BBN Türk'te gazeteci yazar Fehmi Çalmuk'un moderatörlüğünü yaptığı "Politik Adam" programının konuğu olan Demokrat Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Ordu Milletvekili Cemal Enginyurt, eski Ülkü Ocakları Genel Başkanı Sinan Ateş'i anlattı.
"Sıra bize gelecek. Siyasi cinayetler anlamında..."
Sinan Ateş'in eşi Ayşe Ateş'in bir açıklama yaptığını, bu açıklamayı İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'in de grup toplantısından hatırlattığını belirten Cemal Enginyurt, Ayşe Ateş'in "Biz eşimin, siyasi malzeme yapılmasını istemiyoruz. Biz acımızı yaşamak istiyoruz." sözüne saygı duyduğunu ancak bir hatırlatmada bulunmak istediğini ifade ederek şunları söyledi:
"Hanımefendiye bir şey hatırlatmak isterim. Sinan Ateş sadece Ayşe Ateş'in eşi değil, Sinan Ateş bir ülkücü, bir dava adamı. Ülkü Ocakları Genel Başkanı. Akademisyen. Siyasi bir kişilik. Yani bir aile çatışmasında öldürülen sıradan bir ölüm olayı değil Sinan Ateş'in ölümü. Bu bir siyasi ve siyasal bir ölüm. Bu bir katliam. Dolayısıyla bize hiç kimse şunu diyemez, Türkiye'de yaşayıp da, inanç, duygu, sorumluluk sahibi olana hiç kimse şunu diyemez, 'Bu ölümü niye konuşuyorsunuz?' Bunu konuşmayıp da neyi konuşacağız? O zaman şöyle mi düşünelim? Necip Hablemitoğlu öldü, konuşmayalım, öyle mi? Tanımıyorduk diyelim öyle mi? Uğur Mumcu öldürüldü, konuşmayalım, öyle mi? İsmailağa cemaatinde 6 yaşında bir kız çocuğu evlendirildi, biz İsmailağa cemaatinden değiliz, konuşmayalım, öyle mi? Ensar Vakfında 45 tane 12 yaşındaki çocuğa tecavüz edildi, biz Ensar Vakfından değiliz, konuşmayalım, öyle mi? Böyle bir şey olmaz. Bu bir siyasal cinayettir. Bu siyasal cinayeti konuşmazsak devrimcilerin bir sloganı vardı: Susma, sustukça sıra sana gelecek, derlerdi. Sıra bize gelecek. Siyasi cinayetler anlamında..."
"Nereden bilelim kimi öldüreceğinizi, kimi öldürtmek isteyeceğinizi, hangi kiralık katili tuttuğunuzu?"
Gültekin Uysal'ın 1 yıl, Kemal Kılıçdaroğlu'nun 3 ay, Ahmet Davutoğlu'nun ise 1 ay önce "siyasi cinayetler işlenebilir" uyarısında bulunduğunu, iktidarın ise "Varsa bir bildiğiniz mahkemeye başvurun, adalete duyurun, savcılığa suçduyurusunda bulunun" dediğini belirten Cemal Enginyurt, "Neyi duyuracağız? Sinan Ateş'in öldürüleceğini bilsek, Sinan Ateş'i öldürtmeyiz, koruruz, siper oluruz. Nereden bilelim kimi öldüreceğinizi, kimi öldürtmek isteyeceğinizi, hangi kiralık katili tuttuğunuzu nereden bilelim?" ifadelerini kullandı.
Cemal Enginyurt sözlerini şu şekilde sürdürdü:
"Bir yıl önce Gültekin Uysal üç ay Sayın Kılıçdaroğlu, bir ay önce Ahmet Davutoğlu 'Türkiye'de siyasi cinayetler işlenebilir' dediğinde iktidar, 'Varsa bir bildiğiniz mahkemeye başvurun, adalete duyurun, savcılığa suç duyurusunda bulunun'. dedi. Neyi duyuracağız? Sinan Ateş'in öldürüleceğini bilsek, Sinan Ateş'i öldürtmeyiz, koruruz, siper oluruz. Nereden bilelim kimi öldüreceğinizi, kimi öldürtmek isteyeceğinizi, hangi kiralık katili tuttuğunuzu nereden bilelim? Dolayısıyla sadece uyarı görevi yapılmıştı. İşte eğer bu siyasal cinayete tepki göstermezsek, 'susma, sustukça sıra sana gelecek' anlayışıyla, sıra bize gelir. Bizden kastım; ben, o, öbürü, gazeteci fark etmiyor. Çünkü artık Türkiye'de ne pahasına olursa olsun, iktidar olmak isteyen, tekrar başkanlığını devam ettirmek isteyen bir Recep Tayyip Erdoğan var. Nero'nun Roma'yı yaktığı gibi gerekirse ülkeyi baştan başa yakıp 'Ben cumhurbaşkanı olacağım' hırsını kapılmış birisi var. Ve onun görevli bir elemanı var. Süleyman Soylu diye. Türkiye için güvenlik sorunu olan bir Süleyman Soylu var. Bu Süleyman Soylu adalet tanımıyor, hukuk tanımıyor. İnsanlığı tükenmiş bu Süleyman Soylu'nun. Ümit Özdağ, Zafer Partisi Genel Başkanı, milletvekili, baba, eş... 'Ümit Özdağ hayvandan daha aşağı' diye hakaret ediyor bu Süleyman Soylu. Bu Süleyman Soylu, Kemal Kılıçdaroğlu 10 yılı aşkın bir partinin genel başkanı, ağza alınmayacak sözlerle hakaret ediyor. Bu Süleyman Soylu, muhalif olan herkese en ağır sözleri söylemekten çekinmiyor. 'Bacaklarını kırın' diyor 'Yakaladığınız uyuşturucu kaçakçısının.' 'Hukuka teslim edin' demiyor, 'Adalete teslim edin' demiyor. Öyle hukuksuz bir İçişleri Bakanı var ki, artık herkes korkar hâle geldi."
