Mehmet Ceyhan: Şüphe uyandırıcı!

Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mehmet Ceyhan, koronavirüs aşısı konusunda bir devlet başkanının açıklama yapmasını “şüphe duyurucu” olarak niteledi.
Ankara Masası
|
14 Ağustos 2020, Cuma - 17:55
Mehmet Ceyhan: Şüphe uyandırıcı!

Prof. Dr. Ceyhan,  devletlerin, siyasetçilerin ve firmaların açıklama yaparken asıl konuşması gereken bilim adamlarının ise sustuğunu vurguladı.

Prof. Dr. Mehmet Ceyhan, aşı çalışmaları ile aşı güvenirliğine ilişkin Ankara Masası’ndan Gökhan Gökyıldırım’ın sorularını cevaplandırdı.

Aşının üretim sürecinin ilaçtan çok farklı olduğunu anlatan Prof. Ceyhan, ilacın hastaya aşının ise sağlıklı insanlara verildiğine işaret etti.

Prof. Dr. Ceyhan, hastanın iyileşmek için bazı yan etkileri göze alabileceğini, ancak aşıda sağlıklı milyonlarca insana hastalık bulaştırma riski olacağını vurguladı.

Salgın sebebiyle dünyadaki 8 milyar insanın aşılanacağına dikkati çeken Prof. Dr. Ceyhan, bu yüzden bilimsel prosedürlerin tam olarak uygulandığı uzun bir süreç yaşandığını ifade etti.

Prof. Dr. Mehmet Ceyhan, “Zaten böyle olduğu içinde normalde bir aşının bir molekülün aşı adayı olarak gösterilmesinden insanlara uygulanmaya başlaması arasında geçen süre ortalama 15 yıldır. Tabi böyle bir salgın olunca bu özellikle güvenlik çalışması aşaması biraz daha kısa tutuluyor. Çünkü milyonlarca insanların öleceği tahmin ediliyor orada ciddi olmayan yan etkiler de göze alınabilir diye düşünülüyor.” dedi.

Aşı denemelerinin daha çok gençler üzerinde yapıldığını anlatan Prof. Dr. Ceyhan şöyle devam etti:”  Şimdi diyelim ki ilaç geliştirildi o aşı arkasından esas korumak istediğimiz düşünün mesela bir Covid-19 aşısı çıktı. belki insanlar çok istekli olmayacaklardı. çünkü ben zaten bu hastalığı hafif geçireceğim diye düşünecekti. esas ulaşmak istediği yani 65 yaş üstü ve bağışıklığı etkileyen ve kronik hastalığı olan bağışıklık yetmezliği olan hastalar bu kişiler de ayrıca çalışma yapılıyor. Onlarda da aynı doz etkili midir ayrıca bakmak lazım.  aşının daha çok yolu var.”

Prof. Dr. Ceyhan, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in aşıyı buldukları yönündeki açıklamasını da eleştirdi.

Prof. Dr. Mehmet Ceyhan şunları söyledi:

“AŞIYLA İLGİLİ DEVLET BAŞKANININ AÇIKLAMASI ÇOK ŞÜPHE DUYURUCU BİR DURUM”

Rusya işte devlet başkanı tarafından bir açıklama ile gündeme geldi. Bir aşının geliştirilmekte olan bir aşıyla ilgili devlet başkanının açıklaması çok şüphe duyurucu bir durum. Normal çalışmalar yapılır, bilimsel dergilerde yayınlanır. Arkasından bir sonraki aşamaya geçilecek kadar yeterli veri oluşturulur ve bir sonraki aşamaya geçeriz.  Rus aşısı mesela Ruslar geliştirmeye başladıklarını ve kısa süre içinde denemelere başlayacaklarını bilimsel çalışmaları başlatacağını açıkladı. 2 ayda bu saydığım çalışmaların hepsinin yapılması mümkün değil.”

Bilim Kurulu üyesi Prof. Dr. Mehmet Ceyhan, İngilizlerin, Amerikalıların hatta Çinlilerin aşılarının bugün çok daha önde ve ileri aşamada olduğunu ifade etti.

“DEVLET GÖREVLERİ KONUŞUYOR BİLİM ADAMLARI SUSUYOR”

Aşının bulunduğu yönündeki açıklamaların halkın gevşemesine yol açtığına dikkati çeken Prof. Dr. Ceyhan,  “Aşı da bulunmuş diye daha rahat davranmaya başlıyorlar. Onun için çok dikkatli olmalıyız bu sözleri söylerken. Bu açıklamaların genellikle bilimsel ortamda yapılması lazım. Tabi ki sayın Putin bunların hepsini çok iyi biliyor  Peki neden böyle bir açıklama yapmadı? Nedeni gayet açık. Covid-19 diye bir aşı geliştirirse çok büyük bir pazar oluşacak, bu pazarda pay kapmaya uğraşacaklar. işte Amerika da açıklama yapıyor Rusya da, Çin de. Fakat maalesef ya devlet görevlileri açıklama yapıyor ya da firmalar. Aşıyı geliştiren ve yan etkilerini bilen bilim adamlarından bir açıklama gelmiyor.” dedi.

