Cumhurbaşkanı Erdoğan: İsveç'in yaptırımını kenara koyamayız

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "NATO'da oynadığımız rol apaçık ortadayken hala müttefiklerimizle yaptırımın kalkmasını konuşuyoruz. İsveç'in yaptırımını kenara koyamayız." dedi.
Editör
|
23 Mayıs 2022, Pazartesi - 12:35
Cumhurbaşkanı Erdoğan: İsveç'in yaptırımını kenara koyamayız

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Gölcük Tersane Komutanlığı'nda Hızırreis Denizaltısı Havuza Çekme ve Selmanreis Denizaltısı İlk Kaynak Töreni'ne katıldı. 

Cumhurbaşkanı Erdoğan törendeki konuşmasında Finlandiya ve İsveç'e veto mesajı verdi. 

Erdoğan şunları söyledi: 

" İsveç'in bize yaptırım uygulamasını kenara koyamayız"

"Bize parasıyla verilmeyen silahlar DAEŞ'le mücadele bahanesiyle eli kanlı terör örgütlerine TIR'larla aktarıldı. Bugün Türkiye'nin NATO'ya katkısından övgüyle söz edenler düne kadar ülkemizi acımasızca eleştiriyordu.

NATO'da oynadığımız rol apaçık ortadayken,  hala müttefiklerimizle yaptırım konuşuyoruz. İsveç'in bize yaptırım uygulamasını kenara koyamayız. NATO için bedel ödeyen bir ülke olarak milli güvenliğimize dair hususlarda ucu açık, diplomatik ifadelerden ziyade somut adımlar görmek istiyoruz."

"Milli denizaltımız 5-6 yıl içinde teslim edilecek"

Konuşmasında milli denizaltı ile ilgili bilgiler veren Cumhurbaşkanı Erdoğan şunları kaydetti: 

''Bu seneden itibaren her yıl bir denizaltımızı hizmete alarak, 2027'ye kadar 6 adet yeni tip denizaltımızı donanmamıza kazandırmış olacağız. Çok değil, 15-20 yıl öncesine kadar hayal bile edilemeyen bu başarıları önemsiyoruz. Hızırreis'in 2023'te, Selmanreis'in de 2027'de hizmete girmesini planlıyoruz. 

Milli denizaltımızı 5-6 yıl içinde donanmamıza teslim etmiş olacağız. 

Bizler eskilerin tabiriyle feleğin çemberinden geçmiş bir milletiz. Bugün üzerinde yaşadığımız vatan toprakları dahil çok zorlu mücadeleler yürüttük." 

2027 yılına kadar 6 adet yeni tip denizaltımızı donanmamıza kazandırmış olacağız

Erdoğan açıklamalarında şu ifadeleri kullandı;

"Bizler feleğin çemberinden geçmiş bir milletiz"

"Bizler feleğin çemberinden geçmiş bir milletiz. Emeksiz, zahmetsiz, bedel ödemeden bir imkana hiçbir zaman sahip olmadık. Vatan toprakları dahil her kazanım için zorlu mücadeleler yürüttük. Malazgirt'ten Milli Mücadele'ye kadar istiklal ve istikbalimize karşı tüm saldırıları canımızla kanımızla zafere ulaştırdık. 

40 yıldır bölücü teröre karşı sürdürdüğümüz mücadelede binlerce vatan evladını toprağa verdik. Dost bildiğimiz ülkelerin ihanetlerine, özellikle ilişkilerinin olduğu devletlerin ayak oyunlarına rağmen bunu başardık. Kıbrıs Barış Harekatı sayesinde ülkemize uygulanan haksız hukuksuz yaptırımları unutmadık. 

İnsanımızın canına, malına, hürriyetine kast eden teröristlere yönelik meşru sınır ötesi harekatlarımız nedeniyle hedefe konulduk.

