Mehmet Acet, İsrail saldırılarını değerlendirdi

Kanal 7 Ankara Temsilcisi Mehmet Acet, İsrail saldırılarının amacını Filistin davasını bitirmek ve Kudüs'ü Yahudi şehri haline getirmek olarak açıkladı.
Ankara Masası
|
11 Mayıs 2021, Salı - 20:55
Mehmet Acet, İsrail saldırılarını değerlendirdi

Kanal 7 Ankara Temsilcisi Mehmet Acet, İsrail’in son dönemde Filistinlilere yönelik gerçekleştirdiği saldırıları Ankara Masası özel yayınında değerlendirdi.

Acet, İsrail’in saldırılarla iki şeyi hedeflediğini söylerken “Bu zulmün arkasında iki niyetin olduğunu düşünüyorum. Bir tarafıyla Filistin davasını bütünüyle bitirme girişimi, diğer tarafıyla Kudüs’ü bütünüyle bir Yahudi şehri haline getirme çabası.” diye konuştu.

Arap ülkeleriyle İsrail arasında yapılan anlaşmalarla işgal girişimine zemin hazırlandığını belirten Acet “Son birkaç yıldır Filistin davasını bitirme girişimi, tarihe gömme girişimi zaten yürütülüyordu. Bazı Arap ülkelerinin İsrail’i anlaşma pahasına Filistin davasından vazgeçtiklerini  biliyorduk. Bir de tabi Amerika Birleşik Devletleri’nin Trump döneminde Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak kabul etmesi ve Büyükelçiliğini Kudüs’e çekmesi, Kudüs’ün bütünüyle Yahudileştirilmesine dönük İsrail’in heveslerini daha da arttırdı. Ramazan ayında Müslümanlara, Mescid-i Aksa’ya, Filistinlilere dönük olarak bu artan zorbalığın bu barbarlığın, bu zulmün arkasında iki niyetin olduğunu düşünüyorum. Bir tarafıyla Filistin davasını bütünüyle bitirme girişimi diğer tarafıyla Kudüs’ü bütünüyle bir Yahudi şehri haline getirme çabası.” İfadelerini kullandı.

" Fanatik Yahudilerin gözüne girmek için bu tür zorbalıklara imza atıyorlar"

İsrail Başbakanı Netanyahu’nun açıklamalarında Filistin davasını bitirme çalışmalarıma dair niyetin belli olduğunun altını çizen Acet “Şimdi bu saldırılardan önce Mescid-i Aksa’ya giden insanlar üzerine panzerlerden lağım suları boşaltıldı, kanalizasyon suları boşaltıldı. Yani böyle tahkir edici aşağılayıcı bir takım yöntemler de izliyorlar. Bir şekilde yıldırıp bezdirip bu bölgede yani Kudüs’teki bu Filistin varlığını bütünüyle bitirmek istiyorlar, yaptıkları yapmaya çalıştıkları bu. Netanyahu’nun da aslında yaptığı açıklamalarda buna dair yani niyetinin ne olduğuna dair işaretler görüyoruz. Bir tarafıyla da içeride yaşadığı bir takım sıkıntılar, siyasette yaşadığı sıkıntılar var. Fanatik Yahudilerin gözüne girmek için bu tür zorbalıklara imza atıyorlar. Benim aklıma şu geldi bugün ki yazımda da buna yer verdim.II. Dünya Savaşı sırasında Hitler Polonya’ya bir genel vali atıyor ve bu valinin şöyle bir ifadesi var. Diyor ki “Artık Polonyalılar üzerinde yaşatma ve öldürme hakkını elimde tutuyorum.” Şimdi benzeri bir teşbihi bugün ki İsrail için, Netenyahu yönetimi için düşünsek fazla kaçmaz. Yani çıksa da Netanyahu “Filistinlilerin yaşama ve öldürme hakkını elimde tutuyorum.”dese zaten eylemleri bu cümlenin arkasını içini dolduracak türden eylemler. Dolayısıyla büyük bir zorbalık büyük bir zulüm, barbarlık hepsi var.” dedi.

