AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın milletvekilleriyle buluşması sonrası açıklamalarda bulundu.
Ömer Çelik, CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel'in Kur'an kurslarıyla ilgili sözlerine tepki gösterirken " Sürekli olarak demokrasiden bahsediyorsunuz meşru seçilmiş AK Parti'ye karşı bu zehirli dili kullanırken, terör örgütüne karşı mutedil bir dil kullanıyorsunuz. İşte bu demokrasinin demokrasi denilerek çalınmasıdır. 28 Şubat'tan daha vahşi şekilde çocukların Kur'an kursu eğitimi almasıyla ilgili olarak Diyanet İşleri Başkanlığı'nın nasıl hedef alındığını gördük. Ortaçağ zihniyeti bunlardan rahatsız olmakla eşdeğer bir yaklaşımdır." dedi.
Ömer Çelik'in açıklamalarından öne çıkan noktalar şöyle:
Cumhurbaşkanımız milletvekilleri ile görüşmesinde ülke ve uluslararası siyasetle ilgili fotoğrafları çekmeye önem veriyor. Milletvekilleri değerlendirmelerini paylaştı. Soruları cumhurbaşkanımız yanıtladı ve not alındı.
2023'e giderken, bütün stratejilerin ortak akılla belirlenmesi bakımında bu toplantıların yapılması hem de bundan sonra sahada nasıl bir stratejiyle yürünmesi bakımından bir harita çıkarılacak.
"Zehirli bir dil kullanıyorlar"
Son zamanlarda karşımızda pek çok meydan okuma var. Siyasi, ekonomik açıdan Sayın Cumhurbaşkanımız arkadaşlarımızla paylaştı. Sayın Cumhurbaşkanımıza, AK Parti'ye karşı vatandaşlarımıza karşı dozu artan bir yıkım siyasetine dönüşen zehirli bir dil kullanıldığını görüyoruz. AK Parti buna karşı mücadele verecektir. Geçmişte bunu vesayet adına yapıyorlardı şimdi demokrasi, hukuk, özgürlük diyorlar ama son derece zehirli bir dil kullanmaya devam ediyorlar.
Sürekli olarak demokrasiden bahsediyorsunuz meşru seçilmiş AK Parti'ye karşı bu zehirli dili kullanırken, terör örgütüne karşı mutedil bir dil kullanıyorsunuz. İşte bu demokrasinin demokrasi denilerek çalınmasıdır. 28 Şubat'tan daha vahşi şekilde çocukların Kur'an kursu eğitimi almasıyla ilgili olarak Diyanet İşleri Başkanlığı'nın nasıl hedef alındığını gördük. Ortaçağ zihniyeti bunlardan rahatsız olmakla eşdeğer bir yaklaşımdır.
Terörle mücadele
Milletvekillerimizle, vatandaşlarımızla birlikte bu sinsi çalışmaya karşı çok daha kararlı çalışmayı, mücadeleyi sürdüreceğiz. Bunu herkes görecek. PKK'nın Suriye kolunun saldırıları karşısında sessiz kalanlar, Türkiye'nin egemenlik haklarını korumak için gerekli olan tezkereye hayır diyenler, bu dili Cumhurbaşkanı'na karşı kullanmaktan çekinmiyorlar.
İslam düşmanlığı, Türkiye düşmanlığıyla ilgili gelişmeleri takip ediyoruz. Almanya'daki Müslüman mezarlığına saldırıyı kınıyoruz. Bu saldırılarla ilgili geri adım atılması söz konusu değildir. Bununla mücadele etmeye devam edeceğiz. Yetkili makamların üzerine düşenleri yapmasını bekliyoruz.
Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarına tepki
Sayın Kılıçdaroğlu'nun sözlerini dinledim. Sayın Bahçeli'nin milliyetçiliğini sorgulamaya kalkmış. Bu fitne oluşturma siyasetinin parçası olarak görüyoruz. Sayın Kılıçdaroğlu, AK Parti tabanına seslenip AK Parti'nin nasıl olması gerektiğini dillendiriyor. Bunlar Sayın Kılıçdaroğlu'nun bildiği, anladığı konular değil. Sayın Kılıçdaroğlu'nun CHP'nin nasıl bir parti olması gerektiği üzerine yoğunlaşması gerekiyor. Millet İttifakı içindeki çelişki ve hatta kendi içindeki çelişkilerle uğraşması gerekiyor.Bu söylem giderek komediden faciaya dönüşmüş durumda.
Türkiye'nin yeni körfez siyaseti
Cumhurbaşkanımızın BAE'ye ziyareti Şubat ayında gerçekleşecek, diğer Körfez ülkeleri ile ilgili çalışmalar sürüyor, takvim netleştiğinde paylaşırız Ama asıl önemli olan Türkiye ile Körfez ülkeleri, Körfez'deki ülkelerin kendi aralarındaki ilişkinin daha kurumsallaşması kazan kazan ilişkisine dönmesi."
