Ayda Gezgin'in babası Uğur Gezgin'ın acı dolu hikayesi

İzmir depreminden 91 saat sonra kurtarılan Ayda Gezgin'in annesi Fidan Gezgin son yolculuğuna uğurlandı. Tören sonrasında yaşadıklarını anlatan acılı baba Uğur Gezgin, "Enkaz çalışmaları yapılırken birinden montunu çaldım, hakkını helal etsin. Kurtarma görevlisi gibi girip çıktım ara ara. Çaresizlik her şeyi insana yaptırıyor." dedi.
Ankara Masası
|
04 Kasım 2020, Çarşamba - 17:10
Ayda Gezgin'in babası Uğur Gezgin'ın acı dolu hikayesi
Türkiye geçen cuma günü saat 14.51'de İzmir'i vuran depremle sarsıldı. Deprem, İzmir’in yanı sıra Aydın, Muğla, Manisa, Denizli, Çanakkale, Bursa, İstanbul, Uşak, Kütahya, Bursa, Yalova, Tekirdağ ve Edirne'de hissedildi. Depremde Bayraklı ilçesinde bulunan Rıza Bey Apartmanı yıkıldı. Yıkılan binanın enkazında arama- kurtarma çalışması yapan ekipler, 91 saat sonra Ayda Gezgin’i (3) sağ olarak çıkardı. Ancak Ayda’nın annesi Fidan Gezgin’in cansız bedenine ulaşıldı.

Ayda Gezgin'in annesi Fidan Gezgin'e son veda

Fidan Gezgin için Hacılarkırı Mezarlığı’nda cenaze töreni düzenlendi. Cenazeye, Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, Fidan Gezgin’in eşi Uğur Gezgin ve çok sayıda yakını katıldı. Fidan Gezgin’in kız kardeşi Filiz Amaç, ablasının tabutuna sarıldığında, sinir krizi geçirdi. Fidan Gezgin’in cenazesi, mezarlıkta kılınan cenaze namazının ardından gözyaşları arasında toprağa verildi.

Uğur Gezgin: Çok zor bir süreçteyim

Cenaze töreni ardından TRT Haber'e konuşan Uğur Gezgin yaşadığı dehşet anlarını anlattı. Uğur Gezgin, "Çok zor bir süreçteyim. Hiç aklıma gelmeyecek bir zamanda oldu. Depremden 20 dakika önce telefonda görüşmüştüm. Depremden sonra sıkıntı yaşanabileceğini düşündüm ama böyle olacağını düşünmemiştim. 20 dakika önce parkta konuştuğum bir insan... Ne zaman gitti, ne zaman eve girdi... O yol bitmedi." dedi.
(Cenazeye Gezgin'in eşi Uğur (solda) ve oğlu Atakan Gezgin'in (sol 2) yanı sıra Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum (sol 3), Gezgin'in yakınları ve çok sayıda vatandaş katıldı.)

"Birinden montu çaldım, hakkını helal etsin"

Arabayı park ettikten sonra koşarak eve gittiğini ifade eden Gezgin, "Enkaz çalışmaları yapılırken birinden montunu çaldım, hakkını helal etsin. Kurtarma görevlisi gibi girip çıktım ara ara. Çaresizlik her şeyi insana yaptırıyor. Girdiğim itibariyle yatak odasında olursak yatağın yanına kapaklanalım, dolabın yanında bir üçgen yaparız... İçeride olursak buzdolabı, çamaşır makinesi bizi korur diye düşünüyorduk. Anladığım kadarıyla tam eve girdiği zaman deprem olmuş. İç çamaşırları vardı, COVİD nedeniyle çamaşırlarını makineye atarken, hemen yan tarafta da buzdolabı var. Orada üstüne kapaklandığını düşünüyorum. Adli Tıp doktorunun dediğine göre, ilk darbeyi aldıktan sonra eşim vefat etmiş. Çocuğuma bir şekilde annelik duygusuyla üçgeni açmış." şeklinde konuştu.
Gezgin şu şekilde devam etti: "Ayda'yı ilk gün sabah 2 dakika görebildim sadece. Tedbir amaçlı yoğun bakım ünitesinde. Serum veriliyor, çok susuz kalmış. Dili damağı kurumuş. 91 saat çok uzun bir zaman. Mucize. Tam ümitlerin bittiği an çıktı. Bekliyoruz, kucağıma alacağım günü bekliyoruz."

Öte yandan 1996 yılında rapor değil denetleme istediklerini vurgulayan Gezgin, "O zamanki yıla göre deprem yönetmeliğine uygun yapıldığı söylendi. Ama AFAD'daki arkadaşlar, gönüllüler betonunda sıkıntı olduğunu söylüyor. Elinize aldığınızda patlıyor. Kazma ile kolonu delebilen bir betonla karşılaştık. Normalde kırılmaması gerekiyor." diye ekledi. 
http://www.ankaramasasi.com/haber/338095/ayda-gezginin-babasi-ugur-gezginin-aci-dolu-hikayesi
İlginizi Çekebilir

Yorumlar (0)

Yorumunuz İletilmiştir.