Deva Partisi Genel Başkan Yardımcısı İbrahim Çanakcı, Ankara Masası Genel Yayın Yönetmeni Fatih Atik'in gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.

Çanakçı, dertlere çare gibi sunulan kur korumalı mevduatın istenen sonucu vermediğini söyledi.

Ak Parti'nin milyonlarca çiftçiye 29 milyar TL destek verirken bir avuç mevduat sahibi varlıklı insana kur korumalı mevduat çerçevesinde bunun tam 5 katı büyüklüğünde 150 milyar TL ödediğine işaret etti.

Çanakçı, "bu yüzden kur korumalı mevduata devleti batırma projesidir diyoruz" şeklinde konuştu.

Çözüm diye sunulan bu uygulamanın   yatırım, istihdam ve üretime hiç bir katkısı olmadığı gibi döviz kurlarını kontrol altına alma noktasında da başarılı olamadığını vurguladı.
Çanakçı şunları söyledi: 

"Ekonomide tedavi diye sunulan reçeteler hastalıktan daha ölümcül"

"Kur korumalı mevduat, bu yönetimin ilaç diye sunduğu, tedavi diye sunduğu reçeteler hastalıktan daha ölümcül. Bir hastalığı tedavi etmeye kalkıyor ama sunduğu reçete, hiç tedaviye kalkışmasa hastaya daha ağır zarar veriyor. Tahribat veriyor. Böyle bir şey" 

"Takke düştü kel göründü"

 "Kur korumalı mevduatın ciddi bir paradoksu vardı. Neydi o paradoks? Eğer çok başarılı olursa, çok ciddi şekilde oraya yönelim olursa ne olacaktı? Hazinenin riski artacaktı. Kur şok yediği zaman hazine çok büyük bir kayıpla karşı karşıya kalacaktı. Dolayısıyla başarılı olması da çok büyük bir problem olacaktı. Başarısız olsa, o da yine problem olacaktı. Nitekim 900 milyar civarında, bir mevduat oluştu orada. Toplamda içinde baktığınız zaman, çok kayda değer de bir rakam değil açıkçası. Dolayısıyla öyle bir paradoks olduğu için ve kendisi riskleri artıran bir uygulama olduğu için kur üzerinde bir etkisi olduğunu söylemek mümkün değil. Ve nitekim de tabir-i caizse takke düştü kel göründü. ifadelerini kullandı.