"Filistin’i sattı"

"Ne yazık ki yani başta bölge ülkeleri olmak üzere şuan da ses çıkarabilecek ya mecali olmayan ülkeler ya da çaresi olmayan ülkeler var etrafta" İfadelerini kullanan Acet sözlerine şöyle devam etti;

 İşte Irak’ta Suriye’de iç savaş var, Lübnan, Mısır hatta İran mecali olmayan ülkeler. Tabi şimdi zaten Birleşik Arap Emirlikleri biraz önce bahsettiğim ülkelerden bir tanesi o İsrail’le ilişkileri normalleştirme adına Filistin’i sattı. Filistin davasını sattı hatta Filistinlileri suçlamaya başladılar son zamanlarda. Aynı şekilde burada bir çok Arap ülkesi iç savaşlar, parçalanmışlıklarla boğuşuyor. Bir kısmının da mecali yok şimdi böyle zamanlarda Türkiye ortaya koyduğu refleksle Cumhurbaşkanı Erdoğan sürekli birilerini arıyor görüşmeler yapıyor. Bir duyarlılık geliştirmeye çalışıyor. Bunu herkes fark ediyor Türkiye ciddi bir şeyler yapmaya çalışıyor. İsrail zaten Türkiye’nin yanında gerçekten ses çıkarmaya değer ülkeler devreye girse bu pervasızlığı sergileyemez. İsrail kurulduğu dönemden belli en rahat dönemini yaşadığı için bu pervasızlığı çok böyle hoyratça sergiliyor.

"ABD'de çelişki ve çifte standart var"

İsrail’i durdurabilecek tek ülkenin Amerika olduğunu vurgulayan Acet “Suudi Arabistan bu konulara çok kayıtsız. Veliaht Prens var biliyorsunuz Muhammed Bin Selman. Orada da her ne kadar devlet olarak Suudi Arabistan, bu duyarlılığını korumaya çalıştığını söylese de bu tür olaylara kayıtsız bir tutuma sahip birisi geliyor kraliyet sarayına. Tabii bunların hepsi bir taraftan İsrail’in işine yarıyor ama bir taraftan da burada sonuna kadar haklı olan Filistinliler var, Filistin davası var. Yer yüzünde herkes bir den vicdanını kaybetmemişse eğer ya da kaybedeceği ana kadar Filistin davası  varlığını koruyacaktır, vicdanlardaki yerini koruyacaktır. Dolayısıyla bu ortam nedeniyle İsrail de hiçbir zaman huzur ortamına  kavuşamayacaktır. Çünkü sadece Orta Doğu da değil Dünya’daki pek çok problemin kökeninde bu mesele var, Filistin meselesi var. İsrail üzerinde fiilen söz geçirebilecek bir tane ülke var, Amerika Birleşik Devletleri.  Ama büyük bir çelişki ve çifte standart var, kimse bir şey diyemiyor İsrail’e. Önce Filistinlileri kınıyorlar sonra Mescidi Aksa’da olan bitenleri endişeyle izliyoruz diyorlar. Ne yazık ki öyle bir durumda söz konusu. Amerika Birleşik Devletleri’nde çok ciddi bir lobi var, İsrail lobisi, Yahudi lobisi.” Dedi.

"Bu haklı dava devam edecek"

Acet, Filistin davasının haklılığı nedeniyle İsrail’in istikrarı sağlayamayacağını belirtirken “2009’da One Minute hadisesi Davos’ta yaşandığında bir Yunan Televizyonu’nda bir spiker ‘Türkiye Başbakanı şu dünyada şu gezegende herkesin söylemek isteyip söyleyemediği şeyi söyledi’ diye yorum yapmıştı. Gerçekten de bu yani herkesin söylemek isteyip de söyleyemediği şeyi söyledi ve söylemeye de devam ediyor. Dolayısıyla bu haklı dava olduğu sürece gücü olmasa bile bu dava devam edecektir. Yani bu sorun çözülmedikçe de İsrail de kendi de rahat etmeyecektir rahat yüzü görmeyecektir, sıkıntısını istikrarsızlık ortamında daha da devam ettirecektir diye düşünüyorum.” Diye konuştu.

