Ali Güven: Muhalefet olarak siyaset yapmak zor

DEVA Partisi Ankara İl Başkanı Ali Güven, yürüttükleri çalışmalar sırasında üstü kapalı bir şekilde engellemelerle karşılaştıklarını belirterek "Muhalefet olarak siyaset yapmak zor" dedi. Güven " Okulun kapısına gidiyoruz oradan kovuyorlar bacasına gidiyoruz, oradan kovuyorlar arka kapısına gidiyoruz." ifadelerini kullandı.
Ankara Masası
|
27 Aralık 2021, Pazartesi - 13:26
Ali Güven: Muhalefet olarak siyaset yapmak zor

DEVA Partisi Ankara İl Başkanı Ali Güven, Ankara Masası özel yayınında Genel Yayın Yönetmeni Fatih Atik'in sorularını yanıtladı.

Gençlere yönelik çalışmaları sorulan Güven sözlerine "Muhalefet olunca çalışmak çok zormuş. Ben bunu yeni fark ettim" diye başlarken "Şimdi bir üniversitede broşür dağıtmaya gittiğiniz zaman hemen yetkililer geliyor. Stant çalışmaları yapmak istiyoruz. Stant çalışmaları için yasal izin alınması gerektiğini söylüyorlar. Gerekli yerlere de müracaatımızı yapıyoruz ama bir türlü geri dönüş alamıyoruz. Kimse açık ve net bir şekilde engellendiğimizi söylemiyor. Yetkililerle sokakta karşılaştığımızda, kendilerine bu soru yönelttiğimizde böyle bir şey yok, gözden kaçmıştır diyorlar. Sonra yeni bir dilekçe gönderiyoruz. Halen bir cevap alamadık. Bunların hiçbiri de bizi geri çevirmiyor. Biz yine yapmak istedikten sonra sabah 6’da gidiyoruz, 7’de gidiyoruz, üniversite öğrencilerin geçtiği güzergahlara da gidiyoruz. Okulun kapısına gidiyoruz oradan kovuyorlar bacasına gidiyoruz, oradan kovuyorlar arka kapısına gidiyoruz. Sağ olsun gençlerimiz broşürleme çalışmalarını yapıp gençleri partimize davet ediyorlar. " ifadelerini kullandı.

"Ankara'yı bilen yönetici ve milletvekilleri lazım"

Ankara'nın sahipsiz bırakıldığını belirten Güven "Ankara Başkent olduğundan beri, Atatürk'ün aramızdan ayrıldığı günden bu güne Ankara'ya ilgi alaka geri planda kalmıştır, özellikle son hükümet döneminde. Ben siyaset döneminde hep Ankara'nın ve Ankaralı'nın garip kaldığı, sahipsiz kaldığını savundum. Çünkü Ankara'dan seçilen milletvekillerinin hep kendi memleketi vardı. ikinci olarak Ankara milletvekiliydiler. Odalarına gittiğinizde kapılarının önü kendi  memleketlerinden gelen insanlar ve istekleriyle doluydu. Ondan sonra yer bulurlarsa Ankaralılar talep ve isteklerini söylerlerdi. Hatta bir keresinde meclis istatistiklerine bakmıştım. Meclisi 81 ilden en az ziyaret eden il Ankara çıktı. Bunun için Ankara'yı iyi bilen, Ankara'nın taşını toprağı, caddesini, altyapısını bilen yöneticilerin ve milletvekillerin olması lazım. Ankara'da hak ettiği yerleri alsın. Cumhuriyetin şehri, Başkent eğer bir mum olacaksa bu mum buradan yanacak ve tüm Türkiye'yi aydınlatacak." dedi.

Güven, Ankara'nın su, ulaşım, haberleşme, elektrik, altyapı gibi ciddi sorunlarının olduğunu sözlerine ekledi.

"Ülkenin ekonomik düzeyi istenen düzeyde değil"

