Ankara Kantinciler Odası Başkanı Bayram Şahin'den hibe desteği çağrısı

Ankara Kantinciler Odası Başkanı Bayram Şahin, koronavirüs salgını nedeniyle en ağır darbeyi alan esnaf kolunun kantinciler olduğunu savunarak, "kovidzede" tanımı yapılmasını önerdi. Şahin, mağdur olan okul kantinlerine ve benzeri meslek dallarına depremzedelere ve selzedelere verildiği gibi 50 bin lira hibe desteği istedi.
Büşra Bayrak
|
10 Şubat 2021, Çarşamba - 20:52
Ankara Kantinciler Odası Başkanı Bayram Şahin'den hibe desteği çağrısı

Ankara Kantinciler Odası Başkanı Bayram Şahin, koronavirüs salgını döneminde yaşadıkları sıkıntılar ile bu süreci atlatabilmek için devletten beklentilerini anlattı. Ankara Masası’na konuşan Başkan Şahin, okul kantin işletmelerinin geçtiğimiz 13 Mart'tan bugüne kadar kapalı kaldığını hatırlatarak, esnaf ve sanatkâr camiasında en ağır darbeyi alan kitlenin okul kantinleri olduğunu dile getirdi. 

Yaklaşık 11 aydır bir kuruş gelir elde etmediklerinin altını çizen Şahin, "20- 30 yılın en zor günlerini geçiriyoruz. Odamıza bağlı olarak yaklaşık 800 civarında okul kantini, bunun dışında hastane, üniversite, dershane, yurt kantinleri olmak üzere toplamda bin 100 kantin işletmecisi var. Bunların ortalama 3 kişi istihdam ettiğini düşünürseniz, okul kantinleri 3 bin 500,  4 bin civarında bir aile işletmesinin geçim kaynağı durumunda." ifadelerini kullandı.

"Birçok işletmeci elinde kalan ürünleri imha etmek zorunda kaldı"

Kantincilerin, pandemiye hazırlıksız yakalanan esnaflar arasında ilk sırada yer aldığını belirten Şahin, "Okul kantinleri 13 Mart'ta aniden kapatılınca devletimiz o süreçte Nisan, Mayıs aylarında hazine destekli Halk Bankası Kredisi açtı. Bundan 25 bin lira nakit, 25 bin lira kart olmak üzere üyelerimize de faydalandırdık." dedi.

Kantinler kapatılınca içerideki ürünlerin birçoğunun raflarda kaldığını ifade eden Şahin, şöyle devam etti: "Bunlar okulların açılacağı ümidiyle birçoğunu iade etmediler. Çünkü verilen takvimlerde ilk önce Nisan sonunda açılması hedefleniyordu. Nisan sonunda açılmadı. 31 Ağustos’a takvim gösterildi.  31 Ağustos’ta 21 Eylül'e aktarıldı derken, 13 Ekim'e kadar süreç uzadı. Bu 13 Ekim ile Kasım ayı arasında bir 20 gün seyreltilmiş eğitim modelinde açıldı. Orada da devam zorunluluğu olmadığı için öğrenciler okula gelmedi. Birçok işletmeci elinde kalan bu ürünleri imha etmek zorunda kaldı. Çünkü günü geçtiği için firmalara iade şansı da olmadı. Burada çok büyük zararları oldu. Tabii okullar açılmayınca üyelerimiz kredi taksitlerini de ödeyemediler. Şu anda birçoğunun sicili bozulmuş durumda. Son Cumhurbaşkanımızın açıkladığı 1 Ocak’tan 30 Hazirana kredi ertelemesinin de bizim üyelerimize hiçbir faydası yok. Çünkü normal süreçte haziranda okullar kapanıyor. Keşke üyelerimiz bu krediyi kullanmasaydı diyoruz şu anda. Çünkü kullandıkları krediyi hiç kullanamadan faiziyle geri ödemek zorunda kaldılar. Birçoğunun el borcu oldu. Tabii bu süreçte vergi mükellefiyetleri açık kaldı, Bağ-kur primleri birikti,  vergileri birikti, muhasebe ücretleri birikti. Bu insanlar da yaşıyor sonuçta çocukları var, evleri var, geçindirmek zorunda oldukları aileleri var. Artık ondan borç iste bundan borç iste. Şuan da kredi kullandıramıyoruz.”

