Sümer, Babil, Asur ve Elam gibi birçok medeniyeti içinde barındırmış Mezopotamya Dicle ve Fırat nehirleri arasında yer alıyor. Dicle ve Fırat nehirlerinin vadileri ile bu iki nehrin arasında kalan topraklar için bu isim kullanılır. Mezopotamya, güneyde Basra Körfezi, kuzeyde Güneydoğu Toros Dağları, doğuda Zagros Dağları, batıda Suriye Çölü ve Arabistan Çölü ile çevrilidir. Doğu Anadolu Bölgesi'ndeki karlı dağlardan doğan ve Güneydoğu Toroslardaki kar ve yağmur sularıyla kabaran Dicle ve Fırat, Bağdat yakınlarında birbirlerine çok yaklaşır ve Kurne'de birleşirler. Birleştikten sonra Şattü'l Arap ismini alan nehir, Basra Körfezi'nden denize dökülür. Nehirlerin oluşturduğu dar toprak şeridinin iki yanı çöldür. Dicle ve Fırat'ın sürükleyip getirdiği topraklar Mezopotamya'nın güneyinin çok verimli olmasına sebebiyet vermiştir. Dümdüz uzanan ova, Mezopotamya'nın kuzeyinde oldukça bereketli ve daha ılıman iklimli bir yaylaya dönüşür.
Mezopotamya bölgesinde Adıyaman, Batman, Diyarbakır, Gaziantep, Kilis, Mardin, Siirt, Şanlıurfa ve Şırnak illeri yer alır.
Mezopotamya tarihi
Mezopotamya, Sümerler, Akadlar, Babilliler, Asurlular ve Aramiler gibi dünyanın en tanınmış ve köklü medeniyetlerine ev sahipliği yapmıştır. Verimli toprakları ve uygun iklim şartları nedeniyle çok eski zamanlardan beri yoğun göçe sahne olmuş Mezopotamya, birçok farklı kültürün karıştığı bir bölge ve medeni gelişime sahne olmuştur. Bilinen ilk okuryazar topluluklara ev sahipliği yapmış bu bölgede birçok medeniyet gelişmiştir ve bu sebeplerden "Medeniyetler Beşiği" olarak da anılmıştır. Mezopotamya olarak anılan belirli bir siyasi yapı olmadığı gibi sınırları belirli bir bölge değildir.
