2. Selim kimdir?

İkinci Selim kimdir? 2. Selim'in hayatı. Kanuni Sultan Süleyman ile Hürrem Sultan'ın oğlu 2. Selim'in çocukluğu ve tahta geçişi nasıl olmuştur?
Mevlüt Peker
|
08 Mart 2023, Çarşamba - 21:54
2. Selim kimdir?

11. Osmanlı padişahı ve aynı zamanda 90. İslâm halîfesi olan II. Selim (30 Mayıs 1524 - 15 Aralık 1574), Kanuni Sultan Süleyman ile Hürrem Sultan'ın oğludur. Kardeşi Bayezid'e karşı Konya'da girdiği savaşı kazanmış, babasının desteğini almıştır. Babası Kanuni Sultan Süleyman’ın vefatından sonra yaşayan tek erkek çocuğu olarak 24 Eylül 1566’da 11. padişah olarak tahta geçmiştir. Padişahlığının ilk aylarında seferlere başlamış ve ilk seferini de Batı’ya gerçekleştirmiştir. Osmanlı devletinin sınırlarını, yaptığı seferlerle Orta Avrupa’ya kadar genişletmiştir. Kıbrıs ve Tunus da kayıtsız şartsız teslim olanların arasında yer almıştır. Osmanlı devletinin denizlerde egemenliğini genişletmiş ve deniz egemenliği kavramına büyük önem vermiştir.

Turgut Reis gibi dünyaca ünlü kaptanlar da 2. Selim döneminde yetişmiştir. Sokullu Mehmed Paşa gibi çok güçlü bir vezire sahip olan 2. Selim, devlet işlerini yürütürken en değerli yardımcısı konumunda bulunuyordu. 2. Selim döneminde İstanbul başta olmak üzere Osmanlı devleti topraklarında çok sayıda mimari eser yapılmış, önemli onarım faaliyetleri gerçekleştirilmiştir. Devrin usta mimarı, Kayseri’nin Ağırnas ilçesi doğumlu Mimar Sinan’a Edirne sınırları içinde Selimiye Camisini yaptırmıştır. 15 Aralık 1574 tarihinde 50 yaşında iken vefat etmiş, naaşı Ayasofya'da yer alan türbesine defnedilmiştir.


8 senelik saltanatı süresince Osmanlı ordusunun başında sefere katılmamıştır. 2. Selim’den sonra bazı padişahların sefere çıkmaması nedeniyle sebebiyle 2. Selim’in bir gelenek başlattığına dair tarihçiler yaygın görüşe sahip olmuşlardır. Padişahlığı vefatına kadar devam etmiştir.

Çocukluğu ve tahta geçiş süreci

2. Selim, Şehzade döneminde çocukluğunu İstanbul'da Eski Saray'da geçirmiştir. 27 Haziran 1530 tarihinde kardeşleri Şehzade Mehmed ve Şehzade Mustafa ile beraber At Meydanı'nda 1 hafta süren eğlencelerle sünnet edilmiştir. 16 yaşına gelinceye kadar sarayda kalmış ve derin saray eğitiminden geçmiştir. 1542 yılında ise 16 yaşındayken Konya Sancak beyi olarak atanmıştır. 1544 yılında Manisa Sancak Beyliğine tayin edilmiş ve Manisa Sancak beyi görevini 1558'e kadar sürdürmüştür. Manisa'da zamanlarını av partileri ve eğlenceyle geçirdiği söylenmektedir. 1558 yılında yeniden Konya Sancak Beyliğine atanmış ve 1562 senesine kadar da Konya’da kalmıştır. Şehzade Selim’in diğer şehzadelerle taht mücadelesinin babaları Kanuni Sultan Süleyman hayattayken, bilhassa 1553’ten sonra yaptığı kayıtlara geçmiştir. Şehzade kardeşler Mustafa, Mahmud, Murad, Mehmed, Abdullah ve Cihangir, babaları Kanuni Sultan Süleyman hayattayken ölmüşlerdir. Kanuni Sultan Süleyman’ın çok sevdiği karısı Hürrem Sultan, kendi evlatları Bayezid ya da Selim’in tahtın varisi olmasını istemiştir. 1553 yılının Ağustos ayında Kanuni Sultan Süleyman Nahcivan Seferi'ndeyken Konya Ereğlisi'nde sefere katılan Şehzade Mustafa, Kanuni Sultan Süleyman tarafından Hürrem Sultan'a yakın olan Sadrazam Rüstem Paşa'nın tavsiyesine uyarak idam ettirilmiştir. Tahtın varisi olarak Hürrem Sultan'ın iki oğlu Şehzade Selim ve Şehzade Bayezid kalmıştır. 1558 yılında Hürrem Sultan’ın ölümüyle iki kardeş birbirlerine karşı alenen mücadeleye girişmişlerdir. Amasya sancak beyi Şehzade Bayezid daha isyancı ve daha atak biri olmasına rağmen, sağduyulu ve sabırlı davranışlar sergileyen Şehzade Selim, babası Kanuni’nin desteğini kazanmıştır. 29 Mayıs 1559 tarihinde iki şehzade, kendi sancak ordularıyla Konya yakınlarında muharebeye girişmişlerdir. Babası Kanuni’nin desteğini alan Şehzade Selim savaşı kazanmıştır. Şehzade Selim, mağlup olup kaçan kardeşi Bayezid'i Hınıs'a kadar kovaladıktan sonra Konya'ya geri dönmüştür. Şehzade Bayezid, evlatlarıyla beraber önce Amasya'ya geçmiş, daha sonra da babası Kanuni’nin kendisini öldürmek üzere Üsküdar'da ordugaha geçtiği bilgisini alınca 2 bin kişilik ordusuyla beraber İran'a, Safevi Devleti'ne sığınmıştır. Kanuni, Şah Tahmasb ile yazışmalar yaparak isyankar oğlu Beyazid’i kendisine vermesini istemiştir. 25 Eylül 1561 tarihinde Şah Tahmasb, elinde bulunan şehzadelerin tamamını Kazvin'de boğdurtmuş ve naaşlarını geri göndermiştir. Boğdurulan şehzadelerin cenazeleri ise Sivas'a getirilip gömülmüştür. Böylece Konya Sancak Beyi olan Şehzade Selim, 1561 yılında Kanuni'nin rakipsiz tek veliahtı olarak hayatta kalmıştır. Bu sebeple 1562 yılında Osmanlı devletinin başkentine yakın olan Kütahya Sancak beyliğine atanmıştır.