"Üyelerimizin şuan okulların açılmasından herhangi bir umutları yok"

Pandemi öncesinde banka şube müdürlerinin kantincilere kredi vermek için sıraya girdiğini ancak şuanda kantincileri kırmızı koda aldıklarını aktaran Şahin, birçok esnafın artık umudunu yitirdiğini ve farklı meslek arayışı içerisine girdiklerini belirtti.

Milli Eğitim Bakanlığınca seyreltilmiş eğitim modeliyle 1 Mart'ta okulların açılmasının kantincileri mutlu etmeyeceğini söyleyen Şahin, “Yani 1 Mart'ta okulların açılmasıyla ilgili okul kantincilerinin hangisine sorarsanız sorun içlerinde bir sevinç ve heyecan göremezsiniz. Çünkü bunun bir testini biz 19 Ekim ile 13 Kasım arasında açıldığında gözlemledik. Zaten şuanda da gerek Sağlık Bakanlığı gerek Milli Eğitim Bakanımızın basına yansıyan demeçlerinden eğitimin yine kademeli ve seyreltilmiş eğitim modelinde açılması planlanıyor. Bu bağlamda son sınıf düzeylerinde açıldığı zaman öğrencilerin devam zorunluluğu olmadığı için okula zaten öğrenci gelmiyor. Gelenler de zaten pandemi sürecinden dolayı kantinle bir irtibatları yok. 19 Ekim -13 Kasım arasında açtığımızda yani 20 lira 30 lira gibi komik rakamlarla kantin cirolarını gördüğü için üyelerimiz şuan okulların açılmasından herhangi bir umutları yok. Zaten akabinde Ramazan ayı geliyor. Ramazan'da normal zamanlarda cirolar yüzde 40'lara, yüzde 30'lara düşüyordu zaten kademeye geldiği zaman açmaları olanaksız. Bizim oda olarak öngörümüz ve umudumuz aşılama işleminin ülkemizde tamamlanması en azından yüzde 60, yüzde 70 oranında yapılıp işte toplum bağışıklığının kazanılması ve eylül ayında tüm kademelerde sorunsuz, maskesiz, mesafesiz kantinlerimizi açıp inşallah hayırlısıyla üyelerimiz sıkıntılarını atlatır diye umut ediyoruz.” diye konuştu.

"Aşılamada öncelik hakkı verilmesi gerekiyor"

Koronavirüs nedeniyle yapılan aşılama sürecinde öğretmelerle birlikte kantincilere de öncelik tanınması gerektiğini belirten Şahin, " Okul kantincileri sonuçta öğrencilerle en çok temas eden, birebir temas eden kişiler. Yani istemeseniz de el teması veya bir ürünle ilgili temasta bulunan insanlar onları da öğretmenlerle eş zamanlı olarak aşılamada öncelik hakkı verilmesi gerekiyor." değerlendirmesinde bulundu.

"Esnaf destek paketi bizde hayal kırıklığı ve umutsuzluk yarattı"

Açıklanan destek paketlerinin esnafı hayal kırıklığına uğrattığını ve esnafın devletten beklediği desteklere değinen Şahin, “Bu kadar sürecin uzayacağını kimse hayal etmiyordu. Halk Bankasından alınan 25 bin liralık kredileri esnafımız kullandı. Akabinde tabii biz Cumhurbaşkanlığı'na, Maliye Bakanlığına, Çalışma Bakanlığına, Ticaret Bakanlığına, esnafımızın düştüğü durumu, sıkıntıları, maddi sıkıntılarını içeren başvurular yaptık. Cumhurbaşkanının talimatıyla bir esnaf destek paketi açıklandı. Esnaf Destek paketi iki kademede birincisi 3 ay süresince biner lira, bir de 750 lira kira desteği olarak açıklandı. Şu an sadece biner liranın ödendiğini biliyoruz. Ama esnaf destek paketi bizde hayal kırıklığı ve umutsuzluk yarattı. Neden diyeceksiniz? Tabii ki devletimiz sağ olsun gücü ölçüsünde demek ki bu. Ama biz şunu bekliyorduk, bir sektör analizi yapılsın hiç çalışmayan meslek kolları, az çalışan meslek kolları ve tam çalışan meslek kolları arasında. Şimdi bakıyoruz hibe yardımlarına şu anda hala faal olarak çalışan iyi gelir elde eden insanlara da esnafımıza da biner lira, hiç çalışamayan bizim gibi kantinciler gibi servisçiler gibi işte kahve kıraathaneler gibi onlara da biner lira verildi. Bunun adil olmadığını düşünüyoruz. Biz taleplerimizin karşılığını bulabildik mi dersek, hayır. Şimdi bakıyoruz devletimiz bin lira veriyor Ticaret Bakanlığımız kanalıyla. Ama Çalışma Bakanımız diyor ki en düşük Bağ-kur bin 55 lira, 55 lira koy geri öde. Yani üyelerimiz ne yapacağını şaşırmış durumda. Üyelerimizde bu umutsuzluk ve hayal kırıklığına neden oldu.” dedi.

