Deprem Uzmanı Prof. Dr. Şerif Barış, Ege Denizinde meydana gelen, İzmir’de can kaybı ve yıkıma yol açan depreme ilişkin Ankara Masası’ndan Gökhan Gökyıldırım’ın sorularını cevaplandırdı.
"Ben bu kadar hasar beklemiyordum"
Sarsıntı çok güçlü olduğu için binaların yıkıldığını belirten Prof. Dr. Barış, “Hatırlayın. 2001’de galiba, İzmir'de bir deprem oldu. 6 virgül 2 büyüklüğündeydi bir kişi ölmüştü. Ege bölgesi sık sık bu tür depremlere maruz kaldığı için insanlar daha bilinçli ekonomileri de daha iyi eğitim seviyeleri daha iyi olduğu için önlem alıyorlar. Dolayısıyla bir yerde deprem ne kadar sıksa hasar o kadar az olur. Çünkü insanlar önlem alır. Ben bu kadar hasar da beklemiyordum açıkçası ama muhtemelen bu depremin ivmesi o bölgelerde fazla ve yüksek.” şeklinde konuştu.
“Hazırlıklı olsak bunların hiçbiri olmaz”
Prof. Dr. Şerif Barış, bazı binalarda da sonradan kolon kesme gibi hatalar olabildiğini, hasar tespitleri sonrası bunları değerlendirmek gerektiğini dile getirdi.
Bu bölgede deprem olacağı öngörülerine rağmen insanların deprem sonrasında trafiği kilitlediklerine işaret eden Prof. Dr. Barış “Hazırlıklı olsak bunların hiçbiri olmaz.” ifadelerini kullandı.
"5,9'a kadar artçı depremler olabilir"
Prof. Dr. Şerif Barış, artçı depremleri yorumlarken, “Deprem olduğunda 5,8 - 5,9'a kadar artçı depremlerin olabileceğini söylemiştim. Bu 5.1 oldu galiba. Bunun gibi birkaç tane artçı deprem daha olabilir. Bunlar gayet doğaldır. Çünkü ana şoktan sonra artçıların olması doğal. Bu nedenle bundan sonra da olabilir. Hatta bu depremin bir yıl artçılarının bu bölgede süreceğini söyleyenlerden biriyim.” dedi.
"İzmirliler dedikodu ve fısıltı gazetelerine inanmasın"
İzmirlilerin bu süreçte nasıl davranmaları gerektiğine ilişkin soruyu da Prof. Dr. Şerif Barış şöyle cevapladı: “Dedikodu ve fısıltı gazetelerine inanmasınlar. İnsanlar birbirini arayarak şöyle büyük deprem olacak, şöyle şok geliyor bilmem ne oluyor gibi haberlere asla kesinlikle itibar etmesinler ve evleri hasarsız olanlar belki evlerine girebilirler ama doğru davranış ve mobilyalarını sabitlemek şartıyla. Ama evi hasarlı olanlar uzmanların görüşünü almadan evlerine girmesinler. Kısa süreli girmek istiyorlarsa kafalarına kask veya baret gibi ya da bir çantayla bir notebook’la bir kitapla koruyarak ve hızlıca bir şeyler alıp çıkmaları lazım. Çünkü hasarlı binalar artçı depremlerde de maalesef yıkılabiliyor. O yüzden çok dikkatli olmaları gerekiyor bu tür insanların. Ama bunları yaparken dışarıda yaşarken mutlaka pandemi kurallarına da riayet etmeleri lazım. Maskelerini ve sosyal mesafelerini korumaları lazım.”
İzmir depremi Marmara depremini tetikler mi?
Prof. Dr. Şerif Barış, bu depremin olası Marmara depremini tetikleyip tetiklemeyeceği sorusuna ise “Yok, kesinlikle tetiklemez.” diye cevap verdi.
“Tetikleme olayını insanlar yanlış değerlendiriyor.” Diyen Prof. Dr. Şerif Barış, sözlerine şöyle devam etti: “Tetikleme bir fayın iki ucuna aktarılan gerilme ile oluşan bir şeydir. 99 depreminde bu açığa çıktı. Düzce biliyorsunuz fayı 3 ay sonra kırıldı ama batı yöredeki Marmara bölgesi henüz kırılmadı. Yani her deprem hemen tetikleyerek bir bölgesindeki fayları aktif hale getirmiyor. Tetiklemenin şartları var, etrafındaki faylarda biriken gerilme var. Dolayısıyla gerilen fayın miktarını ölçemediğimiz için söylenecek çok fazla şey söyleyemiyoruz. Depremin zamanı için. Dünyada faylar üzerinde biriken gerilmeleri, hele hele ki deniz altındaki fayları olan gerilmeleri kesinlikle ölçemiyoruz. Deformasyonları yani gerilmenin oluşturduğu yer değiştirmeleri ölçmek mümkün. O nedenle de biz maalesef depremin zamanını bilemediğimiz için ülkemiz bir deprem ülkesi ona göre hazırlanmamız gerekiyor dememiz lazım.”
