Tüm Filistin topraklarına sahip olma yolunda ciddi adımlarından birini Gazze’ye yönelik saldırılarla atmaya çalışan işgalci İsrail, Filistin halkını komşu Arap ülkelerine doğru göçe zorluyor. İsrail’in amacına ise Arap ülkelerinden sert tepkiler geliyor.
Mısır daha fazla sığınmacı istemiyor
Mısır Dışişleri Bakanı Semih Şükri, Mısır’ın zaten 9 milyon sığınmacıya ev sahipliği yaptığını belirterek, “Bize Mısır 2.5 milyon Filistinliye ev sahipliği yapabilir mi diye soruyorsanız, aynı soruyu İngiltere'ye veya herhangi bir Avrupa Birliği (AB) ülkesine de sormalısınız.” ifadelerini kullandı.
Ürdün Kralı 2'nci Abdullah da tepkili
Almanya Başbakanı Olaf Scholz ile Berlin’de yaptığı görüşme sonrası kameraların karşısına geçen Ürdün Kralı 2. Abdullah, Filistinli mülteciler konusunda net mesajlar verdi.
Ürdün’ün en çok Filistinli mülteciye ev sahipliği yapan ülke konumunda olduğunun altını çizen Kral Abdullah, Filistinli mültecilerin Mısır ve Ürdün'e itilmeye çalışılması konusunda uyarıda bulundu ve insani durumun Gazze ve Batı Şeria içinde ele alınması gerektiğini söyledi:
2. Abdullah, “Bu, kırmızı çizgimizdir. Çünkü bunun, bazı olağan şüphelilerin sahada fiili sorunlar yaratmaya yönelik planı olduğunu düşünüyorum. Ürdün'de ve Mısır'da mülteciye hayır.” ifadelerini kullandı.
Kral Abdullah, Filistinlilerin geleceklerinin ve Filistin meselesinin başkalarının omuzlarına yüklenmemesi gerektiğinin altını çizdi.
Ürdün Kralı Abdullah, Gazze'deki nüfus hareketliliğiyle ilgili olarak kendi sınırlarını koruyacaklarını ve yeni mülteci dalgasına izin vermeyeceklerini söyledi.
Ürdün'deki Filistinli sayısı
Birleşmiş Milletler'e göre, Ürdün'de halihazırda 2 milyonun üzerinde yerinden edilmiş Filistinli yaşıyor.
Kral Abdullah’ın tepkisinin kaynağı ise “İsrail ordusunun, öngörülen kara saldırısı öncesinde Gazze nüfusunun büyük bir kısmının yer değiştirmesi gerektiğini” söylemesi.
Suudi Arabistan da Filistin halkının Gazze'den göçe zorlanmasına tepkili
Suudi Arabistan resmi ajansı SPA'da yer alan habere göre Bakanlar Kurulu, Kral Selman bin Abdulaziz başkanlığında başkent Riyad'ta toplanan Suudi Arabistan Bakanlar Kurulu da, İsrail'in Filistin halkına yönelik zorunlu göç çağrılarını kesin dille reddetti ve Gazze Şeridi'ndeki ablukanın son bulması çağrısını yaptı.
Filistin halkına yönelik zorunlu göç çağrılarını reddeden Suudi Arabistan Bakanlar Kurulu, Gazze Şeridi'ndeki ablukasının son bulması, saldırılara son verilmesi, başkenti Doğu Kudüs olan 1967 sınırlarında bağımsız Filistin devleti kurulmasının öngören Arap Barış Girişimi ve uluslararası kararlar uyarınca barış sürecine girilmesi çağrısında bulundu.
Hangi ülkelerde ne kadar Filistinli mülteci var?
Filistinli mülteciler, 1948 Arap-İsrail Savaşı (Nakba) ve 1967 Altı Gün Savaşı'nın ardından evlerini ve topraklarını terk etmek zorunda kaldılar. Bu mülteciler, başta Arap ülkeleri olmak üzere birçok ülkeye dağıldılar. Filistinli mültecilerin büyük bir kısmı şu ülkelerde yaşıyor:
Ürdün: Filistinli mültecilerin en yoğun olduğu ülke. Ürdün, 1948 ve 1967'deki savaşlardan sonra büyük bir Filistinli mülteci akınına uğradı. Ürdün'deki Filistinli mültecilerin birçoğu Ürdün vatandaşı oldu ancak bazıları hâlâ mülteci kamplarında yaşıyor.
Lübnan: Filistinli mülteciler, Lübnan'da birçok mülteci kampında yaşıyor. Lübnan'daki mültecilere vatandaşlık verilmediği için sosyal ve ekonomik haklarda kısıtlamalarla karşılaşıyor.
Suriye: Suriye'de de birçok Filistinli mülteci kampı bulunuyor fakat Suriye İç Savaşı nedeniyle birçok Filistinli mülteci başka ülkelere göç etmek zorunda kaldı.
Batı Şeria ve Gazze Şeridi: 1948 ve 1967 savaşlarından sonra birçok Filistinli, Batı Şeria ve Gazze Şeridi'ne sığındı. Bu bölgelerde de birçok mülteci kampı bulunuyor.
Diğer Arap Ülkeleri: Mısır, Katar, Suudi Arabistan ve BAE (Birleşik Arap Emirlikleri) gibi diğer Arap ülkelerinde de Filistinli mülteciler yaşıyor fakat bu ülkelerdeki mülteci sayıları diğer ülkelere göre daha az.
Diğer Ülkeler: Filistinli mülteciler, Arap dünyasının dışında da birçok ülkeye dağılmış durumda. Avrupa, Kuzey Amerika ve diğer bölgelerde yaşayan Filistinli diasporası bulunuyor.
Bu ülkelerde yaşayan Filistinli mültecilerin durumu, ülkeden ülkeye değişiklik gösteriyor. Bazı ülkelerde vatandaşlık ya da oturma izni alabilmekteyken, bazı ülkelerde mülteci statüsünde yaşamaya devam ediyorlar.
