Atatürk’ün kız kardeşi, yazar: Makbule Atadan

Kendisini ülkesine adayan Mustafa Kemal Atatürk’ün mücadelesinde, her daim yanında yer alan kız kardeşi Makbule Hanım’ı vefatının 65. yılında anıyoruz.
Zeliha Demirci
|
18 Ocak 2021, Pazartesi - 12:06
Atatürk’ün kız kardeşi, yazar: Makbule Atadan

Türk yazar, siyasetçi ve Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk'ün kız kardeşi Makbule Atadan’ın bugün vefatının 65. yıl dönümü.  Selanik’te 1885 yılında dünyaya gelen Atadan, Balkan savaşlarından sonra annesi Zübeyde Hanım ile birlikte İstanbul'a yerleşti.

Cumhuriyetin ilan edilişinin hemen ardından Ankara'ya gelen Makbule Atadan, bir süre ağabeyi Mustafa Kemal ile kaldıktan sonra Çankaya Köşkü arazisi içinde kendisi için inşa edilen Camlı Köşk'e yerleşti. Atatürk’ün siyasi ve sosyal hayatı ile ilgilenmeden Camlı Köşk'te yaşamaya devam etti.

Soyadı Kanunu çıkarıldığında "Atadan" soyadını Makbule Hanım, 1930 yılında Atatürk’ün isteğiyle Fethi Okyar'ın kurduğu Serbest Cumhuriyet Fırkası’na girdi. Birkaç ay sonra parti kapatılınca siyasetten çekildi.

Makbule Atadan, aslen Gümülcineli bir fabrikatör olan Edirne milletvekili Mecdi Boysan ile 1935 yılında evlendi ancak Atatürk'ün ölümünden bir süre sonra boşandı.

Mustafa Kemal Atatürk ile ilgili anıları 1952 yılında Büyük Kardeşim Atatürk ve Ağabeyim Mustafa Kemal adlarıyla yayımlayan Atadan, 18 Ocak 1956 tarihinde saat 12.55’te 71 yaşındayken Çankaya Köşkü içerisinde bulunan Camlı Köşk'te yaşama veda etti. Vefatının ardından Atadan'ın cenazesi Cebeci Asri Mezarlığı'na defnedildi.

Atadan kitaplarının birinde, Mustafa Kemal’in onları İstanbul’da bırakarak, Kurtuluş Savaşı’nı başlatmak üzere Anadolu’ya geçiş sürecindeki durumlarını şöyle anlattı:

“Tam üç gün üç gece telefonumuz çalmadı. Üç gün sonra telgrafını aldık; ‘Samsun’a çıktım, sıhhatteyim, merak etmeyin’ diyordu. Üzüntümüzün yerini büyük bir sevinç kapladı, ama gidiş o gidişti. Arada sıra onun yakınlarından biri geliyor, hatırımızı sorup gidiyordu. Tam sekiz sene abimi göremedik. Abimin talimatıyla hiçbir yere çıkmazdık. Bir gün kapı çalındı, pencereden baktım, tanımadığım kimselerdi, açmadım kapıyı. Gene çalındı aşağı indim tam on sekiz kişilik bir kalabalık. Hepsi Osmanlı hükümetinin adamları, dışarı çıktım ve aramızda şu konuşma geçti: ‘Ne var ne istiyorsunuz’ dedim, ‘Evi arayacağız’ dediler. ‘Kimin evini arayacaksınız?’ ‘Mustafa Kemal’in evini’ dediler. Kızdım, ‘canım bizim evimizi ne hakla arıyorsunuz, annem hasta ölüm yatağında, ben yalnız bir kişiyim.’ ‘Mecburuz’ diye ısrar ettiler. Yan taraftan birkaç kişi yanımda belirdi, fısıltı halinde korkmayın dediler, biz Mustafa Kemal’in adamlarıyız, evi kimseye bastırtmayız, siz kapıyı kapatıp yukarı çıkın.’ Bu duruma çok sevindim. Annemin yanına gittim. ‘anneciğim’ dedim, ‘abimin adamları etrafta dolaşıyorlar, hiçbir şey yapamazlar bize’. Sonra kapıdaki kalabalığın çoktan dağılmış olduğunu gördüm. Aradan sekiz sene geçmişti. Abim gayesinde başarılı olmuştu. İstanbul’a geleceğini haber aldığımız zaman sevincimize diyecek yoktu. Onun sevdiği yemekleri yaptık. Gözümüze uyku girmedi günlerce.”

http://www.ankaramasasi.com/haber/530719/ataturkun-kiz-kardesi-yazar-makbule-atadan
İlginizi Çekebilir

Yorumlar (0)

Yorumunuz İletilmiştir.