Kardeşinin ağzından 15 Temmuz şehidinin kahramanlık hikayesi

Ankara Masası
|
13 Temmuz 2020, Pazartesi - 15:01
Kardeşinin ağzından 15 Temmuz şehidinin kahramanlık hikayesi
Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi sırasında şehit düşen polis memuru Hüseyin Kalkan'ın kanının bulunduğu Türk bayrağına kardeşi gözü gibi bakıyor. Ankara'nın Etimesgut ilçesi Eryaman semtinde yaşayan şehit polis memurunun kardeşi Cengiz Kalkan, ağabeyinin 15 Temmuz gecesinde darbecilere karşı Ankara Emniyet Müdürlüğünde verdiği mücadeleyi ve şehadete yürüyüşünü anlattı. 15 Temmuz gecesi Ankara Emniyet Müdürlüğünün bombalandığı haberlerini alan Kalkan, hemen ağabeyini telefonla aradığını ancak ulaşamadığını söyledi. Israrla ağabeyine ulaşmaya çalışan Kalkan bir süre sonra telefonu başka birinin açtığını ve görüşme yaptığı kişiye telefonun kendisinde kalmasını söyledi. “ ‘Ölümden öte köy yok.' dedi ve öylece yanımdan ayrıldı gitti” Bu esnada emniyete doğru yola çıktığını aktaran Kalkan, emniyet yerleşkesine gittiğinde bir tankın teslim alındığını ve namlusuna Türk bayrağı asıldığını, bu sırada bir zırhlı aracın da teslim alınmaya çalışıldığını belirtti. Gördüğü polis yelekli kişilere ağabeyini sorduğunu anlatan Kalkan, "Bulamadık. En sonunda Koruma Şubeden birilerini buldum. Ağabeyim Koruma Şube Müdürlüğünde çalışıyordu. Ağabeyimin ekibinden olan arkadaşlarını buldum. Şenel ağabeye, 'Ağabeyim nerede?' diye sordum. O da, ağabeyimin, arkadaşı Murat'ın aracıyla emniyete geldiğini söyledi. Şenel ağabey, 'Halden kamyonlar geliyordu, onları emniyetin önüne çektik, TOMA'ları da köprünün altına çektik. Hüseyin'e, 'Bunların zihniyeti bozuk, bunlar sıkacaklar. Şu kamyonun arkasından siper al, biz de buradan sıkarız.' dedim. Hüseyin de 'Ölümden öte köy yok.' dedi ve öylece yanımdan ayrıldı gitti. Ondan sonra bir daha görmedim' dedi" ifadelerini kullandı. Şehit olurken elinden Türk bayrağını bırakmamış Kalkan, ağabeyinin arkadaşı Serhat diye bir polisin yanına geldiğini ve onunla birlikte hastaneleri aramaya başladıklarını belirterek şöyle devam etti: "En son Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesine gittim. Morga gittik, ağabeyim orada şehadete kavuşmuş. Üzerinde Türk bayrağı örtülüydü. Oradakilere, ağabeyimin üzerine bayrağı onların mı örttüğünü sordum. Onlar da, 'Hayır, buraya geldiğinde zaten şehadete kavuşmuştu. Bayrağı elinde sıkıca tutuyordu. Biz döndürmeye çalıştık, yapamadık. Elindeki bayrağı açtık ve üzerine örttük.' dediler. 'Bayrakları bayrak yapan üzerindeki kandır. Toprak, eğer uğrunda ölen varsa vatandır.' Herhalde bu mısraları en iyi bu durum açıklar. “  "Hüseyin ağabeyim gülerek gitti" Kalkan, amcasının oğlu ve aynı zamanda Ankara Emniyet Müdür Yardımcısı olan Zafer Kalkan'ın da o gece gazi olduğunu belirtti. Kalkan, ağabeyinin son anlarını Zafer Kalkan’ın gördüğünü ifade ederek şöyle anlattı: “O gazi, ağabeyimin şehadetinin son anını, 'Halk var, biz varız, halk tekbir getiriyor. Kol kola girdik yolda duruyoruz. Birden tankların kapaklarını kapattılar taradılar. Hüseyin ağabey yerde yatıyor, gülüyor. Çatışmadan dolayı şoka girdi ve ondan gülüyor diyorum. Ağabey şaka yapma, kalk kalk diyorum. Hüseyin ağabey gülüyor.' diyerek anlattı. Hüseyin ağabeyim gülerek gitti." “Verilen cezaların yeterli olduğunu düşünmüyoruz” Ağabeyi şehit olduktan bir yıl sonra babasının da mide kanseri olduğunu belirten Kalkan, "Babam, vatan sağ olsun dedi, her şeyi içine attı. O süreçte biz tüm davalara gidemedik. Babamla ilgileniyorduk. Davanın birisine gittik, duruşma salonu dolu. Eylül ayında bir gittik, duruşma salonu boşalmış. Verilen cezaların yeterli olduğunu düşünmüyoruz. Bu kadar şehidin gelmesinde kimin zerre kadar sebebiyeti varsa Allah hem bu dünyada hem de ahirette layıklarını versin. Dünya gözüyle de görmemimizi istiyorum. Hak ettikleri cezayı Mevlam nasip eder." ifadelerini kullandı.    
http://www.ankaramasasi.com/haber/42674/kardesinin-agzindan-15-temmuz-sehidinin-kahramanlik-hikayesi
İlginizi Çekebilir

Yorumlar (0)

Yorumunuz İletilmiştir.