Prof. Dr. Mehmet Ceyhan, pandeminin doğal afetlerden daha yıkıcı olduğunu da ifade etti.

“HALKIN DA OLUMLU ŞEKİLDE KATILMASINI İSTİYORSA DEVLETİN ŞEFFAF OLMASI LAZIM.”

Salgının sağlık alt yapısını bozduğuna işaret eden Prof. Dr. Ceyhan, sözlerini şöyle tamamladı:

 “Dolayısıyla bu topyekün herkesin birlikte mücadele etmesi gereken bir durum. Bunun iki ayağı var bir devlet ayağı var bir de halk ayağı var. Şimdi devletin alması gereken tedbirler var. Halkın da bunu uyumu var.İki  tarafın yapacağı şeyler bunlar ama eğer  devlet halkın da bu işi tamamen olumlu şekilde katılmasını istiyorsa devletin tabi şeffaf olması lazım. Yani işte maskeni tak mesafeni koru dediğin zaman maske takmadığında mesafeye uymadığında halk da başına neler geleceğini bilmek durumunda. Şimdi buradaki en büyük sıkıntılardan bir tanesi sürekli çok iyi olduğumuzu her şeyi halletmiş şeklindeki açıklamalar, bunlar gerçekten halkı rehavete sürüklüyor.”

“BUNUN HER TARAFI ŞEFFAFLIKLA İLGİLİ”

“ Bakın, bu sadece sosyal yaşam falan açısından değil.  Dikkat ederseniz işte Rusya aşı buldu diye bir yalan haber borsada her şeyi değiştirdi birden bire. Altın ciddi derecede düştü ,borsa yükseldi falan. Sonra bunun doğru olmadığı anlaşılınca tekrar yeniden değişime uğradı. Yani her tarafı  bunun şeffaflıkla ilgili.”

“TÜRKİYE’DE SON DÖNEMLERDE ÇOK CİDDİ VAKA ARTIŞLARI YAŞIYORUZ”

“ Tabi ki rakamlara insanın şüpheyle bakmasının nedeni şu: Gerçekten, özellikle belli bölgelerde Türkiye’de son dönemlerde çok ciddi vaka artışları yaşıyoruz. Örneğin bir tanesi de Ankara bunlardan. Şimdi insanlar bakıyor etrafındaki çember gittikçe daralıyor. Daha önce televizyondan dinlediği, gazeteden okuduğu vaka haberleri artık yakınlarında çıkmaya başlıyor. Çalıştığı iş yerinde akrabalarının içerisinde böyle olunca bir tedirginlik ortaya çıkıyor. Açıklanan rakamlar da bunlara çok uymuyor ise insanlarda bir şüphe duyuyor.”

”HİÇ KİMSENİN RAKAMLARDAN BİR HABERİ YOK, BİR BİLGİSİ YOK.”

“ Ama bir taraftan da baktığınızda bu rakamları Türkiye’de çok az kişi biliyor. Yani örneğin Bilim Kurulu falan biliyordur. Hiç kimsenin rakamlardan bir haberi yok ,bir bilgisi yok. Bu sadece Sağlık Bakanlığı, işte Hükümet , bakanlıkta, işte laboratuvarda ve birkaç kişi dahilindedir. Geri kalan bizler de bilmediğimiz için rakamları, bu rakamlar doğru değildir deme şansımız yok. Çünkü elimizde öyle bir veri yok. Fakat şöyle bir veri var: Velev ki bunlar tam Türkiye’nin gerçek rakamları olsun,  zaten bu sayının yani bizim her gün tanık olduğumuz vaka sayının en az 10, 15 belki 20 katı kadar, tanık olmadığımız çünkü belirtisi olmayan ama virüs bulaştırma potansiyeline sahip insan var. O yüzden herkesin bir defa yani rakamlara güvense bile bizde mevcut bu korona virüs pozitif insan sayısının bu açıklanan rakamların 10, 20 kat üzerinde olduğu düşünülmesi lazım zaten.” 

http://www.ankaramasasi.com/haber/78294/mehmet-ceyhan-suphe-uyandirici
İlginizi Çekebilir

Yorumlar (0)

Yorumunuz İletilmiştir.