Yeniden Refah Partisi Keçiören İlçe Başkanı Yıldırım: Belediye Başkanımızla ilgili esnaftan tepki alıyoruz

Yeniden Refah Partisi Keçiören İlçe Başkanı Nuh Yaser Yıldırım, ilçenin en büyük problemlerinin trafik, altyapı ve esnafa yapılan zulüm olduğunu söyledi. Üyelik çalışmalarının AK Partililer tarafından engellendiğini iddia eden Yıldırım, sözlerinin devamında ise yıkım kararı yüzünden Bağlum’da hayvancılık yapan insanların mağdur durumda olduklarını belirtti.
Büşra Bayrak
|
22 Nisan 2021, Perşembe - 18:10
Yeniden Refah Partisi Keçiören İlçe Başkanı Yıldırım: Belediye Başkanımızla ilgili esnaftan tepki alıyoruz

Yeniden Refah Partisi Keçiören İlçe Başkanı Nuh Yaser Yıldırım, Keçiören’de yaşanan sıkıntıları aktararak, çözüm önerilerini sıraladı. İlçedeki üyelik çalışmalarının AK Partliler tarafından engellenmeye çalışıldığını iddia eden Yıldırım partisinin seçimi kazanması durumunda yapmayı planladıkları projelerini de anlattı. 

Ankara Masası’na konuşan Yıldırım, Keçiören’in en büyük probleminin trafik, altyapı sorunu ve esnafa yapılan zulüm olduğunu belirterek, "Şu andaki mevcut belediye başkanımızla ilgili, şu andaki mevcut yapıyla ilgili esnaftan çok büyük tepkiler alıyoruz. Trafik konusunda acayip derecede şikayetler var. Biliyorsunuz kentsel dönüşüme başlandı fakat Turgut Başkanımız bundan önce kendi yaptığı konuşmalarda yüksek şekilde mimariler olmayacağını belirtmişti. Keçiören’in şu andaki kentsel dönüşümüne baktığımız zaman da yüksek bir şekilde devam etmeye başladı. Altyapı şu anda hiçbir şekilde yok. Dutluk’tan esnaflardan şikayet alıyoruz. Sürekli lağım kokusu duyduklarını, kötü koku duyduklarını söylediler. Şu anda gördüğümüz en büyük sorunların başında bunlar geliyor." diye konuştu.

“Ben ağayım, ben paşayım mantığıyla olmaz”

Keçiörenli vatandaşların dinlenmediğinin altını çizen Yıldırım, "Problem çözeceğiz,  esnafı, vatandaşı dinleyeceğiz, çözümler bulacağız  diye Kent Konseyi kurdular. Şu anda sadece ismi var ama kendisi yok, çalışma yok. Konsey kuruyorsunuz madem değerlendirmeniz gerekiyor, insanları da dinlemeniz gerekiyor. Esnaftan, vatandaşlardan hiçbir şekilde dinlenme yok. Ben geldim, ben ağayım, ben paşayım mantığıyla olmaz. İnsanları dinlememiz gerekiyor.” dedi.

“İnsanlar ikinci bir Erbakan çıkmasından çok mutlular”

Yeniden Refah Partisi olarak üye çalışmalarına da değinen Yıldırım, "Yeniden Refah Partisi kurulduğu günden beri halkın çok büyük bir teveccühünü kazanmış. Biz ilk kongremizi yaptığımızda Türk siyasi tarihinin en büyük kongresini yaptık. Yaklaşık 50 bin kişilik katılımla kongremizi yaptık. Fakat medyanın yapmış olduğu ambargodan dolayı, biz hiçbir medyada yer bulamadık. Dediğim gibi tekrarlıyorum, Türk siyasi tarihinin en büyük kongresini yaptık. En büyük katılımcılı kongresini yaptık. Bu emniyet kayıtlarında da mevcuttur. İnsanların çok büyük bir rağbeti var. İnsanlar özlemiş. Biz esnaflarımızı dolaşıyoruz, insanları dolaşıyoruz, stantlar kuruyoruz. İnsanlar ikinci bir Erbakan çıkmasından çok mutlular. Alternatif olduğundan çok mutlular. Milli görüşü tek temsil eden kişinin şu anda çıktığını, alternatif olarak geldiğini söylüyorlar ve biz bundan gurur duyuyoruz. Mutluluk duyuyoruz." ifadelerini kullandı.

“AK Partililer dedi ki; ‘devlet de biziz, hükümet de. Biz her istediğimizi yaparız’”

Üyelik çalışmalarının AK Partililer tarafından engellenmeye çalışıldığını iddia eden Yıldırım, yaşadıkları bir olayı şöyle anlattı:

“AK Parti stant çalışmalarını çok rahat yaparken Yeniden Refah Partisi'ne bir engelleme var. Bunu biz başımızdan geçen bir olayla anlatalım. Gazino'da Salı Pazarı'nda standımızı kurduk. AK Parti de geldi bizim standımızın yanına stant kurdu. İlk standı kuran biziz. Sonra stantta bir kargaşa oluyor. Bizim stanttaki arkadaşımıza ‘Buradan git, burası bizim yerimiz, buraya bizden başka kimse stant açamaz’ diye çeşitli söylemlerde bulunuyorlar. Arkadaşımız da bizi aradı. Sonra iş polise aksediyor, iş zabıtaya aksediyor, iş belediyeye aksediyor. Polis memurları geldi. Biz anlayışla karşıladık kendilerini. Kaldırmamız gerektiğini söylediler. Sonra emniyet mensuplarından AK Parti'nin de stant açabilmek için izin belgesi olmadığını öğrendik. Emniyet mensupları onlara da söyledi ‘stantlarınızı kaldırın’ diye. Sonra bize  standı kaldırmamız için belli bir saat verdiler. Emniyet mensupları gittikten sonra stanttaki arkadaşlar bizim standımıza geldi. ‘Siz mi şikayet ettiniz bizi.’ dediler. Biz de ‘Biz sizi şikayet etmedik. Polis size de geldi, bize de geldi. İkincisi sizin de izin belgeniz yokmuş, belgenizi almanız gerekiyor’ dedik. Orada stanttaki arkadaşların tabiri aynen şu: ‘Biz kimseden izin almayız.’ Ben de onlara 'Devletten izin almanız gerekiyor' dedim. Onlar da 'Devlet de biziz, hükümet de biziz. Biz her istediğimizi yaparız.’ dedi. Biz de şu cevabı verdik: 'İlk önce devletin ve hükümetin ayrımını yapmanız gerekiyor. Devlet farklı bir şeydir, hükümet çok farklı bir olaydır.' 'Kaymakam kim oluyor ki kaymakam bizden izin alsın’ cevabını duyduk. Sonra belediye başkan yardımcılarımızdan bir tanesi, bizim şu andaki teşkilat başkanımıza orada geliyor ve kolundan tutarak ‘bir kenara gel bakayım bir. Ne oluyor burada?’ diyerek teşkilat başkanımızı kenara almaya çalışıyorlar. Biz sonuç itibariyle gittik bunların hepsini görüştük. Bunların hepsini ilçe başkanlarına da belediyeye de söyledik, ilettik. Kendilerinden şu tepkiyi aldık ‘Ya o insanlar öyle ne yapalım?’ Biz de dedik ki 'Bu stant sizin yüzünüz, stantlara çıkartacağınız kişilerin sizi temsil etme noktası olması gerekiyor. O düzeyde birilerinin olması gerekiyor. Bunun eğitimini verin.' Çünkü Türk siyasi tarihine girdiğimiz günden beri genel başkanımız şunu söylüyor; ‘Biz siyasete nezaket ve zarafet getireceğiz’. Çünkü şu andaki siyasette gerek yerel olsun, gerek genel siyaset olsun, nezaket ve zarafet şu anda sıfır düzeyinde. Çünkü baktığınız zaman kısır bir boğuşma, kısır bir çekişme var. Yani icraat koyan yok ortaya, çözüm koyan yok. Herkes birbirine yüklenmiş durumda. Herkes birbirine iftira atıyor.”

“Bağlum’da hayvancılık yapan insanlar mağdur durumda”

Parti olarak Keçiören’deki projeleri de anlatan Yıldırım, Bağlum’da hayvancılık yapılan bir bölgeye yıkım kararı gönderildiğini bu nedenle hayvan sahiplerinin mağduriyet yaşadıklarını belirtti.

Yıldırım, konuşmasına şöyle devam etti:

“Genel başkanımızın da yayınlamış olduğu bir yerli ve milli kaynak paketi var.  Senelik yaklaşık 150 milyar dolarlık bir kaynak paketinden bahsediyoruz. Bunu ilçelerde uygulamayı düşünüyoruz. Mesela hayvancılık, sıvı gübre üretimi, güneş enerjisi. Baktığımız zaman Keçiören’in durumu da bunlara müsait. Keçiören'de halihazırda hayvancılıkla uğraşan bir bölgemiz var. Fakat bu bölgemize de tuttular yıkım kararı gönderdiler. Buradaki hayvancılık yapan insanlar, geçimini sağlayan insanlar mağdur durumda. Onların hepsine yıkım kararı gitti. Mesela onları kalkındırabiliriz. Ne yapıyoruz? Hayvanları dışarıdan getiriyoruz. Keçiören'deki kendi hayvancılığımızı destekleyebiliriz. Dediğim gibi sıvı gübre üretimi. Bizim yerli ve milli kaynak paketimizde de var. Altyapıya zaten önem vermemiz gerekiyor.  Yapmayacaklarımızı söylesek daha basit olur aslında. Bir aile yaşam merkezi yapılıyor, bir spor kompleksi yapıyor, bir yürüyüş yolu yapılıyor ve oraya çeşitli mahallelerde belediyenin imkanları kullanılarak insanlar orada spor yapsın, insanlar orada aktivite yapsın diye servisler düzenleniyor. Amaç ne? Orayı kalabalık göstermek. İkinci olarak Keçiören'in sadece Kalaba'dan ibaret olmadığını, sadece Keçiören'in girişinden ibaret olmadığını göstermeye çalışacağız. Keçiören çok büyük bir yer, yaklaşık 50 küsür ilden büyük bir yer. Resmen bir iş statüsünde. Bunu korumaya çalışacağız. Ona göre hareketler yapacağız. Ona göre yatırımlar yapacağız inşallah. ”

http://www.ankaramasasi.com/haber/725313/yeniden-refah-partisi-kecioren-ilce-baskani-yildirim-belediye-baskanimizla-ilgili-esnaftan-tepki-aliyoruz
İlginizi Çekebilir

Yorumlar (0)

Yorumunuz İletilmiştir.