Kemal Kılıçdaroğlu: Sığınmacıların oy kullanmasıyla ilgili tehlike görünmüyor

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu , seçimde oy kullanacak sığınmacıların listesinin ellerinde olduğunu belirterek "Şu anda öyle bir tehlike görünmüyor, veriler var, kaç yabancının oy kullanacağını biliyoruz" dedi.
Ankara Masası
|
08 Ağustos 2022, Pazartesi - 11:40
Kemal Kılıçdaroğlu: Sığınmacıların oy kullanmasıyla ilgili tehlike görünmüyor

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, seçimde çok sayıda sığınmacıya oy kullandırılacak iddialarına ilişkin açıklamalarda bulundu.

Gazeteci Ruhat Mengi'ye konuşan Kılıçdaroğlu " Suriyelilere, Afganlara, Pakistanlılara vatandaşlık verilmeye devam edildiği haberleri çıkıyor ve kaç kişiye verildiği de bilinmiyor. Seçimde çok büyük bir yabancı kitlesi oy kullanırsa ne olacak?" sorusuna şu yanıtı verdi:

Bizim elimizdeki seçmen bilgileri Yüksek Seçim Kurulu'nun elinde de yok, her bir seçmeni, ilk kez sandığa gidip oy kullanacak seçmenleri de biliyoruz, evlerini, adreslerini de biliyoruz, doğum yerlerine de bakıyoruz. Suriye doğumlu, Afganistan doğumlu, hepsine bakıyoruz, dolayısıyla kimlere vatandaşlık verildiğini de oradan çıkarabiliyoruz. Şu anda öyle bir tehlike görünmüyor, veriler var, kaç yabancının oy kullanacağını biliyoruz, 400-500 bin kişi gibi yüksek bir rakam yok, öyle bir rakam geldiğinde onu hemen kamuoyuyla paylaşırız zaten. O konuda çok duyarlıyız.

" 6'lı masa sürekli ve samimi bir çalışma içerisinde"

Altılı masadaki çalışmalara da değinen Kılıçdaroğlu, "6'lı Masa ne durumda, biraz sessiz bir döneme mi girildi?" sorusuna "Hayır, öyle değil. Çarşamba günü Temel Bey geliyor, görüşeceğiz, 24 Ağustos'ta tekrar toplanacağız, bu sefer Temel Bey'in ev sahipliğinde toplanacağız. Ama şunu söyleyeyim; ben çalışıyorum, Meral Hanım çalışıyor, Davutoğlu çalışıyor, Ali Babacan çalışıyor, Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem konusunda genel başkan yardımcıları çalışıyor, Anayasa değişiklikleri, iç tüzükler, neler yapılacak, bunlar çalışılıyor zaten. 6'lı Masa sürekli ve samimi bir çalışma içerisinde." yanıtını verdi.

Kılıçdaroğlu açıklamaları şu şekilde;

"Türkiye kararlılıkla, azimle bütün bu sıkıntıları aşacak"

– Seçime bir yıl var daha, Türkiye bu zaman içinde doğasını, varlıklarını kaybetmeyecek mi? Bütün doğa beton yığını oldu, o kadar betonu yıkmak veya o kadar mülteciyi göndermek mümkün olacak mı?

