Mevlid Kandili'nin önemi nedir? Özel bir ibadet şekli var mı?

İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Kamil Yaşaroğlu, kandil gününe özel bir ibadet şeklinin olmadığın söyledi.
Ankara Masası
|
27 Ekim 2020, Salı - 20:21
Mevlid Kandili'nin önemi nedir? Özel bir ibadet şekli var mı?

Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Kamil Yaşaroğlu, Ankara Masası özel yayınına konuk oldu.

Yaşaroğlu, Mevlid Kandil'in anlamını anlattığı yayında, 'Kandil günü özel bir ibadet yapılır mı yapılmaz mı? sorusuna cevap verdi.

“Bu geceye özel bir ibadet şekli yok” diyen Yaşaroğlu “Yani bu gece için şu şu namazlar kılınır, şu kadar rekat namaz kılınır, tarzında bir ibadet şekli yok. Ama tabii ki insan nafile ibadet dediğimiz bu farz ibadetlerin dışında Allah’a yakınlaşmak amacıyla istediği kadar vakti ve imkânı ölçüsünde ibadet yapabilir, namaz kılabilir, dua edebilir. Tabii ki kemikleşme Peygamber Efendimiz’in doğumunu hatırlamak anlamında eşinizle dostunuzla, yakınlarınızla tebrikleşme bu süreçte pandemi sürecinde bunu uzaktan ancak yapabiliyoruz. Bunlar ihmal edilmemeli. Ancak belki de en çok dikkat edilmesi gereken husus Peygamber Efendimizi yeniden anlamak onun hayatını yeniden keşfedebilme. Eğer uzun zaman böyle elimize almadığımız bir Peygamberimizin hayatını  anlatan bir eser yoksa, o esere bir şöyle ulaşıp da Allah Rasulünün hayatını tekrar hatırlama, onun ailesini, onun arkadaşlarını, onun yaşadığı dönemi gözden geçirme, çok daha yararlı olur diye düşünüyorum.” Diye konuştu.

Ankara Masası özel yayınında Gökhan Gökyıldırım’ın sorularını yanıtlayan Kamil Yaşaroğlu Mevlid Kandili’nin önemi hakkında şunları söyledi;

“Biz de bu yüce mesajı bize ulaştıran kutlu elçiyi anmış oluyoruz”

Yarın çok müstesna bir gün yaşayacak bütün Müslümanlar bütün İslam alemi. Mevlid-i Nebi Efendimiz Aleyhisselatü Vesselam'ın doğum gününü ifade etmek üzere kullanılan bir tabir. Peygamberin doğumu demek Mevlid kelimesi doğumu anlamına geliyor. Tabii bizim halkımız Mevlid kelimesini, bir de Süleyman Çelebi'nin o güzel eserini, efendimizi anlattığı güzel eserini anlatmak, ifade etmek için de kullanılır. Mevlid aynı zamanda Peygamber Efendimizi anlatan, onun hakkında yazılmış olan eserlerin de ortak ismi şeklinde de kullanılıyor. Peygamber efendimizin doğumu tabii ki sıradan bir olay asla değil. Peygamberlerin sonuncusu Vahyin artık son halkası Peygamber efendimize indirilmiş oldu. Kur’an-ı Kerim, Peygamber Efendimize indirildi ve Rabbimiz insanlığa son mesajını Peygamber Efendimiz aracılığıyla ulaştırmış oldu. Aradan bu kadar zaman geçti. Efendimiz’in yaşadığı döneme asr-ı saadet diyoruz. O mutluluk çağı olarak içinden dediğimiz dönemden bu kadar döneme yıllar geçti, yüzyıllar geçti ama insanlık hala sıkıntılar yaşıyor. Hala sorunlarla boğuşuyor. Yani ben bunu şöyle ifade ediyorum Gökhan Bey, teknoloji ne kadar ilerlerse ilerlesin biz aya da çıksak uzaya da gitsek, başka gezegenleri de fethetsek insan olma özelliğimiz değişmiyor, insan karakterimiz değişmiyor. biz yine sevgilerimizle acılarımızla hüznümüzle yine insanız. Yüzyıllar önceki insanlar da aynı duyguları taşıyorlardı günümüzdeki insanlarda aynı duyguları taşıyor. O zaman da bazı kötü duygular vardı. Günümüzde de var. Bu gün de mesela hırs efendim, gıybet, dedikodu, başkasının elindekine göz dikme gibi. Bazı böyle kötü duygular bugün de yaşanıyor. O dönemde de yaşanmıştı. İşte Peygamber Efendimiz, insanlığı bu güzel erdem dediğimiz güzel erdemlere yönlendirecek mesajı ulaştırdı. İyiliği güzelliği, hayrı, nezaketi, nezafeti, temizliği, kardeşliği, sevgiyi, merhameti telkin etti insanlara. Tabii ki Kur’an-ı Kerimi mesajı doğrultusunda. Bizde bu yüce mesajı bize ulaştıran kutlu elçiyi anmış oluyoruz.

