Devlet Bahçeli: Münafıkça bir uydurma

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Ankara Masası yayını sonrası gündem olan "Kılıçdaroğlu peygamber soyundan geliyor "açıklamalarına ilişkin "Münafıkça bir uydurmadır. A’dan Z’ye sahtekarlıktır" dedi.
Ankara Masası
|
18 Ocak 2022, Salı - 10:54
Devlet Bahçeli: Münafıkça bir uydurma

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin grup toplantısında açıklamalarda bulundu.

Bahçeli, CHP Ankara Milletvekili Yıldırım Kaya'nın Ankara Masası canlı yayınında sarf ettiği " Genel başkanımızın şöyle bir huyu var. Bu konuyu ben yaptım diyerek her yer de anlatmıyor. Umreye gittiğini de kimse bilmez. Peygamber soyundan geldiğini de hiç kimseye anlatmaz" sözlerine tepki gösterirken "Bir CHP’linin çıkıp bir “genel başkanımız peygamber soyundan gelir ama kimseye anlatmaz, bununla çıkmaz kamuoyuna” sözleri manevi dolandırıcılığın, siyasi kalpazanlığın yeni bir türüdür. Bu sözler siyasi kehanet olması yanında, sakat bir kifayetsizlik, skandal bir küstahlıktır. Şayet Kılıçdaroğlu, efendimizin soyundan geliyorsa, onun ahlakıyla ahlaklanması, imrenilecek hayatını örnek alması, ihlası ile benzemesi, imanıyla bütünleşmesi beklenen ve olması gereken bir insanlık halidir. Ancak böylesi hayranlık uyandıracak, manevi yüksekliğin kırıntısı bile kendisinde yoktur. Bilindiği gibi çelişkide bocalayanlar yanlışı savunacak, her gerçeği bulma hususunda marifetlidirler. Siyasi ihtiraslarının altında ezilen büzülenler, Türkiye karşıtlarının uydusu haline gelen milli ve manevi değerlerine tahribine hizmet eden siyasi anlayışın efendimizin soyundan geldiğini söylemek münafıkça bir uydurmadır. A’dan Z’ye sahtekarlıktır." dedi.

Bahçeli'nin açıklamalarından satır başları:

İç ve dış dinamikleri doğru analiz etmeden Kazakistan'ın maruz kaldığı tehditleri anlayamayız. Kazakistan'ın güç blokları arasında sıkışması istendi. Tanıdık kanlı şablonun son kurbanı Kazakistan oldu.

"Ayrımız gayrımız yok"

Kazakistan'daki istikrarsızlığa karşı Türk Devletleri Teşkilatı'i sorumlu bir şekilde tavrını göstermiştir. Türk Devletleri arasında askeri anlaşma olmadığı için istikrar tesis edilememiştir. Türk Devletleri arasında bunun bina edilmesi lazım. Ayrımız, gayrımız yok, kimseye muhtaç değiliz. Bizim için Ankara ne ise Türk Devletlerinin başkentleri de odur. Aralarında da hiçbir fark yoktur. Sınırlarımız, coğrafyalarımız, ülkelerimiz ayrı olabilir, ama kaynağımız, milletimiz aynıdır.

Irak halkının iradesi ile belirlenen parlamento ilk oturumunu 9 Ocak'ta gerçekleştirmiştir. En çok oyu olan partinin siyasi lideri Başkan olarak seçilmiştir. Irak'ın toplumsal birliği parçalı ve kırılgandır. 7 Türkmen vekil olarak parlamentoya girmiştir. Bu sayı elbette yeterli görülemeyecektir. Türkmensiz bir Irak, yaralıdır, yarımdır, yetimdir. Türkmenler asli kurucu unsur olmalarına rağmen, buna rağmen sosyal haklardan mahrumdur. Bu adil değildir, eşitsizliğin kör düğümüdür. Türkmenler, kimlik ve kültür özelliklerinden, içinde yaşadıkları coğrafyaya kadar çatışma havzasının tam göbeğinde yer almışlardır.

Irak coğrafyasında ihtilaflı olarak belirlenen toprakların tamamında Türkmenler yaşamaktadır. Son yarım asırlık süreçte tarihi Türkmen kentlerinde demografik yapısı ile alçakça, haince oynanmıştır. Bunun adı bize göre Türk düşmanlığıdır. Failleri de bellidir. Niyet ve hedef sahipleri bunun bedelini en ağır şekilde ödemeye mahkumdur.

Kerkük Türk'tür, başka söze gerek yoktur. Türkmenler Irak toplumunun şerefli topluluklarıdır. Irak'ta kurulacak yeni hükümette Türkmenlerin birden fazla bakanlıkta görev alması tarihi bir önemdedir.

