Mehmet Savran, Ankara Masası canlı yayınında Genel yayın Yönetmeni Fatih Atik’in sorularını yanıtladı.
CHP’li bir milletvekilinin içinde Murano Adası’nın adının da geçtiği bir ihaleyle ilgili iddialarıyla ilgili soruyu yanıtlayan Savran, söz konusu adanın cam işlemesinde ünlü bir yer olduğuna işaret etti.
Bazı markaların malzemenin özelliği sanılarak şartnameye girdiğini anlatan Savran, ihale süreci devam ederken bir firma sahibinin belediyeyi arayıp uyardığını belirtti.
Savran, aynı gün CHP’li bir milletvekilinin de kendisini aradığını ve kendisinin bilgi isteyip meseleye müdahale ettiğini kaydetti.
“Bazı markalar o malzemenin özelliği sanılarak şartnameye girmiş”
Mehmet Savran şunları söyledi:
"Şöyle ki, bir 4-5 ay oluyor. Biz kadın aile merkezimizde bir cam atölyesi açmak istedik. Ve bu cam atölyesine alınacak malzemelerinde içinde bulunduğu, diğer ihtiyaçlarla birlikte bir ihaleye çıktık. Yaklaşık 800-900 Bin TL'lik. 300 bin TL'lik kısmı da bu cam atölyesi ile ilgiliydi. Arkadaşlarımız bu hazırlarken tabi konu yeni bir konu Nevşehir'de bu işi bilen yok. Farklı yerlerden şartlarını hazırlamak için bilgiler almışlar. Şartlarının hazırlandığında da bu Murano adası, ben de sonradan öğrendim. Bu cam işinde gerçekten ünlü bir yermiş. Birçok camla uğraşan kişi oradan alınan cihazlar, camlar veya hammaddelerin çok kaliteli olduğunu söylüyorlar. Bir şekilde ihale dosyasına girmiş. Artı bir şey daha var. Sadece Murano adası değil olay. Bir kaç tane malzemenin de yabancı terimler olduğu için markaları o malzemenin özelliği sanılarak şartnameye girmiş.”
“Uyarı üzerine ihaleyi geri çektik, bir hatayı önledik”
“Bu konuyla ilgili bizim destek hizmetleri birimine, ihaleye katılmayı düşünen bir firma sahibi aramış ve uyarmış. Onlar da uyarıları dikkate almışlar şeyden çekmişler. Aynı günde beni CHP Milletvekili aradı. Bir toplantı halindeydik. Telefonu açtım, durumu ilettim. Dedim ki, hemen araştırıyorum. Size dönüyorum. Anlattılar durumu, zaten bilgilendirileceğim bir konu toplantı sonrası. Kendisini tekrar aradım dedim ki, sayın vekilim teşekkür ederim. Böyle bir hatayı önledik.”
“Ortada gerçekleşmiş bir ihale yok”
“Zaten arkadaşlarımızın da haberi varmış, çekmişler beni de bilgilendireceklermiş bu ihalenin çekilmesiyle ilgili de. Ve ben gerekeni de bunun neden olduğunu da soracağım kendilerine dedim. Ve savunmalarını aldım, dosyaya koydum. Yaklaşık o ana kadar 60 Milyon TL'lik ihale yapmış bir ekipten bahsediyoruz. Bu 300 bin TL'lik şeyin sehven olduğu, yanlışlıkla olduğu kanaatine vardık ve ihaleyi gerçekleştirmedik. Yani ortada gerçekleşen bir ihale yok. Faruk bey de yaklaşık 15-20 gün sonra Meclis kürsüsünde bu benim anlattıklarımı da anlatarak, Meclis kürsüsüne getirme sebebini de soruşturma açılacaktı, açılmadı diye lanse etti. Ben kendisine soruşturma açılacağını söylemedim. Ortada gerçekleşmiş bir ihale yok.
“En ufak bir şaibeye tahammülümüz yok”
“Yapılan yanlışlıklarla ilgili savunmalar alındı. Ve 60 Bin TL'lik ihale de en ufak bir pürüzü olmayan, hatası olmayan, art niyeti olmayan bir ekipten bahsediyoruz. Bu konuya bu şekilde yaklaştık. Murano adası meseli bu. Konu çok yeni. Cam atölyesi konusu, malzemeler yeni. Bu konuya aşina olan birileri yok ekipte. Bilgi toplama vasıtasıyla hazırlanan bir şartname. Olmasaydı böyle bir yanlışlık çok daha iyi olurdu. Ama bizim asla en ufak bir şaibeye tahammülümüz yok."
İhalelerin yüzde 90'dan fazlası açık ihale
Nevşehir Belediye Başkanı Mehmet Savran, ihalelerin yüzde 90’dan fazlasını açık ihale olarak gerçekleştirdiklerinin altını çizdi.
“EKAP’tan canlı izlenebiliyor ihaleler” diyen Savran, “Benim ve eski dönemdeki satın alma yöntemlerine baksınlar, diğer belediyelerle de karşılaştırsınlar. Nevşehir halkının bir kuruşunu bile heba etmeyiz” dedi.
Savran, kendilerine ihale ve şeffaflık noktasında fazlasıyla güvendiklerini belirterek, “Buyursun suç duyurusunda bulunsunlar. Buyursun isteyen, işten anlayanları da alıp gelsin incelesin ihaleleri” şeklinde konuştu.
