Naim Babüroğlu, Rusya'nın kırmızı çizgilerine dikkat çekti

Emekli Tuğgeneral Dr. Naim Babüroğlu, Rusya'nın ABD ve NATO'yla yaşadığı krizle ilgili "Rusya'nın Güney Kafkasya'da yani Gürcistan, Ermenistan, Azerbaycan gibi ülkelerin, bir de Ukrayna'nın NATO üyesi olması kırmızı çizgisidir" dedi.
Ankara Masası
|
15 Nisan 2021, Perşembe - 21:43
Naim Babüroğlu, Rusya'nın kırmızı çizgilerine dikkat çekti

Emekli Tuğgeneral Dr. Naim Babüroğlu, Ankara Masası özel yayınında Türk dış politikası ve Karadeniz’de yaşanan krize ilişkin açıklamalarda bulundu.

Babüroğlu, dış politikada Mısır’la mayıs ayında iyi ilişkiler kurulmaya başlanacağını ifade ederken, Karadeniz krizinde ise taraf olmama çağrısı yaptı.

Ukrayna ilişkilerin devam ettirilebileceğinin altını çizen Babüroğlu, taraf olunmaması halinde ABD veya Rusya ile herhangi bir sıkıntı yaşanmayacağını söyledi.

Dr. Naim Babüroğlu Rusya’nın kırmızı çizgilerinin altını çizerken “Birinci kırmızı çizgisi Güney Kafkasya'da yani Gürcistan, Ermenistan, Azerbaycan gibi ülkelerin NATO üyesi olması kırmızı çizgisidir.  Bir de Ukrayna'nın NATO üyesi olması kırmızı çizgisidir bunu ilan etmişti.” Dedi.

"Arabuluculuk yapacak düzeyde olumluydu"

Türkiye’nin Mısır’la geçmiş dönem iyi ilişkilerine dikkat çeken Babüroğlu şöyle devam etti;

“Türkiye Mısır arasındaki ilişkilerin ne kadar önemli olduğunu gösteren bir örnek vermek gerekirse; 1998 yılında Suriye'de terörist elebaşı vardı biliyorsunuz PKK bölücü terör örgütünün ele başı Suriye’deydi.  Türkiye'yi çok rahatsız ediyordu. Dönemin o zaman Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, Başbakan Mesut Yılmaz’dı. Dışişleri Bakanı da İsmail Cem'di. Terörist başının oradan gönderilmesi için oradan çıkarılması için Türkiye bir nota verdi, ültimatom verdi Suriye’ye.  Çünkü Hafız Esad yönetimi PKK bölücü terör örgütüne ev sahipliği yapıyordu Suriye'de.  Dolayısıyla Türkiye bir ültimatom verdi.  Bunun üzerine sıcak çatışmayı engellemek için Türkiye ile Rusya arasında Mısır Devlet Başkanı devreye girdi. Dönemin Hüsnü Mübarek, 1998’de Şam'ı ve Ankara'yı ziyaret etti. Sonra arabuluculuk yaptı. Ondan sonra terörist elebaşı oradan kovduruldu. Yani Mısır’la ilişkiler o kadar iyiydi ki, arabuluculuk yapacak düzeyde olumluydu. Ancak gelinen aşamada maalesef bu Mursi'den sonra Sisi dönemi ile beraber kesintiye uğradı.

Mısır'ın Türkiye'den isteği

Mısır’ın ön şartlı ilişkilere başlayacağına değinen Babüroğlu “Son zamanlarda özellikle Sayın Dışişleri Bakanı'nın yaptığı en son açıklamada mayıs ayında oraya bakan yardımcısı düzeyinde bir heyet gönderilecek ve tekrar Mısır’la ilişkiler eski düzeye gelmesi konusunda adım atılacak. Bu çok olumlu bir adım. Mısır'ın tabii şöyle istekleri var, ön koşul diyebiliriz, istek diyebiliriz. Bir diyor ki Mısır, devlet yetkililerinin yani Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ndeki yetkililerin Sisi'ye yönelik eleştirileri kesmeleri. Şu anda dikkat edersek 2 -3 aydır Sisi aleyhinde pek üst düzeyde herhangi bir eleştiri yapılmıyor. Şimdi bu tabi mayısta ilişkilerin başlaması çok önemli.” Diye konuştu

