Kurum, Mamak Şehitlik Kütüphanesi'nde düzenlenen programda gençlerin sorularını yanıtladı.
Türkiye'nin yeni bir iklim değişikliği kanununu ne zaman çıkaracağı sorusuna ilişkin Kurum, yakın zamanda yedi başlık altında bini aşkın katılımcıyla İklim Şurası'nı gerçekleştirdiklerini anımsattı.
İklim Şurası'nda öne sürülen fikirler doğrultusunda kanuni bir düzenleme yapacaklarını anlatan Kurum, şöyle devam etti:
"Gelişmiş ülkeler hoyratça doğayı tahrip ettiler. Sanayileşme devriyle birlikte başlayıp şehirlerimize, dünyamıza zarar verdiler. Biz, dünyayı en az kirleten ülkelerin başında geliyoruz. Buna rağmen çok ciddi ve kararlı bir mücadeleyi Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde vermeye devam ediyoruz. Bu kararlılığı göstermek adına İklim Kanunu'na ihtiyacımız var. Biz 2023'ü değil, 2053, 2071'i planlıyoruz. Geleceğimizi emanet edeceğimiz çocuklarımıza daha güzel bir dünya bırakalım, nesillerimiz daha yeşil bir dünyada, doğada yaşasın istiyoruz."
"Türkiye, jeotermal enerji kapasitesine göre dünyanın 15'inci ülkesi"
Paris İklim Anlaşması'nın içeriğine ilişkin soruya, bu anlaşmanın herhangi bir yaptırım getirmediğinin altını çizen Kurum, "Paris Anlaşması'na taraf olmamızla birlikte herhangi bir sektörde de enflasyon ortamı oluşmuş değil. Tam aksine biz Paris Anlaşması'na taraf olmakla birlikte çok etkin bir müzakere yürüttük. Bu çerçevede 3 milyar 157 milyon dolarlık bir finansmanı ülkemize kazandırdık." dedi.
Yeşil kalkınma sürecine girdiklerini aktaran Kurum, Türkiye'nin izleyen değil, etki eden, yöneten ve liderlik eden bir ülke olduğunu vurguladı.
Jeotermal enerji için yapılan planlama ve arayışlara ilişkin soruya, Türkiye'nin jeotermal enerji kapasitesine göre dünyanın 15'inci ülkesi olduğunu ifade eden Kurum, "Jeotermal tesislerin üretimi noktasında Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığımız birçok yatırımı yapıyor. Gerek tarımda gerek ısınmada gerekse enerji üretiminde jeotermal kaynaklarımızı kullanıyoruz." diye konuştu.
"Sıfır atık bir yaşam tarzı olsun istiyoruz"
Bakan Kurum, Sıfır Atık Projesiyle ilgili soru üzerine, şunları kaydetti:
"Sıfır Atık Projesi çok önemli. Bunu sadece evlerimizdeki çöplerin dönüşümü olarak düşünmeyin. Sıfır atıkla ilgili her projeyi dönüşüm ekonomisi anlayışıyla değerlendirebilirsiniz. Kullandığımız kıyafetlerden yediğimiz yiyeceklere, çalıştığımız ortamdaki tüm materyallere kadar sıfır atığı değerlendirebilirsiniz.
Sıfır atığın içinde sıfır atık mavimiz var. Denizlerimizi, göllerimizi, akarsularımızı temizliyoruz. Sıfır atığın içinde iklim değişikliğiyle ilgili çalışmalar var. Yani sıfır atık bir yaşam tarzı olsun istiyoruz."