Şehzade Selim baba Kanuni Sultan Süleyman’ın 1566’daki son seferi olan Avusturya Seferi'ne katılmamıştır. Şehzade Selim, Kütahya yakınında Sıçanlı sahrası içinde av ile meşgul olurken, babası Kanuni’nin Zigetvar Kuşatması esnasında 7 Eylül'de vefat ettiğini, Kanuni’nin ölümünü herkesten saklayan Sadrazam Sokullu Mehmed Paşa'nın sözde fetihname olarak gönderdiği gizli mektubundan öğrenmiştir. Bu bilgiyi alan Şehzade Selim ivedilikle lalaları Hoca Ataullah ve Hüseyin Paşa ile muhasibi Celal Bey’i yanına alarak bir alayla birlikte İstanbul'a doğru yola çıkmıştır. 30 Eylül'de Üsküdar'a varmış ve herkesin Kanuni Sultan Süleyman'ın vefatından bihaber olduğunu görmüştür. Üsküdar İskelesi'ne saltanat kayığıyla yanaşan ve Şehzade Selim'in padişahlığını ilk tanıyan Bostancıbaşı Davut Ağa, Selim’i saltanat kayığıyla Topkapı Sarayı'na götürmüştür. O esnada Tophane ve Tersane'den saltanat topları atılarak yeni sultanın tahta geçişi halka ilan edilmiştir.

Cülûs bahşişi kimlere veriliyordu?

Cülûs bahşişinin ilmiye sınıfına ilk kez vererek bir adet daha başlatan Sultan 2. Selim, babası Kanuni’nin vefatından sonra padişah olarak ilk Sakız Adası’nı 1566’da fethetmiş ve boğazların güvenliğini sağlamıştır. Sakız Adası, Cenevizliler ve Venediklilerden alınmıştır. Her iki tarafın fazla kayıp vermediği bilinmektedir.

Zigetvar Savaşı

Sultan 2. Selim, babası Kanuni döneminde imzalanan 1562 tarihli barış antlaşmasının 1566 yılında bozulmasıyla Zigetvar Savaşı’nı başlatmış ve Avusturya ordusunu cezalandırmıştır. Sultan 2. Selim'in, babası Kanuni’nin cenazesini karşılamak için Manisa'dan Belgrad'a harekâtı esnasında Özdemiroğlu Osman Paşa komutasında Drava üzerindeki Bobokça Kalesi fethedilmiştir. Her iki taraf barışa yanaşmış ve 17 Şubat 1568 tarihinde Edirne Antlaşması imzalanmıştır.

