Miroğlu: Joe Biden'in açıklaması dünyanın sonu olmadı

AK Parti MKYK üyesi Orhan Miroğlu, Ermeni soykırımı iddialarının dünya gündeminde olmadığını söyledi. Miroğlu, "Türkiye öyle bir ruh hali sergiliyor ki, sanki bütün dünya işini gücünü bırakmış bu meseleyle uğraşıyor" dedi.
Ankara Masası
|
28 Nisan 2021, Çarşamba - 22:36
Miroğlu: Joe Biden'in açıklaması dünyanın sonu olmadı

AK Parti MKYK üyesi Orhan Miroğlu, gündeme dair açıklamalarda bulundu.

Ankara Masası Gökhan Gökyıldırım'ın sorularını yanıtlayan Miroğlu, Türk - Amerikan ilişkilerinin kopuşun eşiğine geldiğini söyledi. Bundan endişe edilmesi gerektiğini savunan Miroğlu, Amerika'nın müttefikliğin gereğini yapmadığını belirtti. 

Ermeni soykırımı yalanı

Joe Biden'in 1915 olaylarıyla ilgili 'soykırım' ifadesini kullanmasına değinen Miroğlu, "Bu dünyasının sonu olmadı." dedi. Türkiye'de, bu meseleye çok büyük ilgi varmış gibi bir ruh hali olduğunu savunan Miroğlu, "Bütün dünya parlamentoları bu meseleyi konuşuyormuş gibi davranmanın doğru olduğu kanaatinde değilim" şeklinde konuştu.

"HDP'nin paradigmaları çöktü"

HDP'nin sözde Ermeni soykırımını tanıyan açıklaması sorulan Miroğlu, partinin Türkiye'den ümidini kaybettiğine dikkat çekti. HDP'nin paradigmalarının çöktüğünü dile getiren Miroğlu, "Bu fikirlerin Türkiye'de doğrulanmadığını gördük." dedi. Miroğlu, HDP milletvekillerinin Meclis'te olmasını ise Türkiye demokrasisinin gücüne bağladı. 

"HDP özür dileyebilirdi"

Kobani davasının itibarsızlaştırılmaya çalışıldığını savunan Miroğlu, 15 baronun davaya temsilci gönderdiğini hatırlatarak "70-80 kişiyi neden 1000 kişi savunsun ki?" diye sordu. HDP'li yöneticilerin suçlarını inkar ettiğini böylece  "yüzleşme davası" şansının kaçırıldığını belirten Miroğlu, CHP'nin de mağdurların değil sanıkların yanında yer aldığını belirtti. 

"Amerika PKK'ya iki-üç Kandil kurdurmak istiyor"

Irak'ın kuzeyindeki Pençe-Kaplan ve Pençe-Yıldırım operasyonlarıyla ilgili değerlendirmelerde bulunan Miroğlu, Irak'taki parçalanmanın DAEŞ ve PKK'ya yaradığını kaydetti. Türk kamuoyunun hep Kandil'e meşgul olduğunu kaydeden Miroğlu, "Amerikalılar PKK'ya bir değil, iki-üç Kandil kurdurmak istiyorlar." dedi.

Mardin ziyaretine de değinen Miroğlu, "Bir ilçemize girdim kafamı kaldırdığım yer parti tabelası. İstanbul'da bu kadar yoğun tabela görmezsiniz. Bu siyasi çoğulculuk değil. Bu AK Partiye yönelik bir kuşatma." şeklinde konuştu.

Miroğlu'nun açıklamaları şu şekilde:

Türk Amerikan ilişkileri iyi bir yere evirilmiyor. Yani tabii ki bir kopuşa da işaret etmiyor. Bunlar aslında kopuşun eşiğine gelmiş durumda. Tabi bundan da endişe etmek lazım. Çünkü bu kolay kurulan bir ittifak değildi. 

Amerika Birleşik Devletleri'nin bilhassa hemen sınırımızdaki siyasi faaliyetlerini geleceğe dönük faaliyetlerini çok etkiliyor ve bu etkileşim sonucu da ben şöyle demiştim: 3-5 yıl önce 2018 seçimleri sırasında söylemiştim. Türk Amerikan ilişkilerinin temelinde tabii ki çok şey var. Bu problemlerin yaşanmasının çok sebebi olabilir ama benim görebildiğim manzara şu: Amerikan, Kürt politikası bu ilişkileri çok zora sokan bir hale getiriyor. Dolayısıyla bu bugünden yarına düzelir mi? Ben düzelebileceği kanısında değilim ama tabii ki bizim gibi insanların bu Batı ittifakından ve yüzde yüz kopuşu radikal bir ayrışmayı savunmamız mümkün değil.