"Zor durumdaki esnafımızın Ankara Büyükşehir Belediyesi tarafından istihdam edilmesini talep edeceğiz"

Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş tarafından da esnafa destek sağlandığını aktaran Şahin, ”O dönemde de Ramazan döneminde de paket dağıttı zor durumdaki esnafımıza. Yine iki aydır beşer yüz lira nakdi yardım yaptılar. Tabii onların kendi içlerindeki mağduriyetlerine göre yine gıda kolileri desteği sağlıyor. O yüzden Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’a teşekkür etmek istiyorum.” şeklinde konuştu.

Ayrıca Şahin, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş ile iletişim halinde olduklarını yakın zaman içerisinde zor durumda olan kantinci esnafının durumuyla ilgili olarak görüşme gerçekleştireceklerini vurgulayarak, “15- 20 gün önce randevu talep etmiştim, kendisi dönüş yaptı. Programı dahilinde en kısa sürede görüşeceğiz. Bizim talebimiz, diyoruz ki sonuçta Büyükşehir Belediyesi'nin de hizmet alımları var. Biz de hizmet sektörüyüz. Bu sektörde talep eden üyelerimizin orada geçicide olsa eylül ayına kadar istihdam edilmelerini sağlamaları böyle bir talebimiz var. Tabi bütün üyelerimizin hepsine istihdam sağlanması mümkün değil. Şöyle bir tanımlama getirmek gerekir aslında hane geliri olmayan insanlara öncelik hakkı tanınması ve pozitif ayrımcılık tanınması. Örneğin bizim emekli olan üyelerimiz var, eşi çalışan üyelerimiz var, çocuğu çalışan, sonuçta aileye haneye geliri olan insanlar değil de hiç geliri olmayan insanların bu hizmet kollarına hizmet alanlarında istihdam edilmesini talep edeceğiz Büyükşehir Belediyemizden.” ifadelerini kullandı.

"Devletimiz Kovidzede tanımı yapsın"

"Kovidzede" tanımı altında kantinciler gibi zor durumda kalan esnaflara pozitif ayrımcılık tanınarak hibe ve destek  sağlanması gerektiğini vurgulayan Şahin şöyle konuştu:

