İstanbul'un Avcılar ilçesinde sözde aşık olduğu Yasemin Uzunçelebi isimli 42 yaşındaki kadının yüzüne ve üzerine kimyasal madde atarak tüm yüzünün ve yüzündeki organların erimesine neden olan ve ömür boyu yatağa mahkum eden saplantılı saldırgan Mehmet Yıldız’ın yargılaması sürüyor. Saplantılı saldırgan Mehmet Yıldız'ın savunmasında Yasemir Uzunçelebi’ye destek olmak istediğini belirterek “Ben onu seviyorum” demesi çileden çıkardı.
Avcılar ilçesi Merkez Mahallesi'nde 5 Ekim 2021 tarihinde yaşanan olayda 30 yaşındaki Mehmet Yıldız isimli saplantılı saldırgan, sözde aşık olduğu 42 yaşındaki Yasemin Uzunçelebi'yi, sözde aşkına karşılık bulamadığı için tehdit etmiş, ardından genç kadının evine gecenin geç saatlerinde habersizce girerek üzerine kimyasal madde atıp kaçmıştı. Hastaneye kaldırılan talihsiz kadının yüzü başta olmak üzere vücudundaki bazı bölümler kemiklerine kadar erimiş ve yüzündeki organların tamamı işlevini yitirmişti. Yasemin Uzunçelebi 5 ay süren yoğun bakım tedavisi sonrası artık hastanede yapılacak bir şey kalmaması üzerine taburcu edilmiş ve evine gönderilmişti. Yasemin Uzunçelebi, ömrünün sonuna kadar yatağa mahkûm olarak yaşamına devam ederken, saplantılı saldırgan Mehmet Yıldız’ın yargılamasına devam edildi.
Küçükçekmece 2. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından yargılanan tutuklu sanık Mehmet Yıldız duruşmada hazır bulundu. Duruşmaya, solunum cihazına bağlı yaşam sürdüğü için müşteki Yasemin Uzunçelebi katılamazken, ablaları Nazlı Uzunçelebi ile Hatice Uzunçelebi katıldı.
“Destek olmaya hazırım, ben onu seviyorum”
Önceki duruşmada susma hakkını kullanmak istediğini söyleyen ancak bu duruşmada kendini savunmak istediğini belirten saplantılı saldırgan Mehmet Yıldız, Yasemin Uzunçelebi'yle bir eğlence mekanında tanıştıklarını, aralarında arkadaşlık başladığını, kendisinin Esenyurt’ta ikamet ettiğini, Yasemin Uzunçelebi'nin "Yanıma taşın" dediğini ve kendisinin de Uzunçelebi'nin yanına taşındığını, sürekli borçlarının olduğunu söylediğini ve kendisinin de sürekli borçları ödediğini, Yasemin Uzunçelebi ile evlenmek istediğini ancak Yasemin Uzunçelebi'nin sürekli bahaneler bulduğunu, "hastayım" ya da "borcum bitsin öyle" dediğini, "neden sürekli bahane buluyorsun?" dediğinde "ayrılmak istiyorum" cevabı aldığını ve "evi terk et" dediğini, kendisinden 2 gün süre istediğini, eşyaları alıp kendi evine geçtiğini, Yasemin Uzunçelebi'nin daha sonra barışmak istediğini, olay günü de Yasemin Uzunçelebi'nin evinde olduğunu, sürekli Yasemin Uzunçelebi'nin cep telefonuna mesajlar, sesli ve görüntülü aramalar geldiğini ve Yasemin Uzunçelebi'nin sinirli olduğunu, yanında olduğu için açmadığını, "Kimden mesaj geliyor? Birisiyle mi görüşüyorsun?" diye sorduğunu, Yasemin Uzunçelebi'nin bağırıp küfretmeye başladığını, masada bulunan çakmağı yüzüne fırlattığını, kendisinin de tepki olarak masadaki tası fırlattığını, tasın içinde ne olduğunu bilmediğini iddia etti.
Mehmet Yıldız, "Yasemin’e maddi ve manevi olarak destek vermek istiyorum. Ben onu seviyorum. Bugüne kadar da paramı hep onun için harcadım” diye konuştu.
Yasemin Uzunçelebi'nin ablası hiçbir kelimeyi kabul etmedi
Yasemin Uzunçelebi’nin ablası Nazlı Uzunçelebi söz isteyerek sanık Mehmet Yıldız'ın hiçbir savunmasını kabul etmediklerini, kardeşi Yasemin Uzunçelebi ile evlenme gibi bir durumlarının kesinlikle söz konusu bile olmadığını, kardeşiyle aynı şehirde yaşadıklarını, sanıkla hiçbir şekilde tanışmadıklarını, sanığın borç ödeme gibi bir durumun söz konusu olmadığını, ödediğini iddia ettiği kişilerin bile uydurma olduğunu söyledi.
Sanığın akıl sağlığı araştırılacak
Tarafları dinleyen mahkeme heyeti ara karar açıkladı. Mahkeme, saplantılı saldırgan Mehmet Yıldız’ın tutukluluğunun devamına, sanığın Adli Tıp Kurumu’na sevk edilip akıl hastalığı ya da zayıflığı olup olmadığına bakılmasına karar verdi. Duruşma eksikliklerin tamamlanması için ertelendi.
Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, sanık Mehmet Yıldız hakkında "canavarca hisle ve eziyet çektirerek kasten adam öldürmeye teşebbüs" suçundan 13 yıldan 20 yıla kadar hapis cezası istenmişti.