Dünden beri televizyonlarımızda tekrar işte tarihe dönüş vesaire bu tartışmaları film gibi seyrettim. Oysa Türkiye bu tartışmaları aslında çok geride bırakmıştı. Ne zaman geride bırakmıştı Cumhurbaşkanımızın Osmanlı torunlarından Osmanlı torunlarının yaşadığı acıyı hissettiği, paylaşıyorum demesi, sınırı açmaya hazırız demesi. Orada ne oldu?

" Ermeni Diasporası üzerinden kuşatma fikri geliştirdi"

Yani bugün Joe Biden dahil buna inanın, Batı'da hiçbir lider, Türkiye ve Ermenistan sınırının açılmasını, dostane ilişkilerin gelişmesini,  Ermenistan'da yaşayan Osmanlı torunlarının ülkesine gelmesini istemez. Onların da şehirleri bir zamanlar yaşadıkları, onların da köyleri gelip orada bu hatıralarını yâd etmelerini, ne bileyim dini vecibelerini yerine getirmelerini falan istemedi.

Batı bunu böyle bir şey istemedi, istemediği içinde zaten ne oldu? Bin dereden su getirildi, Ermeni Diasporası, Radikal Ermeni diasporası üzerinden yine bir kuşatma fikri gelişti. Bu iyi niyete ve bu kucaklayıcı siyasete yönelik olarak ve o süreç kesildi. O zaman bende köşe yazarlığı yapıyordum ve Fransa'dan, Amerika'dan bir takım Ermeni heyetleri, aydınlar vesaire gelip görüşüyorlardı bizlerle ve diyorlardı ki çok iyi bir noktada Türkiye lütfen bu noktayı kaybetmeyelim.

"Amerikan yönetimi ve Biden ipi eline geçirdi"

Türkiye, Ermenistan sınırın açılması meselesi. İşte olabilecekse bu hatıraları yeniden yaşatmak değil ama bu acıların yaşandığını kabullenerek bu acılara iyi gelecek insani şeyler ortaya koymak, bu konuda hemfikir olduklarını görüyorduk. Ermeni Ulusal Konseyi mi ne öyle bir kuruluşları vardı. Fransa’da oradan insanlar gelmişti ve ben Ankara'da onlarla görüşmüştüm şöyle demişlerdi: Biz Ermeni Diasporası ile kurulacak ilişkilerin sonuç vermeyeceğini biliyoruz. Çünkü diaspora elini taşın altına koymaz. Diaspora'ya lazım olan bu değil, çözüm falan aramıyor. Muhatabın burada mümkünse işte Ermenistan yönetimi olması daha makul bir şey falan diyorlardı. Ama şimdi geldiğimiz noktada tekrar Diaspora’nın ipi eline geçiren Amerikan yönetimini ve Biden’i etkilediğini görüyoruz.

"Türkiye için ciddi problem Amerika"

Bence asıl Biden’ın Ortadoğu'da, Suriye'de, Irak’ta, Akdeniz'de ne yaptığına, Kıbrıs'ta ne yaptığına bakmamız lazım. Türkiye'nin asıl gündemi bu aslında. Yoksa Türkiye bu sahte gündem etrafında dolanıp durursa buradan bir sonuç çıkmaz diye düşünüyorum.

Ben temelinde Ortadoğu'nun yeniden dizayn edilmesi sadece Ortadoğu değil tabii ki Kıbrıs da en önemli meselelerimizden birisi. Türkiye federal çözümü çok istedi, çok arzu etti geçmişte bunun mücadelesini verdi. Ama gelinen aşamada Avrupa Birliği üyesi bir şey oldu bir kısmı. Kıbrıs'ın bir de Türkiye'den yana Türkiye işi bir şey oldu, bir bölgesi oldu burada çözümün halkların iradesine rağmen olması mümkün değil.

Kıbrıs halkının iradesini Türkiye temsil edecek ve savunacak bunun başka bir şeyi yok. Bütün bu problemler dediğim gibi dünyaya yeniden düzen vermek isteyen ister Rusya olsun, ister Amerika olsun,burada Türkiye açısından ciddi muhatap ya da problem tırnak içerisinde Amerika Birleşik Devletleri ve bu önümüzdeki süreçte de değişmeyecek.

" Gittikleri hiçbir yerde ot bitmiyor"

Sizin zayıf anınızı gözleyecekler, yani Kıbrıs'ta zayıfsanız üstünüze çullanacaklar Libya’da zayıfladığınızı hissederlerse aynı şey yapacaklar. Kuzey Irak'ta da aynı şey yapacaklar. Suriye'de de aynı şey yapacaklar. Gittikleri hiçbir yerde ot bitmiyor.