“Dünya sağlık örgütünün bu salgını pandemi olarak ilan etmesiyle birlikte “Kovidzede” tanımı da bizde oluştu. Neden diyeceksiniz? Çünkü pandemi ilan edildiği zaman işletmecilerin ve belirli bir mağduriyetinin öne çıktığını kanunlarla tasdik etmiş oluyorsunuz. Haklarını tasdik etmiş oluyorsunuz. Bu hakların içerisinde neler var? İşte okul kantincilerinin, hastane kantincilerinin, üniversite kantincilerinden kira alınmaması veya kira indirim talepleri veya işte yardım talepleri. Tabii devletimiz kendi imkanları ölçüsünde destek sağlamaya çalışıyor. Yalnız biz dedik ki sektör analizi yapılarak gerçekten çok ağır darbe alan meslek kollarının tespit edilip onlara pozitif ayrımcılık tanınması. Buna örnek olarak neyi gösterebiliriz yaşanan mağduriyetlerden dolayı işte Elazığ'da İzmir’de deprem oldu devletimiz oraya koştu, yaraları sardı. Oradaki esnafın borçlarını bir yıl erteledi vergi sigorta bütün borçlarını bir yıl erteledi. İşte onlara 50 bin TL hibe desteği sağladı. Yine Giresun Dereli'de bir sel oldu. Selzede diye tanımlandı o insanlar onlarında iş yerlerinin zararlarını devletimiz karşıladı. Yine onları da 50 bin lira hibe desteği sağladı. Şimdi biz bakıyoruz şu anda normalleşme süreci başlasa bile diğer meslek kolları kendi alanlarında kendi ölçülerinde tabii belirli bir gelir elde edip borçlarını karşılayıp yaşamlarını idame ettirecek konumlara sahipken okul kantinleri şuandaki bu modelde yani seyreltilmiş eğitim modelin de açılsa bile eylül ayına kadar gelir elde etmeleri söz konusu değil. Pandeminin başlangıç sürecini 13 Mart sayıp 1 Eylül 2021'e kadar aradaki süreci yani 18 aylık sürücü düşünürseniz hakikaten pandeminin Kovidzede olarak bir numara başlatacağınız esnaf kolu, okul kantin işletmecileri. Bizde diyoruz ki Kovidzede tanımı yapsın devletimiz gerçekten mağdur olan okul kantinleri ve benzeri meslek dallarının depremzedelere, selzedelere verdiği gibi öyle bin lira değil de 50 bin lira hibe desteği verilsin.”

"En azından Bağ-kur primlerini devlet karşılayabilir"

“Çünkü bu insanların geliri yok, bu insanlar evine gittiği zaman çocuklarının yüzüne bakacak hali yok. Eline bir poşeti alıp ihtiyaçlarını karşılayamayacak duruma düşmüş. Psikolojileri bozulmuş bu insanların kısa çalışma ödeneği kapsamına alınmadı. Ticaret Bakanlığının verdiği bin liraya 55 lira daha koy, bağ kur primi olarak öde deniyor. En azından Bağ kur primlerini devlet karşılayabilir kapalı olduğu süreçte ve eğer tamamını yapamıyorsa en azından bağ kur prim desteği sağlar bin 55 liraysa yüzde 50’sini devlet karşılar, yüzde 50’sini yine erteleyerek üyelerimizden veya meslektaşlarımızdan tahsil edebilir”

" Maliye Bakanlığı pandemi sonuna kadar beyanname verme yükümlülüğünü ortadan kaldırabilir"

“Yine bir yaşanan bir sıkıntı ve talebimizde şu; şimdi bakıyorsunuz devlet kapatın iş yerlerinizi demiş diğer taraftan bakıyorsunuz mükellefiyetiniz devam ediyor. Maliye Bakanlığı diyor ki her ay beyanname vereceksiniz. Şimdi kapalı bir iş yerine siz beyanname istiyorsunuz ve boş beyanname verdiği için 65 lira damla vergisi tahakkuk ediyor. Tabii 65 lira tahakkuk ettiren mali müşavir de diyor ki  ‘ben boşda olsa beyanname verdim. Sana bir hizmet gerçekleştirdim’ 150 – 200 lira da o ücret tahsil ediyor. Maliye Bakanımız şunu yapabilir bir genelge yayınlayıp pandemi döneminde kapalı olup gelir elde etmeyen iş yerlerinin pandemi sonuna kadar beyanname verme yükümlülüğünü ortadan kaldırabilir. Bakın bunlar küçük ama hakikaten insanların devlete olan güvenini artıracaktır, inancını artıracaktır. Çünkü para kadar da psikolojisi bozulmuş esnafımıza umut lazım. Esnafımız devletten uzanacak yardım elini görmek istiyor. İnşallah Cumhurbaşkanımıza buradan sizin aracılığınızla seslenmek istiyorum. Bu anlatmaya çalıştığımız taleplerde talimat verip düzenleme yaptırırsa bizlerde mutlu oluruz.”

http://www.ankaramasasi.com/haber/584438/ankara-kantinciler-odasi-baskani-bayram-sahinden-hibe-destegi-cagrisi
İlginizi Çekebilir

Yorumlar (0)

Yorumunuz İletilmiştir.