"Silahlar, terör örgütlerine aktarıldı"

DEAŞ'la sahada göğüs göğüse mücadele ettiğimizde bile iftiraların muhatabı olduk. DEAŞ'ın sınır illerimizi hedef alan roket saldırılarıyla boğuştuğumuz günlerde, ülkemizdeki hava sistemleri sökülüp götürüldü. Bize parayla verilmeyen silahlar, DEAŞ'la mücadele adı altında eli kanlı terör örgütlerine on TIR'larla aktarıldı. 

Terörizmle ve düzensiz göçme mücadelenin en ön safında yer alan Türkiye, güney sınırı boyunca bir terör koridoru marifetiyle kuşatılmak istendi. 15 Temmuz gecesi demokrasimize kasteden, 251 evladımızı şehit eden FETÖ'cü alçaklar, komşularımızdan başlayarak birçok Avrupa ülkesi tarafından korundu, kollandı.

Vatandaşlarımıza vize konusunda olmadık engeller çıkaran bu devletler; demokrasi ve halk düşmanlarını sorgusuz sualsiz bağırlarına bastı. 

"Adaletten, hukuktan dem vuranlar; eli kanlı katilleri baş tacı etti"

Suriye'de binlerce masumu katleden terör elebaşıları kırmızı halılarla karşılandı. Batılı liderler tarafından başkanlık saraylarında ağırlandı. Bizimle görüşmelerinde adaletten, hukuktan dem vuranlar; eli kanlı katilleri baş tacı etmekten utanmadılar. 

Ukrayna'daki başarıları ile adına şarkılar bestelenen silahlı insansız hava araçlarımız Karabağ savaşında masumları katleden ölüm makineleri olarak yaftalandı. 

NATO açıklaması

Bugün Türkiye'nin NATO'nun güvenliğine yaptığı katkılardan övgüyle bahsedenler, düne kadar Libya'da, Suriye'de attığımız attığımız adımlar dolayısıyla ülkemizi acımasızca eleştiriyorlardı. 

Yakın tarihten geriye dönüp baktığımızda karşımıza çıkan şudur; Türkiye ne savunma ihtiyaçlarının giderilmesinde, ne meşru sınır ötesi harekatlarında, ne 40 yıllık terörle mücadelesinde müttefiklerinden beklediği desteği görememiştir. 

Destek ve katkı bir yana; ülkemiz çoğu zaman gizli-açık yaptırımlara, ambargolara, tehdit ve baskılara, şantajlara maruz bırakılmıştır. 

Çifte standart sık sık tecrübe ettiğimiz, iliklerimize kadar yaşadığımız bir vaka olmuştur. Bölgemizde meydana gelen kritik hadiselere rağmen; güvenlik ve savunma konularında aynı tutum ısrarla sürdürülüyor. 

NATO'da ve üyesi olduğumuz diğer uluslararası kuruluşlarda oynadığımız hayati rol apaçık ortadayken, kimi müttefiklerimizle hâlâ yaptırımların kaldırılmasını konuşuyor, özellikle İsveç'in şu anda bize karşı yaptırım uygulamasını hiçbir şekilde bir kenara koyamayız. Bunların makul bir izahı yoktur. İttifak dayanışmasının en üst düzeyde tutulması gereken bir dönemde ipe un serme politikasından vazgeçilmeli; terörle mücadelede destek ve yaptırımlar başta olmak üzere, Türkiye'nin haklı beklentileri karşılanmalıdır. 

NATO için bedel ödeyen bir ülke olarak, milli güvenliğimize dair hususlarda; ucu açık diplomatik ifadelerden ziyade somut adımlar görmek istiyoruz. Temel güvenlik hassasiyetinin gözetilmediği bir genişleme politikasının ne bize ne NATO'ya hayrının dokunmayacağına inanıyoruz.

http://www.ankaramasasi.com/haber/1521703/cumhurbaskani-erdogan-isvecin-yaptirimini-kenara-koyamayiz
İlginizi Çekebilir

Yorumlar (0)

Yorumunuz İletilmiştir.