Eski ABD Başkanı Donald Trump, 2020'de kaybettiği başkanlık seçimlerinin sonucuna müdahale etmekle suçlandığı davada ilk duruşmasına çıktı. Mahkemede kendisine yöneltilen 4 suçlamayı da reddeden Trump, tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.
Başkent Washington DC'de düzenlenen mahkemede, 2020'de kaybettiği başkanlık seçimlerinin sonucuna müdahale etmek ve 6 Ocak 2021'deki Kongre baskınıyla ilgili suçlamalarla karşı karşıya kalan Trump, savcıların tutuklama talebinin olmaması üzerine serbest bırakıldı. Ancak bazı kısıtlamalara tabi tutulacak ve dava sürecinde tanık olduğu kişilerle iletişim kurmasına izin verilmeyecek.
Mahkeme, yaklaşık 30 dakika sürdü ve bir sonraki duruşma 28 Ağustos'ta yapılacak. Trump'ın duruşmanın ardından New Jersey'e gitmesi bekleniyor.
Bugünkü duruşmayı Yargıç Moxila Upadhyaya yönetirken, bir sonraki duruşmayı Federal Bölge Yargıcı Tanya Chutkan yönetecek. Chutkan, Kongre baskını davalarında sanıklara, savcılar tarafından önerilen cezalardan daha sert cezalar verme eğilimiyle biliniyor. Trump'a yöneltilen suçlamalar ise "ABD'yi yanıltmak için komplo kurma", "resmi bir süreci engellemek için komplo kurma", "resmi bir süreci engellemeye teşebbüs" ve "seçmenlerin anayasal haklarını kullanmalarını engellemek için komplo kurma" olarak sıralanıyor.
Trump'a yöneltilen suçlamalar
Eski ABD Başkanı Donald Trump'a, 1 Ağustos'ta "ABD'yi yanıltmak için komplo kurma", "resmi bir süreci engellemek için komplo kurma", "resmi bir süreci engelleme ve engellemeye teşebbüs" ve "seçmenlerin anayasal haklarını kullanmalarını engellemek için komplo kurma" suçlamaları yöneltilmişti.
Trump'a ilk suçlama, başkanlık seçim sonuçlarının toplandığı, sayıldığı ve onaylandığı devlet işlevini bozmak ve engellemek üzere hile düzenlediği iddiasıydı.
İkinci ve üçüncü suçlamalar ise Trump'ın 6 Ocak 2021'de Kongre'de seçim sonuçlarının onaylanmasını engellemeye yönelik eylem ve girişimde bulunduğu iddiasını içeriyordu. İddianamede, Trump'ın Kongre saldırısına giden süreçteki açıklamalarından örnekler de yer alıyordu.
Son olarak, Trump'a seçmenlerin oy kullanma ve oylarının sayılmasına yönelik anayasal haklarını kullanmaları sırasında bir veya birden fazla kişiye baskı yapmak, tehdit etmek gibi yöntemler uygulanması yönünde komplo kurduğu suçlaması yöneltiliyordu.
İddianamede Trump'ın, "2020 başkanlık seçimini kaybetmesine rağmen iktidarda kalmaya kararlı olduğu" ifadesine de yer verilmişti ve eski Başkan'ın seçim sonuçlarıyla ilgili yalanlar yayarak Kongre baskınını körüklediği kaydedilmişti.
İddianamede ayrıca, Trump'ın seçim sonuçlarını değiştirmeye yönelik çabalarına yardım ettiği öne sürülen, ancak isimleri paylaşılmayan 6 "iş birlikçi"den bahsedilmişti.
Trump'ın savunma avukatlarından John Lauro, suçlamaları "ifade özgürlüğü ve siyasi konuşmaya saldırı" olarak değerlendirmişti.
6 Ocak Kongre baskınında, aşırı sağcı gruplar ve Trump destekçileri, 3 Kasım 2020 seçiminin sonuçlarının onaylanacağı Kongre binasını basmıştı. Bu olay sonucunda 1'i polis, 5 kişi hayatını kaybetmişti. Trump, halkı isyana teşvikten dolayı azil istemiyle yargılanmış, Şubat 2021'de Senato oylamasında aklanmıştı.
Daha sonra Temsilciler Meclisi Demokratları bir komite kurarak olayı soruşturmaya başlamıştı ve komite, Trump'ın suç işlemiş olabileceği sonucuna varmıştı.
Bu yeni iddianame, Trump aleyhindeki üçüncü ve en önemli iddianame olarak kayıtlara geçti. Trump, daha önce 49 sayfalık başka bir iddianameyle Beyaz Saray'dan ayrılırken gizli belgeleri yanında götürmek ve bununla ilgili federal incelemeleri engellemekle suçlanmıştı. Öte yandan, 2016 başkanlık seçimleri sırasında bir kadına "sus payı" ödediği iddiasıyla da 4 Nisan'da New York'ta hakim karşısına çıkmıştı.