" Türkiye'ye karşı bir cephe oluşturuyorlar"

Mısır’ın ardından İsrail’le ilişkilerin başlaması gerektiğini vurgulayan Babüroğlu “Neden biz Mısırla ilişkileri kestikten sonra 2013 yılından sonra bazı gelişmeler ortaya çıktı. Mısır'la Yunanistan arasında deniz yetki alanları anlaşması yapıldı. Eğer bizim Mısır’la ilişkilerimiz kesilmeseydi diplomatik açıdan Yunanistan Mısır’la bu anlaşmayı yapamayacaktı. Dolayısı ile Türkiye için bir kazanç olacaktı. Şimdi bu bir kayıp. İkincisi Mısır, Yunanistan'la tatbikatlar yapıyor. Yunanistan’la beraber Doğu Akdeniz gaz platformuna gaz formuna katılıyor. Buna benzer bazı ittifaklara katılıyor. Bunun tabi en büyük nedeni Mısır'la kesilen diplomatik bağlar. Tabii Türkiye'nin bu Mısır’la attığı olumlu adımların İsrail'le de atılmasında büyük yarar olduğunu değerlendiriyorum.  Çünkü şöyle düşünüyorum. 10 yıl öncesine kadar Türkiye ile Yunanistan arasındaki süregelen gerginlikte İsrail, Mısır, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri gibi Körfez ülkeleri, AB’de genellikle tarafsız bakarlardı, tarafsız davranırlardı, tarafsız bir politika izlerlerdi, uzaktan seyrederlerdi. Ama şimdi görüyoruz ki Türkiye ile Yunanistan arasındaki gerginlikte, Fransa, Avrupa Birliği, Mısır, İsrail, Körfez ülkeleri, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri gibi Körfez ülkeleri peşinen doğrudan hemen Yunanistan'ın yanında yer alıyorlar. Türkiye'ye karşı bir cephe oluşturuyorlar.  Tabi bu Türkiye için bir yalnız kalma olayıdır. Stratejik yalnızlıktır bu. Türkiye şimdi bu stratejik yalnızlığı Doğu Akdeniz'de Mısır’la bir diplomatik adım attı, mayısta görüşmeler başlayacak ama bu da yetmez.  Benim değerlendirmem İsrail'e de böyle bir diplomatik girişimin başlatılması ve Mısır’la İsrail'le daha önce 2010’dan önceki olan iyi ilişkilerin tekrar kurulması gerekiyor. Aksi durumda Doğu Akdeniz’de Kıbrıs politikasında ve diğer konularda biz Yunanistan'ın yanında yer alan bu geniş ve büyük cephe ile karşı karşıya kalma durumumuz olur.” Dedi.

"Rusya ABD'yi dengeliyor"

Rusya-ABD krizine ilişkin “Putin Rusyası gerçeği var ve Putin Rusyası önemli stratejik adımlar atıyor.” İfadelerini kullanan Babüroğlu “Şöyle bir örnek vermem gerekiyorsa 2019 yılı ve 2020 yılına baktığımızda ABD'nin yıllık askeri harcaması 732 milyar dolar.Rusya'nın yıllık askeri harcaması ne derseniz 61 milyar dolar yani ABD'nin 12 katından daha az harcama yapıyor. ABD 12 kat daha fazla Rusya'dan askeri harcama yapıyor, 732 milyar dolara 61 milyar dolar.  Fakat Rusya'nın başında eski Rus İmparatorluğu'nu koruma hedefiyle strateji belirleyen ve satrancı iyi oynayan bir Putin var. Putin evet otoriterdir tenkit edilir edilmez o ayrı bir şey.  Fakat attığı adımlar 12 de 1 askeri harcama yapabilmesine rağmen ABD’yi dengeliyor. Bu çok önemlidir bunu özellikle söylüyorum.  Hem Suriye'de dengeliyor ABD’yi, hem Libya'da dengeliyor, hem de Ukrayna da dengeliyor.” Şeklinde konuştu.

