Frank Ocean, Amerikalı bir şarkıcı, şarkı yazarı ve prodüktördür. Gerçek adı Christopher Edwin Breaux olan Ocean, 28 Ekim 1987'de ABD'nin Louisiana eyaletinde doğdu. Müzik kariyerine hip hop kolektifi Odd Future ile başlayan Ocean, daha sonra solo çalışmalarıyla büyük bir başarı elde etti.
Ocean'ın tarzı, R&B, soul, hip hop ve alternatif müziğin harmanlanmasıyla tanınır. Şarkıları genellikle derin duygusal içeriklere sahiptir ve kişisel deneyimleriyle şekillenir. Etkileyici vokal yeteneği ve özgün müzik üretimiyle dikkat çeken Ocean, müzik dünyasında çağdaş bir ikon haline gelmiştir.
Frank Ocean'ın müziği, özgünlüğü, derinlik ve duygusal yoğunluğuyla dinleyicilere benzersiz bir deneyim sunan Frank Ocean’ın şarkılarını sizler için inceliyor ve Türkçe'ye çeviriyoruz. İşte 2016 çıkışlı " Blonde" adlı albümünden " Pink + White " şarkısının Türkçe çevirisi...
Evet, evet ah
Yeah, yeah oh
Evet evet evet
Yeah, yeah yeah
Her gün böyle geçiyor
That's the way everyday goes
Her zaman kontrolümüz yok
Every time we've no control
Gökyüzü pembe ve beyazsa
If the sky is pink and white
Zemin siyah ve sarı ise
If the ground is black and yellow
Bana gösterdiğin yolun aynısı
It's the same way you showed me
Başımı salla, gözlerimi kapatma
Nod my head, don't close my eyes
Yavaş bir hareketin yarısı
Halfway on a slow move
Bana gösterdiğin yolun aynısı
It's the same way you showed me
Eğer uçabilseydin güneyi hissederdin
If you could fly then you'd feel south
Kuzey yakında soğuyacak
Up north's getting cold soon
Bu şekilde, karadayız
The way it is, we're on land
Yani ben doğruyu savunacak biriyim
So I'm someone to hold true
Hala hayattayken seni serin tut
Keep you cool when it's still alive
Her şey mahvolduğunda seni hayal kırıklığına uğratmayacağım
Won't let you down when it's all ruin
Tıpkı senin bana gösterdiğin gibi, bana gösterdiğin gibi
Just the same way you showed me, showed me
Bana aşkı gösterdin
You showed me love
Yukarıdan zafer
Glory from above
saygılarımla canım
Regard my dear
Bundan sonra hep inişli
It's all downhill from here
Bir kasırganın ardından
In the wake of a hurricane
Yaz gölgesinin koyu teni
Dark skin of a summer shade
Sel hatlarında burun akıntısı
Nosedive in the flood lines
Süt kasalarından oluşan uzun kule
Tall tower of milk crates
Bana gösterdiğin yolun aynısı
It's the same way you showed me
Veranda tarafındaki top güllesi
Cannonball off the porch side
Daha büyük çocuklar çatıdan atlamaya çalışıyor
Older kids trying off the roof
Tıpkı bana gösterdiğin gibi (Gösterdin)
Just the same way you showed me (You showed)
Eğer ölüp hayata geri dönebilseydin
If you could die and come back to life
Yüzme havuzundan hava almak için
Up for air from the swimming pool
Kuru toprağa diz çökerdin
You'd kneel down to the dry land
Seni doğuran dünyayı öp
Kiss the Earth that birthed you
Hayatta kalman için sana araçlar verdim
Gave you tools just to stay alive
Ve bunu güneş harap olduğunda çıkar
And make it out when the sun is ruined
Bu bana gösterdiğin yolun aynısı, bana gösterdiğin yol
That's the same way you showed me, showed me
Bana aşkı gösterdin
You showed me love
Yukarıdan zafer
Glory from above
saygılarımla canım
Regard my dear
Bundan sonra hep inişli
It's all downhill from here
Hayatı hatırla
Remember life
Nasıl olduğunu hatırla
Remember how it was
Ağaçlara tırman Michael Jackson, her şey burada bitiyor
Climb trees, Michael Jackson, it all ends here
Matthew ve Shoob'a ne olduğunu söyle
Say what up to Matthew, to Shoob
Danny'e ne olduğunu söyle
Say what up to Danny
Hayat ölümsüzlüğüne ne demeli deyin
Say what up to life immortality
Nike'larımı büküyorum
Bending up my Nikes
Melpomen ve nikotin tükeniyor
Running out the melpomene, nicotine
Büyükannenin sigaralarını çalmak (Sakin ol)
Stealing granny cigs (Take it easy)
Bana tatlı bir şey ver
Gimme something sweet
Sürtük, ölümsüzlüğü sevebilirim
Bitch, I might like immortality
Hayat bu, hayat ölümsüzlüğü
This is life, life immortality