“Özel bir ibadet şekli yok”

Gökhan Gökyıldırım: Evet şimdi maneviyatı çok yüksek bir geceden bahsedeceğiz yarın için tabii idrak etmemiz lazım. Özellikle idrak, iyi bir şekilde idrak edebilmemiz için işte oruç tutmadır ilave bir ibadettir, Genel bir çerçeve anlatmanız gerekirse nasıl idrak etmeliyiz?

Kamil Yaşaroğlu: Gökhan Bey şunu ben söylemek isterim. Öncelikle Mevlid-i Nebi kutlamaları ya da Peygamber Efendimizin doğumunun kutlandığı gece olarak bu gecenin özel bir anlamının olması, Peygamber Efendimizin vefatından sonraki yıllara rastlar. Ta Fatımiler döneminde bu başlamıştır. Yani Peygamber Efendimiz döneminde veya onun vefatından sonra Ashab-ı Kiramın sağlığında böyle bir uygulamanın olduğunu bilmiyoruz yok. Ancak Müslümanlar peygamberlerine olan sevgilerini ifade etmek için onun doğum gününü böyle bir kutlamaya vesile olarak değerlendirmişlerdir. Bugünle ilgili ki Bizim kültürümüzde de Kandil gecesi olarak zaten isimlendirilir biliyorsunuz Mevlit Kandili deriz biz. Bu geceye özel bir ibadet şekli yok. Yani bu gece için şu şu namazlar kılınır, şu kadar rekat namaz kılınır, tarzında bir ibadet şekli yok. Ama tabii ki insan nafile ibadet dediğimiz bu farz ibadetlerin dışında Allah’a yakınlaşmak amacıyla istediği kadar vakti ve imkânı ölçüsünde ibadet yapabilir, namaz kılabilir, dua edebilir. Tabii ki kemikleşme Peygamber Efendimiz’in doğumunu hatırlamak anlamında eşinizle dostunuzla, yakınlarınızla tebrikleşme bu süreçte tabii pandemi sürecinde bunu uzaktan ancak yapabiliyoruz. Bunlar ihmal edilmemeli. Ancak belki de en çok dikkat edilmesi gereken husus Peygamber Efendimizi yeniden anlamak onun hayatını yeniden keşfedebilme. Eğer uzun zaman böyle elimize almadığımız bir Peygamberimizin hayatını  anlatan bir eser yoksa, o esere bir şöyle ulaşıp da Allah Rasulünün hayatını tekrar hatırlama, onun ailesini, onun arkadaşlarını, onun yaşadığı dönemi gözden geçirme, çok daha yararlı olur diye düşünüyorum.

“Değişik bölgelerde değişik kutlamalar yapılıyor”

Gökhan Gökyıldırım: İslam dünyasında çok farklı algılanabiliyor bu kandiller Türkiye'de de farklı bir şekilde uygulamalar söz konusu. Şöyle bir İslam dünyası üzerinde bir yansımalarını değerlendirmenizi rica etsem nasıl bir çerçeve çizersiniz?

Kamil Yaşaroğlu:  Evet, şimdi az önce ifade ettim. Tarihsel süreç olarak baktığımızda bu Fatımiler döneminde başlıyor. Daha sonra işte Memlükler döneminin Osmanlı döneminde de tarihte bu gecenin kutlandığını görüyoruz. Zaten Kandil ismi de oradan geliyor. Yani bu mübarek gecelerde kandillerin yakılması sebebiyle bu geceye böyle bir isim kısaltmalar Kandil ismi verilmiş. İslam dünyasında Gökhan Bey şu anda Suudi Arabistan dışında ki yani Kuzey Afrika'dan güneye kadar düşünün Güneydoğu Asya'ya kadar yani bir anlamda Fas’tan Endonezya'ya kadar düşündüğümüzde İslam coğrafyasının değişik bölgelerinde Peygamber Efendimizin doğumu vesilesiyle bu tarz kutlamaların olduğunu az çok tabii bölgeye göre değişir. O kutlamanın yoğunluğuna göre değişebilir. Ancak bir şekilde hatırlandığını söyleyebiliriz. Sadece Suudi Arabistan’da böyle bir kutlama geleneği yok. Onlar da az önce ifade ettiğim gibi bu peygamber döneminde olmamış, bundan sonra da olması kendi açılarından gerekli görmedikleri için diyelim burada Yani değişik bölgelerde değişik kutlamalar yapılıyor. İşte biz de kandil simidi diye kültürümüzde biliyorsunuz bunun yeri vardır. Başka bölgelerde yine dağıtımlar yapılıp, yani toplu gruplar halinde cemaatler halinde toplu ibadetler yine onun Peygamber Efendimizin adına yazılmış şiirlerin, o kültürün kendi dilinde hangi İslam Coğrafyasının hangi bölgesinde kutlanıyorsa o dilde yazılmış şiirlerin okunması, hatırlanması bu tarz uygulamaların olduğunu görüyoruz.

