Ali Babacan, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü dolayısıyla Kadıköy'de düzenlenen etkinlikte konuştu.

Kadına şiddetle mücadelenin önemine dikkat çeken Babacan, bunun toplumsal bir sorun olduğunu ve güçlü siyasi bir iradeyle mücadele edilebileceğini ifade etti.

Babacan, İstanbul Sözleşmesi'nden ayrılan hükümeti eleştirirken, iktidarlarında sözleşmenin yeniden yürürlüğe alınacağının altını çizdi.

Babacan'ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

"Mücadele güçlü bir siyasi iradeyle mümkün"

"Kadın cinayeti haberi almadığımız gün yok. Bununla mücadele ancak güçlü bir siyasi iradeyle mümkün. Yönetimin en tepesindeki kişilerin tavizsiz durmasıyla mümkün. Türkiye bir zamanlar dünyanın her yerinde saygın bir ülkeyken, sözleşme imzaladığımızda Türkiye kadına şiddetle mücadelede öncülük etti.

"Sözleşmeden çıkmak akıl alır gibi değil"

Ama bugün İstanbul Sözleşmesi'ne bağlı yapılan yasal düzenlemeler olsa da hala yapılacak iş var. Geliştirilmesi gereken şeyler var. Bu noktada sözleşmeden çıkmak akıl alır gibi değil. Böyle bir adımın vebalini bu hükümet taşıyamaz. Ve sadece bir siyasi partiyi iktidarın yanına çekebilir miyiz diye oynanmış bir oyun. Milyonlarca kadının canını tehlikeye atmaya değer mi bir partiyi yanınıza çekmek için? Onu da beceremediler gerçi.

"Tek imzayla çıkınca ne oldu?"

Bu güzel ülke kötü yönetiliyor. İşin başındakiler daracık zihinlerine hapsolup kadınların canını tehlikeye atıyor. Erdoğan'a soruyorum, İstanbul Sözleşmesi'nden tek imzayla çıkınca ne oldu? O günden bugüne ne faydanız oldu ülkeye? Cevap veremez tabii.

" Devlet de şiddet uygulayanın yanında olamaz"

Şiddetin asla mazereti olmaz. Hiçbir kadının yaşam tarzı, giyimi kuşamı da olamaz. Devlet de şiddet uygulayanın yanında olamaz. Biz seçimi kazanınca sözleşmeyi yürürlüğe almakla kalmayıp uygulayacağız. Kadına şiddetin her zaman karşısındayız."