İlber Ortaylı: Ortak aday çıkacağından şüphelerim var

Türk Tarih Kurumu Şeref Üyesi Prof. Dr. İlber Ortaylı, altılı masadan ortak bir aday çıkacağı konusunda şüpheleri olduğunu söyledi. Ortaylı, Türkiye'nin yeni ekonomi modelinin de tutmadığını belirtirken "Yeni ekonomi politikası olmadı, kadrolarını iyi kuramadı, rekabeti kaldırdı, rekabetin kalkması çok kötü" şeklinde konuştu.
Ankara Masası
|
23 Haziran 2022, Perşembe - 09:13
İlber Ortaylı: Ortak aday çıkacağından şüphelerim var

Türk Tarih Kurumu Şeref Üyesi Prof. Dr. İlber Ortaylı,  Sözcü yazarı Ruhat Mengi’nin sorularını yanıtladı. 

Gündeme ilişkin açıklamalarda bulunan Ortaylı, 'muhalefetin adayı kim olacak' tartışmalarına ilişkin "Altılı masadan kendilerinin görüş birliğine varacağı bir aday çıkacağı konusunda şüphem var" dedi.

"Sonuna kadar ona danışmanlık yaparım"

Muhalefet için en önemli meselelerin seçim güvenliği, mali politika denetimi ve ciddi bir teşkilatlanma olduğuna vurgu yapan Ortaylı "Aklı başında bir Türk entelektüeli, reisicumhur çağırırsa hangi partiden olursa olsun gider, onun davetine uyar, sonuna kadar ona danışmanlık yapar. Hepimiz gider yardım ederiz, bu vazifedir ama bilmiyorum gelen kişi yine hemşerilerini, kendi yandaşlarını filan kayırırsa memleketin artık buna tahammülü yok" diye konuştu.

"Geçen dönemde de vazifeydi ama sizin gibi danışmanlar yoktu…" hatırlatması üzerine Ortaylı "Hayır, geçen dönemde vazife değildi, o dönemde gitmezdim, çünkü ben partili değilim ama şimdi farklı olacak, durum değişecek, çok önemli bu" yanıtını verdi.

" Hilafet geri gelmez"

Ortaylı, “Yakın Tarihin Gerçekleri kitabınızda “Cumhuriyetin Osmanlı'yı reddetmediği” de anlatılıyor. Oysa iktidar partisi hep Cumhuriyetçilerin Osmanlı'yı reddettiğini öne sürdü, hala Osmanlı'yı yaşatma isteğini de görüyoruz. 2023'te ‘davamız’ dedikleri davanın hilafeti, sultanlık rejimini geri getirmek olduğunu iddia edenler var. Bu mümkün mü?” sorusuna da şöyle yanıt verdi:

“19'uncu yüzyılda Sultan Abdülmecit, Sultan Abdülaziz döneminde sultan hükümetin gerisinde kalmıştır, Abdülhamit Babıali'yi bastırmıştır. Abdülhamit'i sevmek başka bir şey, onun şartlarına sahip olmak başka bir şey, bu çok önemli, belirli vasıfları, nitelikleri var, herkes Abdülhamit olamaz. Abdülhamit kozmopolit bir imparatorluğun başında, onu tanıyor ve gereklerini yerine getiriyor. Diğer tarafta bazı noksanları var, donanma çok ihmal edilmiş, geriye hiçbir şey kalmamış. İkincisi sansür meselesi, o iyi bir şey değil. Sen sansürle asıl ayaklanan ve İmparatorluğa karşı kastı olan azınlıklara bir şey yapamıyorsun. Yayın organları dışarda, basılıyor geliyor. Cumhuriyet'te Osmanlı'yı reddetme durumu söz konusu değildir. Bugün Türkiye, askeri bakımdan birçok Avrupa ülkesinin önündedir.

Hilafet geri gelmez, çünkü hilafet Bohemia kristali gibidir, kırılır, gider. Kırıldığı yerden onu bir daha bitiştiremezsin, eski görünümü kaybolur. Porseleni bağlarsın, tınısı gider ama kristali hiç bağlayamazsın. Hilafet kurumu zaten 20'nci yüzyılla birlikte işlevini yitirmiş bir kurum olduğu için kaldırılması Cumhuriyet'in iç ve dış politikasını önemli bir şekilde etkilemedi. Bundan sonra saltanat da gelmez, hilafet de gelmez, bunu herkes aklından çıkarsın.”

"Yeni ekonomi politikası olmadı, kadrolarını iyi kuramadı"

Ortaylı, yeni ekonomi politikasına ilişkin ise eleştirilerde bulunurken "Yeni ekonomi politikası olmadı, kadrolarını iyi kuramadı, rekabeti kaldırdı, rekabetin kalkması çok kötü, “Ben bu işleri şu kişilere vereceğim dersen” ve verirsen böyle olur işte. Bakan Nebati maliyecilerin belki en kötüsü değil ama onunla alay edenler sadece muhalifler mi, kendi partisindekiler de alay ediyor, sonra da adamı oraya koyuyorlar, bu dürüst bir davranış mı? Yani sen birini “Bu benim bakanım” diye koyuyorsun, bırak muhalifleri kendi adamların en başta onu iğneliyorlar ve ben bunu çok ayıp buluyorum.

Batmış ekonomi, adam geldiği gün felaketin üstüne oturmuş zaten, farkında değil, o başka. Kaç lirayla devraldılar, neredeyse dolarla TL eşitti, değil mi, 20 yılda geldiğimiz yer belli, Nebati'yi mi bekliyordu o yani. Her memlekette az bulunan iki cins adam vardır; birisi hariciye memurlarıdır, en önemlisi de maliye memurlarıdır. Hitler bile Almanya ekonomisi batık olduğu için kendisine önerilen maliyecinin bütün şartlarını kabul etmiştir. “Emirleri sizden alırım, muavinim Yahudi'dir” dediğinde bile sesini çıkarmamıştır. Her memlekette bunların sayısı çok azdır. Kıymetini bilmediğiniz zaman böyle başınız dertten kurtulmaz." ifadelerini kullandı.

http://www.ankaramasasi.com/haber/1598039/ilber-ortayli-ortak-aday-cikacagindan-suphelerim-var
İlginizi Çekebilir

Yorumlar (0)

Yorumunuz İletilmiştir.