"Siyasi cinayetlerden Süleyman Soylu'ya nasıl geldiniz?"
Tecrübeli gazeteci Fehmi Çalmuk'un "Siyasi cinayetlerden İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'ya nasıl geldiniz, onu anlamadım" sorusuna ise Cemal Enginyurt şu cevabı verdi:
"Nasıl geldim oraya? Sen bu ülkede 'Teröristin ayakkabı numarasını biliyorum' dersen, 'Bu ülkede uçan her kuştan haberimiz var' deyip de 35 yıl ceza almış bir şerefsiz, kanlı katil Doğukan C, İstanbul Ataşehir'den bir araca binip Ankara'ya geliyor. Ankara'da iki gün silah atış talimi yapıyor. Kameraların en yoğun olduğu, milletvekilleri ve bakanların oturduğu, genel müdürlerin ve müsteşarların oturduğu en nezih semt olan Çukurambar'da iki gün boyunca araştırma yapıyor, sağa sola bakıyor, nereden kaçacağına bakıyor ve en lüks motosikleti alıp o motosikletle Sinan Ateş'i katlediyor ve İçişleri Bakanı hala 'araştırıyoruz' diyorsa, onun için 'Süleyman Soylu sorumludur' dedim. Doğukan C, 35 yıl almış bakın ve 6 yıldır kaçak. Bu memlekette sen, ben 1 gün kaçamayız. İsterlerse bizi 1 saniyede yakalarlar. HTS kaydından bulurlar, telefon görüşmelerinden bulurlar, sağdan soldan bulurlar, 1 günde bulurlar. Ama bu adam 6 yıl yakalanmamış, 6 yıl sonra geliyor Sinan Ateş'i katlediyorsa bunun sorumlusu İçişleri Bakanı'dır. Ha İçişleri Bakanı 'Sorumlu değilim' diyecek değil mi? O zaman bu cinayeti aydınlatacak. Bu cinayet kime kadar gidiyorsa gidecek. Bu cinayetin arkasında kim varsa ortaya çıkaracak. 97 bin lira parayı, Milliyetçi Hareket Partisi il yöneticisinin eşi, bu katile niye gönderdi? Bunu ortaya çıkaracak. Bir milletvekilinin arabasıyla, bu tetikçi, o milletvekilinin evine niye gitti? Ne yapıyordu? O milletvekilinin yanındaki şahsın bu katille ne işi vardı? Bunları ortaya çıkaracak. Şimdi bunu adi suç durumuna düşürmek için gayret göstermeyecekler. 'Alacak-verecek meselesi varmış, FETÖ'cüymüş'... Ya öyle bir hâle geldik ki, bir dönem 90'lı yıllarda birini öldürecekseniz 'PKK'lı' deseniz yetiyordu. Şimdi de birine pislik atacaksanız 'FETÖ'cü' dediniz mi, iş bitti."
Gazeteci Fehmi Çalmuk'un "Sinan Ateş, MHP içindeki FETÖ iltisaklıları araştıran komisyonun başındaydı" hatırlatmasında bulunması üzerine Ordu Milletvekili Enginyurt, şunları kaydetti:
"Tabii tabii tabii. Orada güzel hizmetler yaptı. Mağdur olan ülkücülerin, haksızlığa uğrayan ülkücülerin, MHP'lilerin araştırılmasında etkili oldu ve onların göreve geri dönmesinde büyük katkıları var. Şimdi 12 yıl İsmet Büyükataman'a danışmanlık yapmış, Sayın Bahçeli tarafından (Ülkü Ocakları) genel başkanlığa getirilmiş birine siz 'FETÖ'cü' dediğinizde size insanlar güler. Vallahi güler. Gülerler. Bazen bana da FETÖ'cü diyorlar. Ben de diyorum ki, 'Ben FETÖ'cü olsam, Türkiye değil dünya kurtulur.' 'Niye' diyorlar? Benim FETÖ'cü olduğumu FETÖ duyduğu gün cemaati terk eder. Bırakın, herkes kurtulur böylece. Şimdi siz geliyorsunuz bu Sinan Ateş'i acımasızca katlediliyor. Siz sessiniz çıkmıyor, birilerinin ama sesi çıkanları suçluyorsunuz."