Ankara'da yaşanan Halk Ekmek tartışmalarının ülkenin alım gücünün düşmesiyle alakalı olduğunun altını çizen Güven "Bir fabrika dizayn ediyorsunuz günde 10 bin ekmek üretecek. Siz bir bakıyorsunuz 20 bin talep olmuş. Karşılayamayacak. Şimdi Ankara'da yaşanan da bu. Ben ilçe başkanlığı  döneminde de hep halk ekmek verilerine bakardım. Eğer bir ülkede Halk Ekmek tüketim miktarı artıyorsa o ülkenin ekonomisinin gözlem altına alınması lazım. Ama Halk Ekmek tüketim miktarı kendi olması gereken oranlar içerisindeyse derdik ki ekonomide problem yok. Üreticilerin bu noktaya bakması lazım. Tüketim miktarı artıyorsa, Halk Ekmek'in 24 saat mesaiye geçmesine rağmen ürettiği yetmiyorsa demek ki ülkenin ekonomik düzeyi istenen düzeyde değil. Alım gücü düşmüş insanlar kendilerini ekmek elde edebilmek için sokaklara çıkarmışlar. İkinci bir husus var, Halk Ekmek'in yaptığı un ihalelerine kimse girmedi. Parayı bir kenara bırakın teklif verin dediğinize teklif veremediler. Bu süreç hem Ankara'da hem de İstanbul'da yaşandı. Stoktaki mal, un bitene kadar bu fiyattan ekmeği satacağız. Ama stoka unu kaçtan alırsak eğer belediye süspanse etmeyecekse yeni bir rakam belirleyecek belediye başkanı. Onun için hesap ortada" şeklinde konuştu.

Ankara'da ulaşıma zam beklentisi 

EGO'nun açıkladığı olası zamlarla ilgili konuşan Güven "Şimdi ne taraftan bakarsak bakalım her kesim haklı" derken şöyle devam etti;

Minibüsçüler odasını ziyaret ettim, 2019 yılında belirlenmiş bir tarife. Taşıma ücreti o dönem ki akaryakıt fiyatlarına bakıyorsunuz 4 lira, bugün ki akaryakıt fiyatlarına bakıyorsunuz 10 lirayı geçmiş. Şimdi o gün taşıdıkları ücretin dolar kuru karşılığına bakıyorsunuz bugün yerlerde geziyor. O gün ki alım gücüne bakıyorsunuz bugün yerlere. Minibüsçü diyor ki zarar ediyoruz. Zarar ettiğini nereden anlıyorsunuz. Minibüs hatları para etmiyor. Eskiden minibüs hatları ortalama 3 ya da 4 taksi alırdı. Bugün taksiler minibüsleri geçmiş durumda. Minibüsçüler kontak kapatma durumuna gelmiş. Her gün bir minibüsçünün minibüsüne haciz geliyor. Hükümetin bunları görmesi lazım. Özel Halk Otobüsleri Başkanı'nı da ziyaret ettim. Özel Halk Otobüsleri de kan ağlıyor. Orada yeni bir destekleme paketi ortaya çıkacak. Ne kadar yaraya pansuman olur bilmiyorum. Gitmedikleri yer kalmadı. gezmediği bürokrat, Cumhurbaşkanlığına kadar ulaştılar. Ama bir adım ileri gidemediler. Niye ücretsiz taşıma sıkıntılarından dolayı. Devlet diyor ki yaşlıyı ücretsiz taşı, engelliyi ücretsiz taşı, gazi ve şehit ailelerini ücretsiz taşı ki ücretsiz taşınması lazım biz bunu destekliyoruz. Ama bunun bedelini sen kendin karşıla diyor. Bunu devletin süspanse etmesi lazım. EGO'da ise devlet asgari ücrete yüzde 50 zam yaptı. Az bile yaptı. Alım gücü düştü. Öbür taraftan akaryakıt fiyatları inanılmaz arttı. Belediyelerin hazineden aldıkları miktar azaldı. Bu belediyelerin hem mevcut borçlarını ödeyebilmesi, hem yatırım yapabilmesi hem de sabit işlerini halledebilmesi için ayakta durması lazım. Kaçınılmaz son, burada iş yine hükümete düşüyor. Hükümetin buralarda acil eylem planlarının olması lazım. 

"Devlet varsa bir suç gereğini yapar"

İstanbul Büyükşehir Belediyesine yönelik özel teftiş başlatılmasına yönelik de açıklamalarda bulunan Güven " Devlet güçlüdür, devlet erktir. Devlet varsa bir suç gereğini de yapar. Bunu da yaparken davulla zurnayla yapmaz. Bunu yaparken televizyonların karşısına çıkıp burada bu varmış demez gider tereyağından kıl çeker gibi gerekli unsurları alır ve adalet sürecini başlatır. Onun için bunların bu kadar seslendirilerek yapılması benim çok tasvip ettiğin şey değil. Varsa devlet gereğini yapsın. Yoksa da gündemi meşgul etmesin. İnsanları da psikolojik olarak rahatsızlık içine sokmasın. Ülke olarak bizim sükunetle sakinliğe ihtiyacımız var. Zor bir dönemden geçiyoruz. " dedi.

http://www.ankaramasasi.com/haber/1198093/ali-guven-muhalefet-olarak-siyaset-yapmak-zor
İlginizi Çekebilir

Yorumlar (0)

Yorumunuz İletilmiştir.