Erhan Aslanoğlu'ndan enflasyon değerlenirmesi

Enflasyonu yaratan yapısal unsurları azaltmaya yönelik bir çerçeve çizilmesi gerektiğini ifade eden Piri Reis Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Erhan Aslanoğlu, Türkiye'nin ilk etapta yüzde 5 sonra da 'birinci lig' olarak yorumladığı yüzde 2'lik dilimi hedeflenmesi gerektiğini söyledi.
Ankara Masası
|
07 Temmuz 2021, Çarşamba - 17:01
Erhan Aslanoğlu'ndan enflasyon değerlenirmesi

Piri Reis Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Erhan Aslanoğlu, ekonomideki son gelişmeleri değerlendirdi. Ankara Masası Genel Yayın Yönetmeni Gökhan Gökyıldırım'a konuşan Aslanoğlu önemli açıklamalarda bulundu.

Son paylaşılan enflasyon rakamlarının sürpriz olmadığını söyleyen Aslanoğlu, "Hem maliyet hem talep tarafında  enflasyonun yüksek geleceğine yönelik sinyaller vardı. Eğilim anketlerinde üreticilerin girdi ve atış fiyatlarına ilişkin beklentileri de soruluyor. Oralarda böyle bir beklentiyi oluşturacak sonuçları görüyorduk. Bunun yanında petroldeki hareketlenme, açılmanın getirdiği talep-hizmet sektöründeki canlanma ve kur tarafının son aylardaki baskısını topladığımızda sürpriz bir rakam çıkmadı. Haziran'da eksi ya da sıfır rakamlara alışkınız ama bu sefer oldukça yüksek bir rakam karşımızda duruyor." dedi.

"Enflasyonu yaratan yapısal nedenlerin ortadan kaldırılması gerek"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın da dile getirdiği enflasyona topyekün mücadele anlayışına yönelik değerlendirmesi sorulan Aslanoğlu, "Enflasyon tek taraflı makro ekonomik bir sorun değil. Bu sürecin en önemli belirleyeni para politikası. Merkez Bankası, en önemli görevi üstlenmesi gereken kurumdur. Enflasyonun orta ve uzun vadede kalıcı inebilmesi için ise enflasyonu yaratan yapısal nedenleri de ortadan kaldırmak gerekiyor." şeklinde konuştu.

"Cari açık vermeyecek dönüşüme ihtiyacımız var"

Bu anlamda bazı şeylerin öne çıktığını kaydeden  Aslanoğlu, "Türkiye'de döviz kurlarına baskı yapan, döviz talebi sorunu var. Bu sorunun ana kaynağı da ülkenin cari işlemler açığı. Bizim cari açık vermeyecek ya da çok az verecek bir dönüşüme ihtiyacımız var. Burada yapılanlar var ama mevcut durumda daha güçlü stratejik planlara dayalı dönüşümlere ihtiyaç var. Çünkü ülke döviz talebi yaratıyor. Arzın yeterli olmadığı durumda sermaye girişi kura baskı oluyor. Kura baskı da mevcut üretim yapımızda enflasyonun en önemli sebebi olarak karşımıza çıkıyor. Ben cari açık vermeyecek yapısal bir dönüşüm reformunun hayati öneme sahip olacağını düşünüyorum." değerlendirmesinde bulundu.

Türkiye'nin tarımda da ciddi bir enflasyon riskiyle karşı karşıya olduğunu ifade eden  Aslanoğlu, "Burada daha kapsamlı, üretimdeki arzı arttıracak bir dönüşüm programına ihtiyaç olduğunu düşünüyorum." diye ekledi. 

Coğrafi konumuna işaret ederek Türkiye'nin tarım konusunda olanaklı olduğuna dikkat çeken Aslanoğlu, "Avrupa ülkelerine göre tarımdaki fiyat oynaklığı ile bizim fiyat oynaklığımız arasında çok büyük farklar var. Benzer iklim koşullarında bizim gıda arz güvenliğini sağlayacak adımlara ihtiyacımız var. Dağıtım konusunda sorunlar yaşıyoruz. Üretici ile nihai tüketici arasındaki çok ciddi marjları oluşuyor. Arzı artırarak, dağıtım kanallarındaki rekabeti arttırarak o fiyatı kontrol altına almak gerekiyor." açıklamasını yaptı. 

Fiyat İstikrarı Komitesi tartışmaları

Programın devamında "Fiyat istikrarı Merkez Bankasının görevidir. Para politikası dışında enflasyona yol açan yapısal sorunları çözmek için kapsamlı bir dezenflasyon programına ihtiyacımız var." şeklindeki tweeti hatırlatılan Aslanoğlu, enflasyonla mücadelede ana görevin Merkez Bankası'nda olduğunu vurguladı. 

Aslanoğlu, enflasyonun yüksek olduğu dönemlerde sıkı para politikasının temel işlev olduğunu belirtti. 

Enflasyonu yaratan yapısal unsurları azaltmaya yönelik bir çerçeve çizilmesi gerektiğini ifade eden Aslanoğlu, ilk etapta yüzde 5, sonra da 'birinci lig' olarak yorumladığı yüzde 2'lik dilimin hedeflenmesi gerektiğini aktardı. 

"Fiyat İstikrarı Komitesi'nin, Merkez Bankası'nın yaptığı görev dışında başka bir görevi olacak mı?" sorusuna da yanıt veren Aslanoğlu, şöyle konuştu:

"Sayın Bakan'ın açıklamalarına bakacak olursak,  Merkez Bankası'nın görevlerine karışmayacak, arz-talepteki dengesizlikleri gidermek üzere alınacak diyor. Ancak karışma tehlikesi var. Merkez Bankası Başkanı'nın da o kurulda olması, fiyat istikrar adı altında olması, burada bir kafa karışıklığı yaratabilir. Tweeti de o yüzden atmıştım. Fiyat istikrarı kavramı Merkez Bankası'na bırakılmalı ama enflasyonla topyekün  mücadele bir program çerçevesinde olmalıdır." 

http://www.ankaramasasi.com/haber/876341/erhan-aslanoglundan-enflasyon-degerlenirmesi
İlginizi Çekebilir

Yorumlar (0)

Yorumunuz İletilmiştir.