Sincan Belediye Başkanı Murat Ercan, Ankara Masası Genel Yayın Yönetmeni Fatih Atik'in Ankara'ya ve Sincan'a dair sorularını yanıtladı.
Fatih Atik'in Ankara Büyükşehir Belediyesi ile ilişkilerini sorması üzerine Ercan "Benim kimseyle bir derdim yok. Benim amacım Sincan'a en iyi hizmetin getirilmesi. Bu vatandaş için hizmet odaklı bir belediye başkanı olduğu zaman herkesle de yardımlaşma içinde olmaktan gocunmam. Benim 4 yılı aşan belediyecilik çizgimde de kimseyle kavga eden, polemiğe giren bir yapım olmadı. Yeter ki insanımız, vatandaşımız için en iyisini ortaya koyalım. Bu Mansur bey için de başka kişiler içinde demiyorum. Ne kadar polemiğe, siyasal ideolojik kavramlara sarılırsak o kadar uzaklaşırım. Ne kadar vatandaşa yakınlaşırsa o kadar yakınlaşırım." dedi.
"Bütçe bizim kendi bütçemiz"
Vatandaş da Büyükşehir Belediyesinin ilçe belediyelere yardım ettiği yönünde bir kanaatin olduğunu belirten Ercan "Biz ilçeye yardım falan etmesini istemiyoruz. İlçede Büyükşehir'in yetki ve sorumluluklarını yapmasını istiyoruz. Bana bir yardım falan yapmıyor zaten. Öyle bir şey de istemiyoruz. Benim ilçe belediyesinin yetki ve sorumluluğundaki şunu yap bunu yap diye oradan gidip bir yardım istemiyoruz. Şimdi vatandaş şöyle zannediyor. Bütçeyi, Büyükşehir veriyor ilçelere ve ilçe belediyesinin yaptığı, sorumluluğundaki konularda da Büyükşehir ağabeylerine gidecek. Öyle bir şey yok. Bunu vatandaşlarıma bir kez daha söylemek istiyorum. Bütçe bizim kendi bütçemiz. Büyükşehir'de onaylanmasının hiçbir mantıklı şeyi yok. Sadece yasada öyle yazdığı için gidiyor orada onaylanıyor. Paramı ben kendim topluyorum, harcamasını da kendim yapıyorum. Kimseye de, Büyükşehir'e gidip onaylatma gerektirecek hiçbir şey yok aslında. Bence kaldırılması lazım Büyükşehir'deki onay sefahatinin. Dolayısıyla para benim param, Sincan Belediyesinin parası. Kimseden oradan buradan para almıyoruz." diye konuştu.
"Belediyenin vizyonunu bu oluşturamaz"
Mansur Yavaş'ın şu andaki çalışmalarını eleştiren Ercan, şöyle devam etti;
İnsanlara sosyal yardımdan bahsediliyor. Et yardımı mazot yardımı bir Ak Partili belediye olsaydı bundan çok daha fazlası olurdu. Bunları yapmak eyvallah belediye vatandaşı zor durumdaysa her türlü destekte bulunması çok önemli. Fakat belediyenin vizyonunu bu oluşturamaz. Büyükşehir belediyesi dediğimiz zaman sosyal yardım vatandaşa et doğal gaz yardım bunu mu anlatacağız. Be diyorum ki Ankara Paris, Londra, Berlin ile yarışması gereken bir şehir. Bu şehirlerin belediye başkanları şehrine ait vizyonlarını oturup konuştuğunda sosyal yardımdan bahsetmez bile. Sosyal yardım bir insani vazifedir ben çok ciddi bir bütçede yaparım bir iki haberde yapılır belki. Ama belediyenin politikasının ana eksenini oluşturan karakterini oluşturan belediyecilik böyle bir şey olabilir mi? Sen bir vakıf mısın? Bu vakıftır.
Belediye devlettir. Devlet sosyal yardımın lafını etmez. Bu kadar etmez. Bir belediyeciliğin ana eksenini bu oluşturamaz. Büyükşehir belediyesinden bahsediyoruz. 6 milyonluk bir şehirden bahsediyoruz.
Örnek veriyorum büyükşehir belediye başkanı olarak Paris, Londra, Berlin belediye başkanlarıyla birlikte bir masaya oturduğunda onlar geleceğe dönük vizyonları mevcut durumlarını konuşurken ben et dağıtıyorum doğal gaz dağıtıyorum mu diyeceksin. 6 milyon nüfusa sahip Türkiye’nin başkenti Avrupa'nın en önemli şehirlerinden bir tanesi ben böyle bir vizyonla diğer büyükşehir belediye başkanlarıyla falan yarışamam. En fazla gülerler.
"Yeter, bitti artık"
Bir Ankaralı olarak söylüyorum, belediye başkanı olarak da konuşmuyorum. Bir Ankaralı olarak söylüyorum. Ankara’nın vizyonu bu olmamalı. İki tane konu var; bir vakıf belediyeciliği, bir de sosyal medya belediyeciliği. Bunun üzerinden yürüyen, Ankara Büyükşehir Belediyesi profili var.
Tamam anlıyorum 25 yıldır belediyenin aynı parti olmasının birikmiş, bir toplumsal gerilimi, gerginliği vardı, o vardı, bu vardı çeşitli algılar vardı, konjonktür çok uygundu, ama tamam yeter, bitti artık. Benim elim kolum bağlı, uçuyoruz, kaçıyoruz, sosyal medyada bitti. Ankara’ya somut, Ankara’nın geleceğine dönük, Cumhuriyet’in başkentine, Orta Doğu’nun başkentine, bu mazlum coğrafyaların başkentine bir vizyon belediyecilik anlayışının ortaya konması lazım artık. 2 yıl kaldı ne zaman konacak bilmiyorum.