" Putin önemli bir aktör"

ABD’nin Ukrayna’yı kışkırttığını belirten Babüroğlu “Ukrayna'ya dedi ki NATO ile arkanızdayız. Telefon ettiler Ukrayna Devlet Başkanına, dışişleri bakanları görüştü ,ABD, Ukrayna savunma bakanları görüştü silah yardım edeceğiz bilmem ne yapacağız. NATO Genel Sekreteri açıklamalar yaptı NATO’yu destekliyoruz işte Rusya'yı kınıyoruz dedi ama Rusya askeri yığınağa devam etti Donbass sınırında Ukrayna'da.  Fakat ABD ve NATO sadece açıklamalar yaptı, kınadı. Şimdi bir örneğe dönecek olursak bunun nedeni yani Putin'in ne kadar önemli bir aktör olduğunu. 2008 yılına döndüğümüzde 13 yıl önce, 2 Nisan 2008’de dönemin ABD başkanı George W. Bush dedi ki; Gürcistan ve Ukrayna NATO üyeliğine hazır dedi. 2 Nisan 2008’de aynı gün yapılan NATO Liderler zirvesinde Bükreş'te yapılan NATO liderler zirvesinde NATO'dan bir karar çıktı dedi ki NATO; Gürcistan ve Ukrayna’ya NATO üyeliği sözü verdi NATO. Ne zaman 2008’de.” İfadelerini kullandı.

Rusya'nın kırmızı çizgileri

Rusya’nın kırmızı çizgilerine dikkat çeken Babüroğlu sözlerine şöyle devam etti;

Tabii Rusya'nın kırmızı çizgisi var. Birinci kırmızı çizgisi Güney Kafkasya'da yani Gürcistan, Ermenistan, Azerbaycan gibi ülkelerin NATO üyesi olması kırmızı çizgisidir.  Bir de Ukrayna'nın NATO üyesi olması kırmızı çizgisidir bunu ilan etmişti. Ne yaptı Putin 2008’de NATO, Gürcistan’a ve Ukrayna’ya üyelik sözü verince 2008’de Gürcistan'a müdahale etti Putin, askeri bir müdahale. Gürcistan 3 parçaya ayrıldı. Güney Osetya ve Abhazya Gürcistan'dan ayrıldı ve bağımsızlıklarını ilan etti. Putin, Rusya bunu tanıdı. Gürcistan parçalandı. NATO ve ABD müdahale edebildi mi Gürcistan’a hayır, başka ne yaptı?

2014’te Kırım’ı ilhak etti. Ukrayna'nın Kırım'ını. Orada çok sayıda Rus vatandaşı yaşıyor gerekçesiyle. Peki, 2014’te Ukrayna'ya ABD-NATO herhangi bir müdahalede bulundu mu Rusya Kırım'ın ilhak etmesine.  Putin, Azerbaycan, Ermenistan, Azerbaycan'ın işgal edilmiş toprakları var. Kendi anavatanı var işgal edilmiş yüzde 20’si. Azerbaycan kurtardı topraklarının tümünü Karabağ ve diğer topraklarını.  Putin ne yaptı. Ermenistan'ın başındaki Paşinyan 2018’de iktidara geldikten sonra rotasını neye çevirmişti ABD’ye ve Batı’ya.

Ne yaptı Putin 2020’de Azerbaycan'ın bu haklı olduğu vatanını kurtarma harekâtında sessiz kaldı. 40 gün sessiz kaldı. Tamamen Ermenistan kesin yenilgiye uğrayınca Putin devreye girdi, Moskova’ya liderleri çağırdı ve ateşkes anlaşması imzalattı.

Neden orası Rusya'nın eski toprağı coğrafyası. ABD bunu yapamadı. Putin, ne demişti Güney Kafkasya'da NATO, AB’de buraya gelemez. Dağlık Karabağ'da bir barış gücü oluşturdu anlaşmaya göre hatırlarsanız ve Karabağ'da şuanda Türk askeri değil ama Rus askerinin olduğu bir barış gücü. Ne yaptı Putin pençesini Güney Kafkasya’ya attı askeri olarak.

Ayrıca zaten Ermenistan’ın ordusu kendisine bağlı. Şimdi Paşinyan ne diyor iki gün önce bizim diyor güvenliğimiz için Ermenistan'ın güvenliği için emniyeti için Rusya ile ittifak yapmamız lazım diyor askeri ittifak diyor düşünebiliyor musunuz. Nerden nereye geldi şunu kastediyorum şimdi 2021’de Donbass var Ukrayna'nın doğusunda Rus vatandaşların yoğun olduğu bir bölge. Daha önce Rus vatandaşların yoğun olduğu bölgede Putin'in de yardımıyla orayı ilhak ettiler. Ukrayna’dan kopardılar ve ateşkes oldu. Putin ateşkesi tanımadı. Neden?