"Siyonizm emellerine bağlı birisi"

Netanyahu’nun fanatik gruplara hoş gözükmek için eylemleri gerçekleştirdiğini vurgulayan Acet Şimdi orada biliyorsunuz sürekli seçimler yapılıyor. Bir türlü hükümet kurulamıyor, kurulsa da uzun süre ayakta kalmıyor, kalamıyor. Şimdi de yine benzer bir süreç işliyor İsrail açısından. Oradaki yüzde 3,5 oya kalan bu aşırı fanatik Yahudi gruplar kilit rol oynuyor. Burada da Netanyahu’nun o gruba şirin gözükmek için yaptığı hareket söz konusu. Dün akşam orada bir yangın oldu Mescidi Aksa’nın olduğu bölgede. Ağlama Duvarının olduğu bölgede de bir takım fanatik gruplar bunu sevinç gösterileriyle karşıladı.Ve söyledikleri marşlar da zaten yine oradaki Filistinlileri ve Müslümanları hedef alan sözlerden oluşuyordu. Orada bu damarı canlı ve güçlü tutmaya çalışıyor. Netanyahu zaten Siyonizm emellerine sonuna kadar bağlı birisi, bir taraftan kendisi de zaten bu saldırıların arkasında fikirsel olarak da ideolojik olarak da Kudüs’ü Yahudileştirme projesine çok destek veren birisi. Dolayısıyla iki taraflı olarak, hem görüşlerine uygun şekilde hem de oradaki fanatik grupları daha da gözüne girmek için bu tür saldırganlıklara yol veriyor.” İfadelerini kullandı.

Acet “Onun dışında da İsrail devlet reflekslerinde de problemler söz konusu. Burada sadece siyasi, politik Netanyahu’nun aldığı tutumla ilgili değil mesele, bir de eş zamanlı olarak kurumsal anlamda İsrail devletinin bu zorbalığı alışkanlık haline getirdiğini görüyoruz ne yazık ki.İsrail’in siyasetindeki parçalanmışlık,  Sovyet coğrafyasından gelenler Avrupa’dan gelenler Afrika’dan gelenler arasındaki sınıfsal çatışmalar söz konusu. Bunun ürettiği gerilimler işte zaman zaman gösteriler olarak karşımıza çıkıyor. Zaten problemli bir iç siyasi yapısı var, ileriye dönük olarak başlarını ağrıtacak içerden ciddi problem üretecek potansiyel de taşıyor, içlerindeki kırılganlıklar.” İfadeleriyle İsrail’in iç siyasetteki kırılganlığına dikkat çekti.

" Nereden baksanız rezalet, kepazelik"

İsrail’in etki ve baskı gücüne değinen Acet sözlerine şunları ekledi;

Ama bizim asıl meselemiz Mescidi Aksa’ya dönük olarak Kudüs’e dönük olarak Filistin’e dönük olarak uyguladıkları bu yöntemler barbarca aşağılık yöntemler. Yani düşünebiliyor musunuz bir tanesi gözümüzün önünde arabasıyla geliyor Filistinlilerin üzerine arabasını sürüyor ağır yaralanıyor. Reuters haber ajansı skandalla imza atarak, işte yanlışlıkla oraya girdi ve daha sonra o aracın içindeki kişinin taşlandığı yönünde bir başlık attı. Çok net olmasına rağmen demek ki, bu baskı gücü, etkileme gücü nerelere nasıl ulaşmış. Uluslararası dünyanın bir numaralı haber ajansı ve o arabayı Filistinlilerin üzerine süren ağır yaralanmasına sebep olan fanatik şahsa değil, Filistinlilerin bu olay üzerine gösterdikleri tepkiyi öne çıkaran bir haber yapıyorlar. Nereden baksanız rezalet, kepazelik hali bu ne yazık ki.

Yahudiler Dünya’da iki bin yıldır yurt edinememiş. Filistin toprakları delik deşik. Gidince biz de görmüştük. Haritaya bir baksanız Filistinlilerin yaşadığı ve orada iyi kötü bir Filistin idaresinin olduğu yerlere,  böyle delik deşik olmuş bir harita çıkar karşınıza. İsrail bilinçli bir şekilde etrafını kuşatarak birbirleriyle olan irtibatı keserek böyle küçük küçük gettolara mahkûm etmiş orada Filistin halkını. Bu şekilde de sindirmeye yıldırmaya cezalandırmaya çalışıyorlar.

http://www.ankaramasasi.com/haber/770118/mehmet-acet-israil-saldirilarini-degerlendirdi
İlginizi Çekebilir

Yorumlar (0)

Yorumunuz İletilmiştir.