Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın açıklamalarından öne çıkanlar şu şekilde:
"Günümüzde Türkiye Cumhuriyeti Devleti çeyrek asır, yarım asır, bir asır önce olduğundan, siyasi, ekonomik, askeri imkanlarıyla daha güçlü ve daha ileridedir"
"Yıllarca bu ülkenin ve milletin enerjisini hamasetle emenlerin, kendi korkaklıklarını, kendi zaaflarını devletin siyaseti gibi sunanların devri kapanmıştır."
"Kimsenin, ülkenin ve milletin asırlık hayallerinin ürünü bu kazanımlara halel getirmesine izin vermedik, vermeyeceğiz."
"Dünyayı okuyan, Türkiye'nin gerçek potansiyelini bilen, sahip olduklarının öneminin farkında bulunan milletimizle birlikte hedeflere adım adım ilerleyeceğiz"
"Bölgesindeki krizlerin çözüm adresi, güvenliği ve refahı konusundaki tehditleri bertaraf etmiş, gücünü dostlarıyla paylaşan Türkiye’nin yükselişi devam edecek"
"Asıl kutlamayı 29 Ekim'de yapacağız. Milli Mücadelenin ilk asrını geride bırakmamıza ilişkin kutlamalar zincirinin son halkasını tarihimize eklemiş olacağız"
Zaferler Ayı: Ağustos
Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Ülkemizi terör örgütlerinin saldırılarıyla, küresel siyasi ve ekonomik güç odaklarının gizli amaçlarıyla, birliğimize ve beraberliğimize yönelik birçok tuzakla çökertmeye çalışanlara, millet olarak onay vermedik." dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Çankaya Köşkü'nde gerçekleştirilen, "30 Ağustos Zafer Bayramı Özel Konseri ve 100. Yıl Marşı Tanıtımı"na katıldı.
Erdoğan, ağustosun, tarihe "Zaferler Ayı" olarak geçtiğini ifade ederek, Malazgirt'ten Belgrad'a, Mohaç'tan Kıbrıs'a uzanan birçok başarı dolu dönemi kapsayan bu özel ayın sonuna gelindiğini söyledi.
Ağustosun, Anadolu'daki son devlet olan Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşuna açılan kapının anahtarı olan büyük bir zaferle sona erdiğine işaret eden Erdoğan, 26 Ağustos 1922'de Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün "hücum" emrini vererek ordunun Büyük Taarruz'u başlattığını aktardı.
Düşman hatlarını kıran cesur ordunun, 30 Ağustos'ta gerçekleşen Başkomutan Meydan Muharebesi'yle, Yunan işgal güçlerinin büyük bir bölümünü imha ederek İzmir yolunu açtığını hatırlatan Erdoğan, 15 gün sonra kaçan düşmanın yakıp yıktığı İzmir semalarında Türk bayraklarının dalgalanmaya başladığını söyledi.
Erdoğan, "Her zaferimiz gibi Büyük Taarruz'la da istiklal ve istikbalimiz uğruna her türlü fedakarlığı yapabileceğimizi, karşılaştığımız zorlukların üstesinden gelebileceğimizi dost ve düşmana bir kez daha gösterdik. Elbette Cumhuriyet döneminin 100 yıllık serüveninin kendine has bir yanı vardır. Bu dönemi geride bırakarak, aslında birbirinin mirasçısı olan devletler zincirinin son halkası olan Cumhuriyetimizin dayandığı temellerin gücünü gösterdik. Büyük Taarruz'un üzerinden 101 yıl, Cumhuriyetimizin kuruluşunun üzerinden 100 yıl geçtiği şu dönemde, aynı inanç, aynı azim ve aynı kararlılıkla Türkiye Yüzyılı vizyonu etrafında kenetlenmeye devam ediyoruz." diye konuştu.
Erdoğan, "Ülkemizi terör örgütlerinin saldırılarıyla, küresel siyasi ve ekonomik güç odaklarının sinsi emelleriyle, birliğimize ve beraberliğimize yönelik birçok tuzakla çökertmeye çalışanlara, millet olarak onay vermedik. Cumhuriyetimizin temelinde yer alan milli iradenin üstünlüğü ilkesine bağlı kalarak, tüm oyunları bozduk, tüm senaryoları boşa çıkardık." şeklinde konuştu.
Erdoğan, "Emaneti taşımak yiğitlerin harcıdır ve zirveye ulaşmak boynumuzun borcudur. Türkiye, yeni devletler kurmanın heyecanıyla bin yıl önce Anadolu kapılarını ardına kadar açtığı gibi, üç kıtada yedi iklimi yöneten bir devleti yıkmak isteyenlere karşı da aynı heyecanla karşılık vermiştir. Bu milletin evlatları; Anadolu'nun bin yıllık kapılarına dayananlardır. Ülkemizi, ulaşmamız gereken hedeflere taşıyacağız. Türkiye, Türkiye Yüzyılı vizyonuyla yoluna devam ediyor." dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, programın ikinci bölümünde tanıtımı yapılacak 100'üncü Yıl Marşı'nın, bu birikimi ve enerjiyi yansıtan bir eser olduğunu ve milletin her bir bireyi tarafından sahiplenileceğine inandığını belirterek, marşın ortaya çıkmasında emeği geçenleri kutladı.
