Ankara’da partililer ile birlikte kahvaltılı basın toplantısında bir araya gelen BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, gündeme ilişkin önemli açıklamalarda bulundu.
İl il ziyaretlerini sürdürerek vatandaşlarla bir araya geldiklerini belirten Destici, 30’un üzerinde il 100’ün üzerinde ilçeyi gezdiklerini aktardı. En çok ziyaret yapan, halkın içinde olan siyasi parti olduklarını vurgulayan BBP lideri Destici, Şırnak, Ardahan, Siirt, Bitlis ve Diyarbakır ziyaretlerinden de bahsederek CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun iddia ettiği gibi Türkiye’de bir Kürt sorununun olmadığını söyledi.
Söz konusu illerde hiçbir vatandaşın gündeminde Kürt meselesinin yer almadığını belirten Destici, “Devlet tam terörle mücadelede büyük bir başarı kazanmış, terörün adeta belini kırmış, terörü yok etme seviyesine getirmiş, dışarda terör örgütlerine harekâtlar başarıyla sürdürülüyor, bu arada bakıyorsunuz ana muhalefet partisi genel başkanı ‘kürt sorunu’ diyor. Bunu da ‘biz HDP ile Meclis'te konuşacağız’ diyor. Peşine İYİ Parti sözcüleri farklı açıklamalar yapıyor. Biri çıkıyor diyor ki ‘HDP'yi şeytanlaştırmayın’ öbürü diyor ki, ‘Genel başkanımız HDP'yi PKK'nın yanında konumlandırıyor’. Biz de diyoruz ki; genel başkanınız bunu söylese de biz duysak. Sonra genel başkan çıkıyor, ‘Meclis'te şu kadar oy almış, Meclis'te başkan vekili var dolayısıyla meşrudur .Bu sorunu da onlarla konuşmak gerekiyor’ diyor. Bir anda iş bu noktaya geliyor.” diye konuştu.
"Kürt sorunu vardır demek yetmez, tarif edeceksiniz"
‘Kürt sorunu vardır’ diyen siyasilere çağrıda bulunan Destici, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Açık çağrı yapıyorum; Sayın Kılıçdaroğlu, Sayın Akşener, Sayın Babacan, Sayın Davutoğlu, Sayın Karamollaoğlu ve kim Kürt sorunu var diyorsa hepsine söylüyorum. Şunu bir tarif edin, Kürt sorunu derken neyi kastediyorsunuz? Ben böyle bir sorun görmüyorum. Vatandaşımızın gündeminde böyle bir sorun yok. 'Kürt sorunu vardır.' demek yetmez, tarif edeceksiniz. Bunu tanımlayacaksınız. İki, sonra da kafanızdaki çözüm önerisini söyleyeceksiniz. Bunu HDP ile gizli kapılar arkasında konuşmayacaksınız. Vatandaşın gözünün önüne çıkacaksınız, diyeceksiniz ki; Kürt sorunu vardır ve çözümü de şudur. Bakın HDP söylüyor, PKK'nın siyasi uzantısı ne diyor? Türkçe dışında ana dilde eğitim, Türk kavramının anayasadan çıkartılması, özerklik vs. diyor. Yani bölücülüğe ait ne varsa diyor. Siz böyle mi söylüyorsunuz? Yoksa ortaya bir laf atıp hem terörle mücadeleye zarar vermek, hem milletin kafasını karıştırmak, huzurunu bozmak, devletin varlığını, ülkenin bütünlüğünü önlemek mi istiyorsunuz? Hiçbir siyasetçiye yakışmaz. Bunu tehlikeli buluyorum.”
