Şubat ayına ilişkin Türkiye'deki yoksulluk ve açlık sınırını belirleyen raporlar açıklandı. Birleşik Metal-İş Sınıf Araştırmaları Merkezi'nin (BİSAM) ve Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) verilerine dayanarak yapılan hesaplamalara göre, dört kişilik bir ailenin sağlıklı ve dengeli beslenmesi için aylık yapması gereken harcama tutarı olan açlık sınırı, Şubat 2024'te 16,100 TL'ye yükseldi. Aynı dönemde, bu ailenin temel ihtiyaçlarını karşılayabilmek için gereken yoksulluk sınırı ise 55,691 TL olarak belirlendi.
Ekonomik koşullar zorlaşıyor
Tek başına yaşayan bir kişinin ise sağlıklı bir yaşam sürdürebilmesi için gereken harcama tutarı olan yoksulluk sınırı 25,568 TL olarak hesaplandı. Bu rakamlar, Türkiye'deki ekonomik koşulların giderek zorlaştığını ve temel ihtiyaçların karşılanmasının giderek daha büyük bir mali yük getirdiğini gösteriyor.
Günlük harcamalara bakıldığında ise, Şubat 2024'te en yüksek maliyetli harcamanın süt ve süt ürünleri grubu için yapıldığı görülüyor. Bu grupta günlük 170,72 TL harcanması gerektiği hesaplandı. Et, tavuk ve balık grubu için ise günlük ortalama harcama tutarı 109.40 TL olarak belirlendi. Sebze ve meyve tüketimi için yapılması gereken günlük harcama miktarı ise 124.28 TL olarak hesaplandı. Diğer gıda maddeleri grupları için belirlenen günlük harcama tutarları da dikkate değer artışlar gösterdi.
Bu veriler, Türkiye'deki gelir dağılımındaki dengesizliği ve artan yaşam maliyetlerini gözler önüne seriyor. Özellikle ekonomik zorluklarla mücadele eden dar gelirli aileler için temel gıda ve yaşam maliyetlerinin artması, yaşam standartlarını olumsuz etkileyebilir ve yoksulluk sınırının üzerinde bir yaşam sürdürmeyi zorlaştırabilir.
BİSAM ve TÜİK'in raporları, ekonomik politikaların ve sosyal yardım programlarının, bu zorluğa karşı etkin bir şekilde mücadele etmeye odaklanması gerektiğini gösteriyor. Aksi halde, yoksulluk ve açlıkla mücadelede daha fazla çaba ve kaynak tahsisi gerekebilir. Bu nedenle, gelir dağılımındaki dengesizliği azaltacak, temel ihtiyaçları karşılamayı kolaylaştıracak ve toplumsal refahı artıracak politika ve uygulamalara daha fazla önem verilmesi gerektiği vurgulanıyor.
