Frank Ocean, Amerikalı bir şarkıcı, şarkı yazarı ve prodüktördür. Gerçek adı Christopher Edwin Breaux olan Ocean, 28 Ekim 1987'de ABD'nin Louisiana eyaletinde doğdu. Müzik kariyerine hip hop kolektifi Odd Future ile başlayan Ocean, daha sonra solo çalışmalarıyla büyük bir başarı elde etti.
Ocean'ın tarzı, R&B, soul, hip hop ve alternatif müziğin harmanlanmasıyla tanınır. Şarkıları genellikle derin duygusal içeriklere sahiptir ve kişisel deneyimleriyle şekillenir. Etkileyici vokal yeteneği ve özgün müzik üretimiyle dikkat çeken Ocean, müzik dünyasında çağdaş bir ikon haline gelmiştir.
Frank Ocean'ın müziği, özgünlüğü, derinlik ve duygusal yoğunluğuyla dinleyicilere benzersiz bir deneyim sunan Frank Ocean’ın şarkılarını sizler için inceliyor ve Türkçe'ye çeviriyoruz. İşte 2011 çıkışlı "Nostalgia, Ultra" adlı albümünden " Dust " şarkısının Türkçe çevirisi...
Kütüphanede konuşan kim?
Who's that talking in the library?
Kütüphanemde konuşan kim?
Who's that talking in my library?
Sen olduğunu?
Is that you?
Hayır seni dışarı çıkarmayacağım
No I won't put you out
Çünkü ilham perim olmasaydı burası nasıl olurdu
Cause what would this place be without my muse
Özel bir şey yok, burada yazdığım her kitap
Nothing special, every book in here I wrote
Bazılarıyla pek gurur duymuyorum bazılarıyla keşke yanabilseydim
Some I'm not too proud of some I wish I could burn
O kadar çok sayfa yazdım ki, keşke gözden geçirebilsem
So many pages I wrote, wish I could revise them
Ama silme yok ve aldığım en iyi tavsiye
But there's no erasing and the best advice I got
Yazmaya devam ettim, yaşamaya devam ettim ve sevmeye devam ettim
Was keep writing, and keep living, and keep loving
Ve mürekkep kuruduğunda ve sayfalar toza dönüştüğünde
And when the ink dries and the pages turn to dust
Biz de toza mı döneceğiz, biz de toza mı döneceğiz, toza mı?
So will we turn to dust, so will we dust, dust
Kütüphanemde gülen kim?
Who's that laughing in my library?
Kütüphanemde gülen kim?
Who's that laughing in my library?
Sen olduğunu?
Is that you?
Hayır seni dışarı çıkarmayacağım
No I won't put you out
Çünkü senin gülüşün olmasaydı burası nasıl olurdu
Cause what would this place be without your smile
Özel bir şey yok, sana aşık oldum kızım
Nothing special, I fell in love with you girl
Gizliliğe saygı göstermeden içeri giriyorsunuz
You let yourself inside with no respect for privacy
Aklımda çok fazla şey olduğunu söyledin
You said there's too much on my mind
Sonra bir sayfayı yırttın ve o şeyi ateşe verdin
Then you ripped out a page and set that shit on flame
Yazmayı bıraktım, yaşamaya devam ettim, sevmeye devam ettim
I quit writing, I kept living, I kept loving
Ve mürekkep kuruduğunda ve sayfalar toza dönüştüğünde
And when the ink dries and the pages turn to dust
Biz de toza mı döneceğiz, biz de toza mı döneceğiz, toza mı?
So will we turn to dust, so will we dust, dust