Ankara Masası Genel Yayın Yönetmeni Fatih Atik'in konuğu olan CHP Zonguldak Milletvekili Deniz Yavuzyılmaz, Amasra'da 41 işçinin hayatını kaybettiği maden faciasına ilişkin soruları yanıtladı.
AK Parti tarafından faciaya ilişkin komisyon kurulması için yapılan teklifi eleştiren Yavuzyılmaz "Neden facia yaşanmadan kurulmadı?" diye sordu.
Sayıştay'ın 2019 raporunda denizin 300 metre altında çalışma yapıldığına, burada grizu patlama riskinin arttığı ve tedbirlerin alınması gerekliliğinin altı çizildiğini ifade eden Deniz Yavuzyılmaz "Burada tek eksik, Sayıştay patlamanın ne zaman olacağını yazmamış. Neredeyse onu da yazacakmış." diye konuştu.
Deniz Yavuzyılmaz, raporda ayrıca bu derinliklerde kömür tozu patlamasına dikkat çekildiğine vurgu yaptı.
Yavuzyılmaz, 2019 yılındaki raporda yer alan bilgilerin 2020 raporunda yer almadığını ifade etti.
Az işçi çalıştırılıyor iddiası
Sayıştay raporlarında Türkiye Taş Kömürü (TTK) işletmelerinde 14 bin işçinin çalışması gerektiği bilgisinin yer aldığını belirten Yavuzyılmaz, son verilere göre 7 bin 474 kişinin çalıştığını söyledi. Yavuzyılmaz, Amasra'daki madende ise 1145 işçinin çalışması gerekirken, 590 işçinin çalıştığı ifade etti.
"İki kişinin yapması gereken işi bir kişi yapıyor" diyen Yavuzyılmaz, TTK yetkililerine konuyla ilgili yönelttikleri soruya "Ortalama bin işçinin sanatı değiştirilerek çalıştırılmaktadır" yanıtını aldıklarını söyledi.
Yavuzyılmaz "Yani herhangi bir sağlıkçıyı beyin ameliyatına sokmak gibi bir şey." dedi.
"Sensör metan gazını görmeyecek bir yerde"
Enerji Ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez'in Amasra'daki faciaya ilişkin yaptığı bilgilendirme konuşmasındaki sensör detayına dikkat çeken Deniz Yavuzyılmaz, şunları söyledi:
Bakanın açıklamasında bir gariplik var. Sayın Bakan ‘18.09’da metan sensöründen son bilgi gelmiş, 1,69 gibi bir rakam yani patlama seviyesinde değil. Sonra elektrikler kesilmiş, bir daha bilgi gelmemiş’ diyor.
Bir odanız var, odaya da yangın dedektörü koydunuz. Yangın olduğu zaman yangını algılayacak ve ne kadar duman olduğunu size iletecek. Eğer yangın dedektörünü doğru bir yere koyarsanız, yangın çıktığı zaman haber verir. Peki yangın dedektörünü siz dolabın içine koyduysanız. Ne kadar bilgi iletir? Belki de hiç iletmez.
Yıl 2015 Sayıştay raporunda "metan sensörünün arından çıkabilecek metan gazını görmeyecek bir yerde bulunduğu tespit edilmiştir." ifadesi yer alıyor.
Yani bakana iletilen 1,69 metan gazı yoğunluğu, patlama sırasında 5 idi.
" İnsan hayatı ucuz"
Amasra'da patlama olan madene komşu başka bir sahanın daha olduğuna vurgu yapan Yavuzyılmaz, oranın özel şirkete verildiğini aktararak "Sayıştay’ın 2017 raporunda Amasra’da iki tane maden sahası olduğuna dikkat çekiliyor. Amasra A sahasında TTK çalışıyor. 16 milyon ton bir rezerv var ve -300 ile -400 arasındaki bir kot arasında çalışıyor. 400’e de indikten sonra daha çalışma yok. Riskli bölgede TTK çalışıyor. Hem yan komşu sahası Amasra B sahası. Ne kadar rezerv var, 606 milyon ton ve bu kömür neredeyse yüzeyde. Risk neredeyse yok. Kim işletiyor, AK Parti özel bir şirket olan Hattatlara tahsis etti. ŞU ana kadar bir ton bile çıkarmadı. Orada taş kömürü duruyor, yıllardır çıkarılmıyor. Onu çıkarttırmıyor AK Parti, -300’le -400 arasında Sayıştay’ın uyarılarına rağmen risk altında madencileri çalıştırıyor. Katliam göz göre göre geliyor. İnsan hayatı ucuz, ucuzlattı AK Parti. En ufak bir istifa bile yok." şeklinde konuştu.
Sayıştay raporlarına dikkat çeken CHP Zonguldak Milletvekili Deniz Yavuzyılmaz, Kozlu ve Karadon maden sahalarında aynı felaketin yaşanma ihtimali olduğunu ifade etti.
"Bu maden şehit ailelerinin çocuklarından, ne istiyorsunuz?"
Maden şehitleri arasında ayrımcılık yapıldığını iddia eden Deniz Yavuzyılmaz, sözlerine şöyle devam etti:
2019 yılında bir kanun teklifi verdim. Kanun teklifinin bu maden şehit aileleriyle ilgili olan o süre sınırlamasını kaldıran, 2003 öncesi ve 2014 sonrası kazalarda da hayatını kaybeden madencilerin ailelerine devlette istihdam hakkı verilmesini sağlayan kanun teklifi. Komisyona gitmesi gerekiyordu, komisyonda gündeme almadılar. İç tüzük 37 ile birlikte bir dilekçe verdim, gündeme almadınız, doğrudan genel kurula gelsin diye. Genel kurula geldi, genel kurulda görüşülmesi için oylama yapıldı ve Ak Parti’nin oylarıyla, genel kurulda görüşülmesi ve o teklifin kanunlaşması engellendi, reddedildi. Ne istiyorsunuz, bu maden şehit ailelerinin çocuklarından, ne istiyorsunuz? Ben Kozlu ilçesinde büyüdüm, yani 1992 yılında 263madencinin hayatını kaybettiği maden ocağının bulunduğu Kozlu ilçesinde büyüdüm. O sabahı bile hatırlıyorum, daha çocuktum, ortaokula gidiyordum. Ve bir anda çevremdeki arkadaşlarımın çoğunluğunun babası gitti, öldü, vefat etti, hayatını kaybetti. Yani bizim o bölgenin insanları olarak yaşadığımız tramvayı lütfen düşünün, neredeyse maden profesörü olduk bu yüzden. Ve bu çocuklar bir gün için babasız kalmadılar sadece, hayatlarının kalanında da babasız büyüdüler, onlara kol kanat gerenler olmadı.
