13 Eylül Çarşamba günü, Türkiye’nin mevcut koşullar içinde AB’ye katılım sürecinin başlatılamayacağını belirten rapor, Avrupa Parlamentosu’nda (AP) kabul edilmişti. Türkiye’nin yılan hikayesine dönen Avrupa Birliği macerasını iyice zora sokan ve ilerleyen zamanlarda Türkiye’yi bu yolda daha da zorlayacakları anlaşılan raporda üstelik Türkiye’den pervasızca “en kısa süre içinde İsveç’in NATO üyeliğini kabul etmesi” istenmişti. Türkiye Dışişleri Bakanlığı ise, Avrupa Parlamentosu’nda kabul edilen Türkiye raporuna sert tepki göstermişti. Baştan sona siyasi yaklaşımla ve taraflı olarak hazırlandığı anlaşılan rapora Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici de tepkisini koydu.
“Avrupa Birliği değil, Türk Devletler Birliği” vurgusunda bulunan Mustafa Destici, açıklamalarını şu şekilde sürdürdü:
“Geçtiğimiz günlerde Avrupa Parlamento Türkiye'nin tam üyelik sürecinin mevcut şartlar içerisinde başlatılamayacağına yönelik kararının ardından hükumetimiz derhal geri kabul anlaşmasından çekilip bu şartlarda Avrupa Birliğine giriş sürecini önce askıya alıp bir değişiklik olmazsa sonlandıracağını açıklamalıdır.
Eğer bir 64 sene daha yerine getirilmeyen taahhüt ve söylemlerle oyalanmak istemiyorsak, ülkemizin demografik yapısının bozulması başta olmak üzere sapkın ve bölücü faaliyetleri birçok kaynak ile fonlayan Avrupa Birliğine girmek için çabalamamızın en büyük zararı Yüce Türk milletine olacaktır.
Geri kabul anlaşmasından çekildikten sonra ise Türkiye batı sınırlarını sığınmacı geçişleri için açmalıdır.
AB ve AP’nin Türkiye’ye yönelik bu peşin hükümlü, önyargılı, adil olmayan tutumlarının ardından Avrupa Birliğine Türkiye'nin Birlik sınırlarının bekçisi olmadığı hatırlatılmalı ve artık bu konuda işbirliği yapılmayacağı bildirilmelidir.”