Yemen, Aden ve Sana'nın fethi

Yemen 1517’de Osmanlı’nın egemenliğine girmiş, 1538’de Hadım Süleyman Paşa'nın Hint deniz seferiyle Osmanlı topraklarına katılmıştır. 1568’de Yemen Seferi'nde Taiz ve Kahire kaleleri alınmış, 15 Mayıs'ta Aden, 26 Temmuz'da Sana fethedilmiştir.

Sumatru Seferi

1569’da Sumatra Seferiyle Açe Sultanlığı Osmanlı Devleti'ne bağlanmış, Portekizlilere karşı taarruza gücüne ulaşılmıştır.

Rusya ile mücadele

Rusya'nın 1552 yılında Kazan Hanlığı'nı, 1556 yılında Astrahan Hanlığı'nı ilhak etmesi, kuzeyde ilk kez bir Rusya tehdidinin ortaya çıkmasına neden olmuştur. Sokullu Mehmed Paşa, Don ve Volga nehirlerini bir kanalla birleştirmiş, Karadeniz ile Hazar Denizi'nin birbirlerine bağlanması sebebiyle Rusların güneye inmeleri engellenmiş, İpek Yolu ticareti canlanmış, İran ile yapılan muharebelerde donanmadan yararlanma ve Asya'daki Türk hanlıklarıyla irtibat sağlama hedeflenmiştir. 1569’da Kefe Beyi Kasım Paşa’nın başlattığı çalışmalar; mevsimin kış olması, Rusya'nın saldırıları ve Kırım Hanlığı'nın projeye köstek olması sebebiyle başarıya ulaşamamıştır.

Don-Volga Kanal Projesi

Osmanlı, Don-Volga Kanal Projesi'ne paralel olarak 1556 yılından beri Rusya’nın elinde bulunan Astrahan'ın geri alınması amacıyla bir sefer tertiplemiştir. 1569’da çok kötü hava şartlarında başlayan kuşatma, Rus Çarı Korkunç İvan'ın bölgeye Prens Serebiyanov komutasında 20 bin kişilik kuvvet göndererek Türk askerlerini çapraz ateşe almasıyla başladıktan tam 16 gün sonra bitmiş ve Türk ordusu huruç harekâtıyla kendini kuşatılmışlıktan kurtarmayı başarabilmiştir.

Kıbrıs'ın Fethi

1570-1573 tarihleri arasında Osmanlı-Venedik Savaşı sürerken, 1570-1571 yılları arasında Kıbrıs'ın Fethi gerçekleşmiştir.

Kıbrıs'ın Osmanlı ordusu tarafından fethedilmesi Batı Avrupa'da önemli yankı uyanmış, Venedik'in kışkırtması sonucu İspanyol, Papalık, Ceneviz ve Malta Şövalyeleri donanmalarının birleşmesiyle "Kutsal İttifak" oluşturulmuştur. Haçlı donanmasının başına Avusturyalı amiral Don Juan geçmiş ve Osmanlı donanmasını büyük bir yenilgiye uğratmış ve Osmanlı donanması ilk kez yakılmıştır.

Osmanlı donanması, kaptan-ı deryalığa getirilen Uluç Ali Paşa’nın komutasında yeniden inşa edilmiş, donanma 1572’de Akdeniz'e açılmıştır. İspanya'nın batıdaki mücadeleye yoğunlaşması sonucu yalnız kalan Venedik barış istemiş, 1573’te imzalanan barış antlaşmasıyla Venedik, Kıbrıs'ı Osmanlı Devleti'ne terk etmiş ve savaş tazminatı ödemeyi kabul etmiştir.

Tunus'un fethi

Osmanlı donanması 1574’te İspanya'nın elindeki Tunus’u gözüne kestirmiştir. Tunus’u, 1534’te Barbaros Hayreddin Paşa fethetmiş fakat ertesi sene bizzat Alman İmparatoru ve İspanya Kralı V. Karl'ın komutasındaki seferde Alman-İspanyol orduları tarafından geri alınmıştır. Turgut Reis'in fethiyle Tunus’un tamamı Osmanlı egemenliğine girmiş, geriye Tunus kenti kalmıştır. Uluç Ali Paşa komutasındaki Osmanlı donanması 13 Eylül 1574 tarihinde Tunus kentini fethetmiş ve aynı sene Tunus Eyaleti kurulmuştur.

Sultan 2. Selim, 1574 yılında 50 yaşındayken hamamda yürürken kayıp düşerek yaralanmış, göğüs boşluğundaki kanama sebebiyle vefat etmiştir. Cenazesi Ayasofya Camisi’nde bulunan türbesine defnedilmiştir.

http://www.ankaramasasi.com/haber/2074459/2-selim-kimdir
İlginizi Çekebilir

Yorumlar (0)

Yorumunuz İletilmiştir.