“Kandillerin yine kutlanmasına vesile olacaktır”

Gökhan Gökyıldırım: Çocuklarda apartmanlarda dolaşıyorlar, şeker topluyorlar. Çocuklar çok seviyorlar kandilleri.

Kamil Yaşaroğlu:  Yani bunu aslında bu geleneği bizim canlı tutmamız lazım. Yani bir ikram, ikrama vesile oluyor. Helva ikram ediliyor diyelim simit, tamam bu simit dediğimiz şey belki çok pahada değeri fazla olan bir şey değil ama sonuçta kandille bütünleşmiş o ikram geleneğini bize hatırlatan uygulama, yine çocukların da küçük yaştan itibaren buna alışık olması aslında büyüdüklerinde de kendi kuracakları ailede bu kandillerin yine kutlanmasına vesile olacaktır diye düşünüyorum.

“Mesajlara cevap vermiyorum”

Gökhan Gökyıldırım: Eskiden kandillerde Allah’ın selamını verirdik. Birlikte ibadete koşardık ben şükür namazları kıldığımızı hatırlıyorum. Özellikle bugünlerde biliyorsunuz hazır mesajlar oluyor. Ben özellikle kullanmıyorum ama kullanan çok arkadaşımız var. Hazır mesajlar havada uçuşuyor biliyorsunuz dijital bir kandil kutlaması oluyor maalesef bu konudaki görüşlerinizi de almak isterim.

Kamil Yaşaroğlu:  Ben de açıkçası bu konudan muzdaribim. Yani üzülüyorum insanlar çünkü kolaycılığa kaçıyorlar. Zaten dijital dünya insanın önüne her türlü imkânı sermiş oldu. Artık Eskiden kartlar, tebrik kartları vardı büyük şehirlerin meydanlarında o kartları alır bayramdan ya da özel günlerden birkaç gün önce onları elimizde kendi el yazımızla yazar postalar ve bizzat alacak kişinin kendisine ulaşması için böyle bir planlama yapardık. Şimdi bir tuşla bir telefon rehberinizdeki bütün insanlara aynı mesajı göndermiş oluyorsunuz. Ben açıkçası toplu gelen mesajlara cevap vermiyorum. Bizzat benim adıma benim ismimi anarak gelen bir mesaj varsa o kişiye cevap veriyorum veya ben yazacaksam yine o kişinin kendi adını anarak o kişiye özel bir mesaj yani kişi burada kendisinin özel olduğunu hissetmesi lazım. Toplu mesajlar dediğiniz gibi dijital çağda maalesef işin yani ruhunu ortadan kaldırdı. Sadece görüntüsü kaldı Gökhan Bey. Yani Tamam bir kutlama ama maalesef ruh ve öz bizden uzaklaşmış oldu.

“Onların bazılarında da dini açıdan doğru olmayan bilgiler”

Gökhan Gökyıldırım: Ruhun özünün buradan uzaklaştığı çok net belli. Çünkü toplu gelen mesajlar aslında sürekli ortada. Paylaşılan bir havuzdan gelen mesajlar o da insanı aslında rahatsız ediyor. Yani sizin kişiliğinize, karakterinize yollanan bir mesaj değil. Hazır havuzdan çekilmiş birisi tarafından yazılmış o atılıyor. Ben de mümkün oldukça o tür mesajlara çok rağbet etmiyorum hatta hiç etmiyorum diyebilirim. Ama şunu da biliyoruz yani bu dijitalleşme vazgeçilmez bir şey. Biz şunu yapardık mesela bol bol arama yapardık. Yani böyle kandillerin çoğunda teyzemizi arardık akrabalarımızı arardık kandili geçirirdik, hatır sorardık. Şimdi bu biraz mesaja kaymış gibi.

Kamil Yaşaroğlu:  Evet, yani bunu artık bizim tekrar o klasik eski hal hatır sorma geleneğine döndürmemiz lazım. İnsan çünkü sesiyle de ayrı bir değer katıyor karşısındakine. İsmini andığında ayrı bir değer katıyor bu mesajların bir kısmında da aslında böyle sağdan soldan kes yapıştır türü, kırpma türü ilgiler oluyor. Onların bazılarında da dini açıdan doğru olmayan bilgilerin olduğunu da görüyoruz. Mesela Peygamber efendimizin hadisi diye aktarılan bir sözün dolaştığını görüyoruz. Bana pek çok kişi soruyor, böyle bir şey geldi bu doğru mu değil mi gibisinden. Yani bir taraftan dijitallik var, diğer taraftan bilgi açısından da doğru olmayan bir tavır var ama dediğim gibi bir şekilde artık insanlar bunun peşinden şu anda gidiyorlar. Biz yine klasik kalmaya devam edelim. En azından bu özel günler de eskiyi hatırlamış olalım.

http://www.ankaramasasi.com/haber/292477/mevlid-kandilinin-onemi-nedir-ozel-bir-ibadet-sekli-var-mi
İlginizi Çekebilir

Yorumlar (0)

Yorumunuz İletilmiştir.