Rusya ile Ukrayna arasında 3 haftayı aşkındır süren savaşın bitirilmesi için diplomatik çabalar devam ediyor.
Rusya'ya uygulanan yaptırımları sekteye uğratacak herhangi bir adım atmaması için ABD tarafından uyarılan Çin'in Devlet Başkanı Şi Cinping ile ABD Başkanı Joe Biden, video konferans yoluyla Ukrayna krizini görüştü.
İki lider 2 saat görüştü
Çin Dışişleri Bakanlığı, Şi ile Biden arasında bugün yapılan ve yaklaşık 2 saat süren video konferans görüşmesinin ardından yazılı açıklama yaptı.
Açıklamada Başkan Şi, çatışmanın kimsenin çıkarına olmadığını söyleyerek, barış ve güvenliğin uluslararası toplumun en çok değer vermesi gereken şey olduğunu kaydetti.
"Ülkeler savaş meydanında karşılaşmamalı"
Geçen kasım ayında yaptıkları ilk sanal toplantıdan bu yana uluslararası toplumda yeni önemli gelişmeler olduğuna dikkati çeken Şi, barış ve gelişmenin ciddi zorluklarla karşı karşıya olduğu aktardı.
Şi, "Ukrayna krizi görmek istediğimiz bir şey değil." ifadesini kulandı.
Çatışmanın kimsenin çıkarına olmadığını yineleyen Şi, "Olaylar bir kez daha gösterdi ki ülkeler savaş meydanında karşı karşıya kalma noktasına gelmemeli." görüşünü paylaştı.
Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin daimi üyeleri ve dünyanın önde gelen iki önemli ekonomisi olarak ABD ve Çin, uluslararası sorumluluğun omuzlanması ve barış ve huzur için çalışılması gerektiğini vurguladı.
Beyaz Saray: Çin yerini belli etmeli
Beyaz Saray Sözcüsü Jen Psaki, Beyaz Saray'da düzenlediği günlük basın toplantısında, gündemi değerlendirdi ve gazetecilerin sorularını yanıtladı.
ABD Başkanı Joe Biden ve Çin Devlet Başkanı Şi Cinping'in bugün yaptığı telefon görüşmesine değinen Psaki, "Biden, açık bir şekilde Rusya'ya sağlanacak somut yardımların sonucu olacağı konusunda Çin'i uyardı." ifadesini kullandı.
Psaki, bu sonuçlar arasında yaptırımların olup olmayacağı ya da sonuçların ne olduğuna ilişkin gazetecilerin ısrarlı sorularını yanıtlamaktan kaçındı.
Çin'in, Rusya'nın Ukrayna'ya saldırılarını "işgal" olarak nitelendirip nitelendirmediğinin sorulması üzerine Psaki, "Ben başka bir ülke adına konuşamam ama Çin, tarih kitapları yazılırken nerede duracağı konusunda bir karar vermeli." yanıtını verdi.
