Ötüken Ormanı’ndan ayrılmak!

Kürşat Zorlu
|

Orman ve ağaç sevgisi Türk tarihinde büyük bir önem taşır. Bugün çoğunlukla dini dayanaklarıyla açıklanan ağaç sevgisinin İslamiyet öncesinde Türk kültürünün ayrılmaz bir parçası olduğu görülmektedir.



Türkistan coğrafyasının günümüzdeki temsilcileri olan Türk devlet ve topluluklarında süregelen uygulamalara bakıldığında Türk kültür sisteminde bir ağaç veya orman kültünden bahsetmek mümkündür.


Yani "kült" derken, ağaç ve onun bir ruhsal bütünlük içerisinde değerlendirilebildiği ormanlar, Türk tarihinde yüce ve kutsal bir kavram/mekan olarak karşımıza çıkmaktadır. Bunu şaman inancına odaklamak da bakış açımızı kısıtlar, zira Uygurlardan Kırgızlara, Yakutlardan Başkurtlara kadar geniş bir coğrafyada ağaç, hem bir varlık objesi hem de bir inanış felsefesidir.


Kaşgarlı Mahmud’un Dîvânu Lugâti't-Türk adlı eserinde, Dede Korkut kitabında ağaç kutsal bir inancın taşıyıcısıdır.


Örneğin Türeyiş efsanesinde ağaç farklı bir anlam kazanır. Uygurların türediği ağaç iki nehrin ortasında bulunan bir alandadır. Oğuz Han savaşta mağlup olduğunda bu alana sığınmak zorunda kalır. Böyle bir esnada bu ağaç kovuğunda bir çocuk dünyaya gelir ve “Kıpçak” adı verilir...

Devamı için tıklayınız

http://www.ankaramasasi.com/makale/51842/otuken-ormanindan-ayrilmak

Yorumlar (0)