Tahammül edeceğiz, Türkiye bütün bu olumsuzluklara rağmen güçlü bir ülke, bu ülkeyi kuranlar Türkiye'nin temellerini çok iyi atmışlar, sağlam temelleri var, tamam kolonlar biraz hasar görüyor ama o kolonlar bizi ayakta tutuyor. Beton yığını değil, beton ormanı yaptılar ama Türkiye kararlılıkla, azimle bütün bu sıkıntıları aşacak, göreceksiniz, hepsini yapacağız. Bir de şu var, bizim belediyelerimiz bütün engellemelere rağmen son derece başarılı bir çalışma gösteriyorlar, vatandaş bunu görmeli; bütün engellemelere rağmen CHP'li belediyeler bir tarih yazıyorsa, iktidar olduğunda tarihi ne kadar güçlü yazacağını da fark etmeleri lazım. Türkiye'nin üniversitelerinin bilgi üretmesi gerekir, Türkiye'nin katma değeri yüksek ürün üretmesi gerekir, bu kadar büyük bir coğrafyada siz hâlâ tarım ürünü ithal eder bir noktaya gelmişseniz, canlı hayvan veya et ithal eder noktasına gelmişseniz, hala Venezuela'da, Sudan'da tarlalar alıp ekeceğiz filan diyorsanız ülkenden haberin yok, dünyadan da kopuksun demektir. Oralarda ne yapmak istediklerini bilmiyoruz ama o olaylarda da bir şey var.

" Suriye'de ciddi sorunlarımız var"

– Suriye'ye yönelik operasyon sonucunda yeni bir göç dalgası gelebileceği konuşuluyor, Türkiye'nin mültecilerle ilgili mevcut durumunda büyük sıkıntı yaratmaz mı?

Türkiye'nin içinde bulunduğu şartları dikkate alarak karar vermeleri lazım. Bugün Suriye'de ciddi sorunlarımız var, dış politikada ciddi sorunlarımız var, çok iyi düşünmek gerekiyor.

Bir devleti, bir kişinin iradesine bağlarsanız o devletin sonu felakettir. Niye devletin kurumları vardır, siyaset geçicidir, siyasetçiler geçicidir ama devletin kurumları bakidir. Siz devletin kurumlarını çürütürseniz, devletin kurumları karar alamaz noktaya gelirse yanlışların da sonu gelmez. Merkez Bankası Başkanı ortalıkta geziyor değil mi, ne diye geziyor? Sanayicilere diyor ki; siz stokçuluk yapıyorsunuz, stokun ve stokçuluğun ne anlama geldiğini bilmiyor bu kişi. Her sanayici belli bir stoku tutmak zorundadır zaten, ayrıca gözdağı veriyor ki fişlemek için, “kimin ne kadar para çektiğinin, dolar aldığının listesini ben açıklayayım mı” diyor. Bu ne demektir; “Bakın fişleme yapıyoruz” demektir, gözdağı vermektir ve bunlar devleti yönetiyorlar.

"Bunların denetimi yapılamıyor"

– Bazı uzman hukukçularımız “Varlık Fonu'na devredilen kuruluşların özelleştirilmesinin devletin özelleştirilmesi” anlamına geldiğini ve gelecek olan hükümetin bu konuda zorlukla karşılaşacağını söylüyorlar. “Siz, Cumhurbaşkanı'nın kendisini Varlık Fonu Yönetim Kurulu Başkanlığına atadığını ve bu fonun bütçe dışında olduğunu, Sayıştay'ın da denetleyemediğini” söylemiştiniz. Bu konudaki gelecek planınız nedir?

Varlık Fonu'na devredilen kuruluşlar arasında Ziraat Bankası, PTT, BOTAŞ, Türkiye Petrolleri, Borsa İstanbul, ÇAYKUR gibi çok önemli kamu kuruluşları var ve söylediğim gibi bunların denetimi yapılamıyor. Biz iktidara geldiğimizde Varlık Fonu'nu kaldıracağız, kamu kuruluşları, gelirleri, giderleri, faaliyetleri denetlenebilir hale getirilecek, bir siyasetçi tarafından yönetilmeyecek. Şeffaf bir yönetim ve kurumlar nasıl olmalıysa öyle olacak, bu konularda endişe edilmesin.

http://www.ankaramasasi.com/haber/1699611/kemal-kilicdaroglu-siginmacilarin-oy-kullanmasiyla-ilgili-tehlike-gorunmuyor
İlginizi Çekebilir

Yorumlar (0)

Yorumunuz İletilmiştir.