Tezkerenin ele alındığı oturumda Saadet Partisi'nden İstanbul Milletvekili Mustafa Kaya, Filistin-İsrail meselesinin Lübnan'daki Türk askeri varlığıyla doğrudan ilişkili olduğunu belirtti. Kaya, Lübnan'daki BM Barış Gücü'nün varlığının temel sebebinin İsrail'in 1948'de sınırları değiştirme çabaları olduğunu ifade etti. Ayrıca, ABD'nin Doğu Akdeniz'de, özellikle Lübnan ve Suriye kıyılarında, İsrail üzerinden kendi küresel etkisini artırma amacında olduğunu vurguladı.
İYİ Parti Grup Başkanvekili Erhan Usta, AK Parti'nin dış politikasının Suriye'deki mevcut sorunların ana kaynağı olduğunu belirtti. Usta, Türkiye'nin Suriye politikasının hem içeride hem de sınırların ötesinde güvenlik sorunlarına yol açtığını ve İYİ Parti'nin bu yıl da Irak-Suriye tezkeresine destek vereceğini belirtti.
MHP Milletvekili Zuhal Karakoç Dora, uluslararası hukuka dayalı bir yaklaşımın bölgesel krizleri çözmede en etkili yol olduğunu vurguladı. Dora, MHP olarak sınır güvenliği ve terörle mücadelede devlete tam destek verdiklerini belirtti.
CHP Milletvekili Utku Çakırözer, Lübnan tezkeresini desteklediklerini belirtti ve İsrail-Filistin meselesine dair CHP'nin tutumunu açıkladı.
Yeşil Sol Parti Batman Milletvekili Mehmet Rüştü Tiryaki, BM'nin dünyanın farklı coğrafyalarında, farklı ülkelerinde ve farkla amaçlarla askeri güçler bulunduğunu ancak başarılarının da kuşkulu olduğunu iddia ederek UNIFIL'in görev süresinin uzatılması hakkında BMGK'de Çin ve Rusya'nın "evet" oyu vermediğini söyledi. Tiryaki, "Uluslararası sorunların askeri biçimde çözülmesini doğru bulmuyoruz. Lübnan'a asker gönderilmesi tezkeresine, önceki tezkerelere 'hayır' oyu kullandığımız gibi bugün de 'hayır' diyeceğiz." dedi.
TBMM Dışişleri Komisyonu Başkanı Fuat Oktay, Lübnan'ın bölgesel istikrar için kritik öneme sahip olduğunu belirtti. Oktay, Türkiye'nin dış politikasının bağımsız ve milli menfaatlere dayalı olduğunu vurguladı.
