TÜSİAD Başkanı Turan: "Ekonomi yönetiminin B planı nedir?"

TÜSİAD Başkanı Orhan Turan, enflasyonla doğru yöntemlerle mücadele edilmediğini söyledi. 'Zaman kaybediyoruz' diyen Turan, Türkiye’nin kendi kaynaklarıyla krizden çıkışının hâlâ mümkün olduğunu belirtti.
Ersin Küçükbarak
|
08 Ağustos 2022, Pazartesi - 10:28
TÜSİAD Başkanı Turan: "Ekonomi yönetiminin B planı nedir?"

Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (TÜSİAD) Başkanı Orhan Turan, ekonomide yavaşlamanın şiddetlendiğini kaydetti.

Sözcü’den Sayime Başçı’nın sorularını yanıtlayan Turan’ın verdiği mesajlar şöyle:

“Ekonomi yönetiminin B planı nedir?”

“Enflasyonla doğru yöntemlerle mücadele etmiyoruz. Bu yüzden sürekli olarak kamu kurumlarının tahminlerinin yukarı revize edildiğine şahit oluyoruz. İster enflasyon ve cari açık olsun ister CDS ve kur olsun en başta hedeflediğimiz yerlerden çok uzağız. Bu politikalarda ısrar ettikçe zaman kaybediyoruz. Her kaybedilen zamanın ekonomik açıdan bir maliyeti oluyor. Ekonomik göstergelerin istenilen çerçeveden uzaklaştığı bu ortamda reel sektör olarak sormamız gereken şu; bu politikalar belli ki sonuç vermedi. Ekonomi yönetiminin B planı nedir?

“Düşük faiz politikasının sonuçlarını yaşıyoruz”

“Türkiye enflasyon hızlanmışken, düşük faiz politikası tercihi yaptı. Bu tercihin bugün sonuçlarını yaşıyoruz. Bunlar yüksek enflasyon ve artan döviz talebi. İkinci aşaması da yüksek kredi faizi, yükselen risk primi ve yabancı sermayeye erişimin yani döviz kaynağına erişimin zorlaşması. Bunlar olurken, kuru kontrol edebilmek adına Merkez Bankası rezervlerini harcıyoruz. Alınan tüm bu makro ihtiyati tedbirlerin maksadının sıkılaştırma değil de esas olarak dövize kaçışı engellemek adına yapıldığını düşünüyoruz. Kaçınılmaz sonuç, finansal koşulların sıkılaşması ve krediye erişimin daha da zor hale gelmesidir. Günün sonunda hem yüksek enflasyon hem yüksek kredi faizi hem de değer kaybeden bir TL ile karşı karşıyayız.

 “Toplumsal barışa özen gösterdiğimiz bir seçim geçirmeyi ümit ediyoruz”

Türkiye'de seçim dönemleri genelde hararetlidir ancak siyasi partiler arası görüş ayrılığı ve yarışın, kalıcı kopuş ve kutuplaşmalara yol açmaması gerekir. Geçmişten aşina olduğumuz vaat yarışı ve hesabı iyi yapılmamış popülist söylemler de uzun vadede zararlı oluyor. Sağduyudan uzaklaşmadığımız, toplumsal barışa özen gösterdiğimiz bir seçim geçirmeyi ümit ediyoruz.

”Sadece ücret artışları bu konuyu çözmeye yetmez”

Geçen yıldan beri özel sektörde pek çok şirket çalışanlarını enflasyondan korumak için inisiyatif alıyor. Asgari ücrette yıl ortası ayarlaması yapıldı. Öte yandan enflasyonun sürekli artmaya devam ettiği ortamda, sadece ücret artışları bu konuyu çözmeye yetmez. Çünkü süreç enflasyonun ardından koşan ücret düzeltmelerine dönmüş durumda. Doğru adımlarla kararlı şekilde enflasyonla mücadele etmediğiniz müddetçe, diğer attığınız her adım sadece süreci kovalar, yeterli olmaz.

“Türkiye'nin kendi kaynakları ile buradan çıkışı mümkün”

Dış finansman ihtiyacı yoğun bir ülkeyiz, global ekonomide de olumsuz gelişmeler var. Yılın ikinci yarısı daha da kritik. Bu zorlu sürece rağmen şunu da eklemeliyim, Türkiye dinamik bir ekonomi. Reel kesim bilançosu, banka bilançosu esnek ve sağlam. Hatalı politikalar sonucunda yıpranma mevcut; bu iki bilançoyu daha fazla yormamalıyız. Öte yandan doğru bir iktisadi dizayna çok hızlı yanıt veren, potansiyeli çok yüksek bir ekonomiyiz. Ben halen Türkiye'nin kendi kaynakları ile buradan çıkışının mümkün olduğunu düşünüyorum fakat zamanı da tüketiyoruz. Kapsamlı bir ekonomik plana ihtiyacımız her geçen gün artıyor.

“Kritik olan ucuz emek değil hızla kaybettiğimiz nitelikli insan gücümüzdür”

Sığınmacılar konusu, istihdamla birlikte eğitim, dış politika, gibi pek çok alanı etkiliyor. Öncelikle, ülkemizin jeopolitik yönden “Kale Avrupası'nın” göçe karşı sınır bekçisi olarak konumlandırıldığı bu model sürdürülemez. İstihdam açısından, çalışma izni alan göçmen sayısı düşük ve göçmenlerin çoğu kayıt dışı, düşük vasıflı işlerde çalışıyor. Kayıt dışılığın sakıncalarının yanında ucuz emeğe dayalı bir rekabet anlayışı artık geçerli değil. Nitelikli işgücü ve teknoloji ile yüksek katma değer yaratmak ana hedefimiz olmalı. İş dünyası için kritik olan ucuz emek değil maalesef son yıllarda hızla kaybettiğimiz nitelikli insan gücümüzdür.

.

http://www.ankaramasasi.com/haber/1698858/tusiad-baskani-turan-ekonomi-yonetiminin-b-plani-nedir
İlginizi Çekebilir

Yorumlar (0)

Yorumunuz İletilmiştir.