Bu politikayı bizler artık görebiliyoruz, bölge halkı da artık görebiliyor. Dolayısıyla aslında sadece Türk dış politikası değil, muhalefeti ile vatandaşıyla, sivil toplumuyla Türkiye tarihi bir dönemeçte bu tuhaf zamanları Türkiye'nin yani her ülkenin tuhaf zamanları olur. Avrupa'nın tuhaf zamanları, duvarın çöktüğü o komünist partilerin dağıldı, zamanlardı. Bunun üzerine tarihler, kitap yazdılar yani İngiliz tarihçileri falan, ismi de bu tuhaf zamanlar diye Çinliler'in bir lafı var işte. Tuhaf zamanlarda yaşayasın diye beddua ederler.

Biz birbirimize beddua etmeyelim ama tuhaf bir zamanda yaşıyoruz. Yani büyük altüst oluşların yaşandığı bir zamandan geçiyoruz ve bu zaman aralıkları bir partinin penceresinden okumakta doğru bir fikir değil.

AK Parti'nin bir siyasi parti olarak penceresinden okunabilir. Bütün bu muazzam değişim, dönüşümler ve Cumhuriyet Halk Partisi'nin, HDP hiç saymıyorum. Çünkü HDP'nin milliliği ve yerliliği tartışılır hale geldi.

Kobani davasında yaşananlar

Biliyorsunuz Kuzey Irak'ta PKK’nın bu son zamanlardaki hareketlenmesinin tam da Biden'ın seçimden zaferle çıktığı döneme denk geldiğini de hatırlamak lazım. Bu politikalar birbiriyle örtüşüyor, birbiriyle ayrı kimsenin kimseden haberi olmadığı o söylemler saplamalar yani böyle değil.

Kobani davası daha başlarken itibarsızlaştırmak ve başka bir biçimde sunmak, suçu inkar etmek, ondan sonra alınabilecek desteği azami oranda almak derken işte balonlarla mesela 15 baro dava da işte temsilci gönderdi. İşte bine yakın bunlar sembolik olarak tabii davanın itibarsızlaştırmasına yarayan hamleler yani 70-80 sanığı niye bir kişi savunsun ki bu bunun bir örneğin İmralı'da yaşandı biliyorsunuz.

Türkiye Kobani DAIŞ'in eline geçmesin diye başta Cumhurbaşkanımızın Dünya'ya yaptığı çağrılar var ama o çağrıları da, istismar ettiler. Sanki Türkiye Kobani'nin DAİŞ’in eline geçmesinden memnun olacağı yolunda propaganda yaptılar. Ve tabi sonuçları itibarıyla muazzam insanlığa karşı işlenmiş suçlar kapsamında bir dava.

Irak’taki parçalanmışlık kime yaradı? 

Bu söylediğimiz gelişmeleri Kuzey Irak'tan ayrı okumama fikrinden yanayım ben. Kuzey Irak dediğiniz bir coğrafi bölge ve bu coğrafi bölge federal bir anayasayla yönetiliyor. Ama bu bölgenin bağlı olmakla mükellef olduğu bir Irak Cumhuriyeti’de var, bir Irak devleti var. Her ne kadar bu devlet kendi hükümranlık haklarını kullanamıyor olsa bile.

İşte Sincar’da başka yerlerde terör örgütlerinin cirit attığı bir toprak parçasına dönüşmüşse bile  Irak yine de tabii ki bir Arap devleti ve bir hükümranlık hakkını kullanma kabiliyeti olan bir devlet. Şimdi Irak’ta tabii bu parçalanmışlık kime yaradı? Doğrusunu isterseniz önce DAEŞ’e yaradı, sonra da büyük oranda da PKK’ya yaradı. PKK’nın şuan biz Türkiye kamuoyu hep Kandil’le meşgul olur.

Ama şuan aslında Amerika’da PKK’ya bir değil iki üç Kandil kurdurtmak istiyorlar. Birincisi Süleymaniye, Halepçe yani  tam da İran sınırındaki bölgede PKK'nın ayağının yere basması için olağanüstü bir çaba var, destek veriyorlar, güçlendiriyorlar ve burada insanlarla karşı karşıya geliyorlar sık sık. Öte yandan Sincar’da aynı şeyi PKK eliyle yaptırmak istiyorlar.

Kuzey Irak harekatı bu askeri bakımdan yapılan hazırlığın kırılması yönündedir ve çok isabetli sonuçlar da veriyor. Yani örgütün yeniden toparlanıp Türkiye'ye dönük terör faaliyetlerinde bulunmasının önüne geçiliyor. Amerika Birleşik Devletleri'ne de bu örgütü destekleyen herkese de bir mesaj verilmiş oluyor.

http://www.ankaramasasi.com/haber/737651/miroglu-joe-bidenin-aciklamasi-dunyanin-sonu-olmadi
İlginizi Çekebilir

Yorumlar (0)

Yorumunuz İletilmiştir.