Türk'ün şiisi, sünnisi olmaz. Türk Türk'tür. Başka türlüsü olmaz, olamaz. Birbirimize mezhep siperinden mi bakacağız. Böyle bakarsak tarihe bunu nasıl anlatırız! Millete bunu nasıl izah ederiz!

Enes Kara'nın ölümü

Geçtiğimiz hafta salı günü yüksek öğrenimini Elazığ’da sürdüren Enes Kara isimli üniversite öğrencimizin intihar etmesi her yönüyle konuşulmuş, tartışılmış, hatta siyasi- ideolojik ön yargılarla istismar edilmiştir. Bahanesi ne olursa olsun bir gencimizin girdiği ruhi bunalımdan çıkamayarak intihar etmesi bizleri derinden üzmüştür. Niyazım Rabbimin merhamet ve rahmetiyle muamele etmesidir.

Enes Kara daha öncesinden yayımladığı videoda ailesinin zoruyla cemaat yurdunda kaldığını ifade etmiştir. Bu elim intiharın ruh sağlığı kısmıyla ilgili detaylı görüş paylaşacak değiliz ne var ki TBMM’ye geçen dönemden sunduğumuz ruh sağlığı kanun teklifimizin de bir an önce görüşülüp, kabulünü bekliyoruz.

Kadınlarımızı, çocuklarımızı, masum insanlarımızı hedef alan şiddet, cinayet, taciz ve tecavüz furyasıyla sonuna kadar mücadelenin yanındayız.  İstismarın her zemininin karşısındayız, geleceğimizi riske atamayız, gençlerimizi sahipsiz bırakamayız.

Söz konusu intihar olayının özellikle menfur bir siyasi hesaplaşmaya konu edilerek muhafazakâr insanlarımıza karşı husumetle perçinleşmiş intikam aracına dönüştürülmesidir. Bu doğru değildir.

Yüreğimizin sızladığı bir intihar olayı üzerinden fırsatçılık yaparak inancımızı tahrip etmeye kadar uzananlar samimiyet iflası yaşayan ilkesisizlerdir. 

CHP’nin ve malum yoldaş medyasının sürekli gündemde tuttuğu Enes Kara intiharı kolektif bir saldırı ve tahakküm vasıtası haline getirilmiştir.

Herkesin inanç hürriyetini sonuna kadar yaşamaya hakkı vardır. Tarikat ve cemaatler devletle rekabete meyil etmedikten, devleti ele geçirme hatasına düşmedikten sonra sosyolojik bir realite olarak hayatın olağan akışı içinde var olmaya devam edeceklerdir. Bizim derdimiz ve sorun ettiğimiz konu tarikat ve cemaatlerden ziyade yüce dinimize yönelik suçlamalardaki sinsiliktir. Biz hiç kimsenin avukatı değiliz ama mesele dinimiz olunca sözümüzü asla esirgemeyiz. İster özel yurt olsun isterse de devlet yurdu olsun bu tip üzücü intihar hadiselerine geçmişte defalarca şahit olunmuştur. Elbette hiçbir öğrencimizin aç ve açıkta kalmasına göz yumamayız. Devletin en temel görevlerinden birisi de öğrenci yurdu inşa ederek evlatlarımızın barınma ihtiyacını köklü çözümlerle buluşturmaktır. Kaldı ki son yıllarda bu alandaki sevindirici ve ümit verici gelişmeleri yakından takip ediyoruz. Yine de marjinal kesimlerin öğrenci kisvesine bürünmüş bölücü ve yıkıcı odakların yurt sorunu üzerinden istismar kampanyası yürüttükleri gerçektir.

Merhum Enes Kara’nın böyle bir sorununun olmadığı, devlet yurdunda kalmak için herhangi bir müracaatının da bulunmadığı yapılan açıklamalarla sabittir. Geride kalan bir hafta boyunca asıl nedeni karanlıkta kalan bir intihar olayı üzerinden inançlarımıza saldıranlar sanki ilk kez bir intihar yaşanmış gibi manevi değerlerimizi karalama yarışına girenler art niyetlidir.

Hiçbir intihar tasvip edilemez, Allah’ın verdiği canı Allah’tan başka hiç kimse alamaz. İntihar karmaşık ruh ve psikolojik bir iflasın sonucudur. Biz sonuçlar hakkında değil de sebepler üzerinden konuşulmasını daha makul buluyoruz.

"Serçeysen serçeliğini bil "

Yazdığı ucube şarkının sözleri arasında Hz. Adem ve Havva'ya cahil diyen sorumsuz şarkıcının sefalet hali, cehalet çukuru açık seçik. Sanatçıya diyorum ki serçeysen serçeliğini bil sakın kuzgunluğa heves etme. 

http://www.ankaramasasi.com/haber/1242247/devlet-bahceli-munafikca-bir-uydurma
İlginizi Çekebilir

Yorumlar (0)

Yorumunuz İletilmiştir.