Çünkü Biden, Ukrayna'yı sürekli kışkırttı Biden yönetimi Trump’tan sonra ABD kışkırttı arkanızdayız dedi. Herkes açıklama yaptı, yığınak yaptı.

" Rusya bedel ödemeye hazır"

ABD’nin Rusya’nın bölgedeki gücünü görmesinin ardından geri attığını vurgulayan Babüroğlu “Dün ABD siyahi direktörünün Senato'ya verdiği demeci size söylüyorum açıklamada diyor ki; ABD'nin siyahi direktörü Senatoya yaptığı açıklamada Rusya, Ukrayna da harekât yapacak ve o sınırlı bir şekilde o bölgeyi işgal edecek yeterli kuvvete ulaştı diyor.

Yapabiliyor mu ABD hiç bir şey yapamadı dedi ki; iki tane Karadeniz'e, iki savaş gemisi gelecek dedi vazgeçti. Biden’ın Putin'le yaptığı yani Biden Putin'e ne demişti? Tırnak içinde söylüyorum, katil demişti, aradı onu telefon görüşmesinden sonra bir gün sonra savaş gemilerini oraya göndermekten vazgeçti. Bunu anlatmamın nedeni şu: Jeopolitik güç mücadelesinde hepimizin şunu bilmesi lazım: Rusya'nın bir kırmızı çizgisi var. Güney Kafkasya’ya NATO gelmez. Ukrayna NATO gelmez. Brzezinski derki ABD'nin ünlü siyaset bilimcisi, Rusya İmparatorluğu'nun kurulabilmesi ancak Ukrayna'ya sahip olmasıyla mümkündür der. Ukraynasız Rus İmparatorluğu olmaz der. Ve diğer birçok siyaset bilimci der ki, Ukrayna Avrupa ile Avrasya arasında bir çarpışma mücadele alanıdır der. 

Onun için Ukrayna'nın yakın bir gelecekte orta ya da kısa bir dönemde NATO üyesi olması mümkün değil onun bir kere altını çizelim.

Putin Rusyası buna bedel ödemeye hazır. Putin ama kırmızı çizgisi var. Bakın oraya 90 bin 100 bin kişilik asker yığdı tanklarıyla toplarıyla geldi. Karadeniz'de 15 kadar savaş gemisi ile tatbikat yapıyor. Eğer bir problem olursa yani Ukrayna bir işaret fişeği verse bir saldırı yapsa Donbass'ın yarısı şu anda alınmış.

Yani biraz kontrol edilmiş Donbass’ın tümünü alır, hatta Odesa'yı bile kontrol altına alır ve Biden yönetimi bunun farkına vardı ve şimdi olumlu adım attı.

Biden yönetiminin ABD'nin bu Rusya'ya uyguladığı diplomatları sınır dışı etmesi, ekonomik yaptırımlar tamamen ekonomik yaptırım paketi içinde kalan yaptırımlar askeri yaptırımlar değil tabi öyle düşünmek lazım öyle algılamak lazım. Ama Türkiye burada ne yapmalıdır? Türkiye bu ABD ile Rusya arasında, Ukrayna krizinde taraf tutmamalıdır. Evet, Ukrayna'yı destekler. Ukraynalı ikili işbirliği anlaşmaları var, devam eder. Kırım'da Tatar Türkleri vardır. Elbette Kırım'ın ilhakına işgaline karşı çıkar tanımaz. Montrö Boğazlar Sözleşmesi var.

1936 yılında 20 Temmuz'da imzalanmış Montrö Boğazlar Sözleşmesi kurallarına uyulursa ve taraf alınmazsa Türkiye, Rusya ile ABD arasında herhangi bir problem olmadan yoluna devam eder.” Şeklinde konuştu.

http://www.ankaramasasi.com/haber/712675/naim-baburoglu-rusyanin-kirmizi-cizgilerine-dikkat-cekti
İlginizi Çekebilir

Yorumlar (0)

Yorumunuz İletilmiştir.