Mehmet Ali Kulat, Ankara Masası Gündem programında Genel Yayın Yönetmeni Fatih Atik’in konuğu oldu.
Son anket sonuçlarını paylaşan Kulat, Ak Parti’nin yüzde 28’den yüzde 32’lere, MHP’nin de 6-6 buçuktan 7-7 buçuk civarına yükseldiğini belirtti.
Temmuz-Eylül döneminde çiftçinin ürününü aldığına, turizm sezonunun sonuçlarının görüldüğüne işaret eden Kulat, bunların olumlu etkisiyle Ak Parti’nin yüzde 33’e de çıkabileceğini anlattı.
Kulat, bu oyların İyi Parti, Gelecek Partisi ve kararsızlardan geldiğini kaydetti.
Kulat şunları söyledi:
“Esas artıyor mu, artmıyor mu meselesini kasımdan sonra konuşmak lazım”
“Esas artıyor mu, artmıyor mu meselesini kasımdan sonra konuşmak lazım. Çünkü bu artış, bir anda tekrar 28’e çekebilir sizi, eğer ekonomik anlamadaki sorunlar üzerinden bir şey olursa. Hükümet neyi iyi yönetti bu süreç içerisinde? Bir; bu söylediğimiz çözüm, yani bu araştırma firmalarından gelen verileri ciddiye aldı ve bunlara yönelik çözümler üretmeye çalışıyor. Yapabiliyor, yapamıyor ama yaptığını hissettiriyor.”
“Dış politikaya hakim görüntü çizmesi milliyetçi seçmenin iktidarın yanında durmasına neden oluyor”
“ İki; dış politika noktasında hükümet, daha önce de konuştuk, tek başına dış politika belirleyici değildir. Genelde şöyle bir yukarı doğru çıkar, 1 ay sonra geri iner. Ama, dış politikaya hakim bir ülke görünümü çiziyor olması özellikle milliyetçi kanat seçmeninin iktidarın yanında durmasına neden oluyor. Üçüncü olarak, özellikle savunma sanayisine yönelik, özellikle enerji sektörüne yönelik, işte doğalgaz bulunması vesaire gibi konularda, işte Türkiye’nin kendi arabasını yapıyor olduğu vesaire görünümü, özellikle milliyetçi hassasiyeti olan seçmenin, iktidarın yanında durmasını sağlıyor. Seçimde böyle olur mu bilmem ama genelde böyledir yani, bu tür işlerin yansıma boyutunu görüyoruz.”
“Milliyetçi Hareket Partisi’nde de yükseliş var”
“ Bu arada, tabii eğer muhalefet geçmişte yani 4 - 5 ay önceki hareketli performansını devam ettirebiliyor olsaydı, oradaki seçmen buraya gelmezdi. Tabii ne oldu, şimdi bakıyoruz, Ak Parti’nin dışındaki partilerde, Cumhur İttifakında Milliyetçi Hareket Partisi’nde de küçük bir toparlanma var. Küçük bir toparlanma diyorum, yüzdelik olarak baktığınızda Ak Parti’den daha az olmayan bir toparlanma aslında. Ak Parti, yüzde 28’den 32’ye çıkarken ki oran neyse, o oranda Milliyetçi Hareket Partisi’nde de yükseliş var. Milliyetçi Hareket Partisi de 6 - 6,5’tan, şu anda 7 - 7,5’a çıkmış durumda. Yani burada 1 puan gibi görünüyor ama, yüzdelik olarak baktığınızda aynı şeyi söylemiş oluyorsunuz. Bu ikisini üst üste koyduğunuzda, halen aslında 40’ı çok da fazla geçmiyor, 40 - 41 bandında seyrediyor.”
Mehmet Ali Kulat, MHP’nin sahaya çıktığını, mitingler yaptığını, bunun karşılığını da oy artışı olarak aldığını belirterek bunu “çok sağlıklı bir büyüme” olarak niteledi.
Mehmet Ali Kulat, sosyal konut projesine 7,5 milyon başvuru olduğunu, ancak 250 bin kişinin ev alabileceğini hatırlattı.
Bunun başvuran 30 kişiden birinin eve kavuşması anlamına geldiğine dikkati çeken Kulat, kalan 29 kişinin tavrının da önemli olacağının altını çizdi.
Kulat, Ak Parti’nin toplumda sorun olarak algılanan konuları gündemine alıp çözmesi gerektiğini de söyledi.
"İmar affı kader mahkumlarının affından daha mı önemli?"
“7 buçuk milyon ceza dosyası var. Her dosyanın 2 sanığı 15 milyon 2 tanığı 30 milyon 2 müştekisi 45 milyon. Şu anda vatandaş adliyenin etrafında dört dönüyor” diyen Kulat, toplumdan bir af talebi olduğunu belirtti.
Kulat şöyle devam etti:
"Şu anda imar affı çıkarıyorsunuz, imar affı Türkiye’de bir şekilde kader mahkumu olmuş insanların affından daha mı önemli bir olaydır? Yani şimdi birisi af çıkacağını bilerek, yıkılacak bina yapmış, tepemize çökecek bina yapmış, ona göz yumacaksınız öyle mi? Bir başkası hayatın içerisinde, olağan akışı içerisinde bir şey olmuş, tekrar söylüyorum ben af ile kastettiğim mesele yalnız, toplumsal infiale neden olan suçlar olmak üzere. Dolayısıyla, özellikle kamuya karşı suçlar, özellikle çok fazla derecede şu anda bir zimmet davasından adam tutuklanmış, kaç lira biliyor musunuz? 350 lira, bin lira değil, 350 lira. Bir yerde yöneticilik yapan birisi 350 liradan tutuklanmış, 350 liradan. Lokantaya gitse, özellikle devlet büyüklerimizin gittiği lokantalara gitse bahşiş verilen bir paradan bahsediyoruz. Ve 16 yıl hapis cezası almış, tutuklu adam. 16 yıl ve zimmet. Hayatı boyunca bu kişi memur olamayacak, siyasi hiçbir aktiviteye katılamayacak, bir derneğe yönetici olamayacak, hayatı boyunca. Af çıksa bile yararlanamayacak. Bu suçların vasfı üzerinde de çalışmak lazım. Zimmettir, irtikaptır vesaire gibi suçlar, bu suçlarda özellikle zenginliğe neden olabilecek büyüklükte olmayanlara yönelik, bakın asla tasvip etmek için söylemiyorum. Devletin kaybedilmiş üç kuruşu varsa, 5 kat faiziyle al kardeşim adamdan. Dolayısıyla şu anda Türkiye’de kaç kişi siyaset yapma yasaklı biliyor musunuz? Yaklaşık, 20 milyon civarında insanın siyaset yapma şansı yok. Toplumsal infiale neden olan, bir çocuğu öldürmüş, bir kadını kesmiş, akıllara ziyan şeyler yapmış insanlardan bahsetmiyoruz. Ama hayatın olağan akışı içerisinde, şu ya da bu şekilde bir hata yapmış ya da aslında kendini yeterince ifade edememiş vesaire bir sürü insan var. Bunlara yönelik bir düzenlemenin gecikmeden olması lazım."
MAK Danışmanlık Başkanı Kulat, af düzenlemesini de iktidarın tek başına çıkarmaması gerektiğinin altını çizdi.
