilir: 'Ya evleniriz ya da ayrılırız.' 

Bu, oldukça keskin bir 'ya hep ya hiç' örneğidir ve genellikle ilişkinin doğasını tamamen değiştirir.



'Ya hep ya hiç' durumları genellikle stres ve baskı altında karar vermek zorunda kaldığımız zamanlarda ortaya çıkar. 

Bu baskı, bazen dışarıdan gelirken bazen de tamamen kendi içimizden yükselir. Örneğin, bir yazar, ilk romanını yazarken kendini bu tür bir baskı altında bulabilir: 'Bu kitap tutmazsa, bir daha asla yazarlık yapmayacağım.' Bu, kariyerinde 'ya hep ya hiç' yaklaşımı benimsemiş biridir.


Ekonomik kararlar da çoğu zaman 'ya hep ya hiç' mantığıyla alınır. Bir yatırımcı, tüm birikimini tek bir girişime yatırabilir. Bu karar, hayatını zenginlik içinde sürdürmesine olanak tanıyabileceği gibi, tüm birikimini kaybetmesine de yol açabilir.



Psikolojik açıdan bakıldığında, 'ya hep ya hiç' düşüncesi, genellikle mükemmeliyetçilikle ilişkilidir. Mükemmeliyetçi kişiler, sadece en iyi sonucu kabul ederler ve orta yolu ya da 'yeterince iyi'yi göz ardı ederler. 

Bu, onların sürekli olarak yüksek stres altında olmalarına neden olur.



Ya hep ya hiç, hayatımızın kaçınılmaz bir parçası gibi görünse de, her zaman en iyi strateji olmayabilir. 

Hayat, genellikle tonlar ve nüanslarla doludur ve her zaman siyah ya da beyaz arasında bir seçim yapmak zorunda değilizdir. 

Bazen orta yol, en sağlıklı ve en akılcı yoldur. 

Ancak şüphesiz ki, 'ya hep ya hiç' anlar yaşamın kaçınılmaz bir parçasıdır ve bazen hayatımızı kökten değiştirecek kararları almamız gerektiğinde bu anlar devreye girer. 

Bu yüzden, bu tür bir karar almadan önce iyi düşünmek, sağduyulu hareket etmek ve olası sonuçları göz önünde bulundurmak esastır. 

Ancak unutmayın, bazen en büyük başarılar, en büyük risklerle gelir.


http://www.ankaramasasi.com/makale/53201/ya-hep-ya-hic-hayatimizdaki-buyuk-kumar

Yorumlar (0)