Psikolog Murat Can Çetinkaya anlattı: Pandeminin insan psikolojisine etkileri

Pandemi sürecinde yetişkin, yaşlı ve çocukların olumsuz yönde etkilenen psikolojileri ve bu dönem yapılması gerekenler hakkında konuşan Psikolog Murat Can Çetinkaya, “Pandemi sürecinin geçici olduğunu kabul etmeli ve felaket senaryolarından bahsetmekten kaçınmalıyız.” dedi.
Zeliha Demirci
|
19 Ocak 2021, Salı - 13:33
Psikolog Murat Can Çetinkaya anlattı: Pandeminin insan psikolojisine etkileri

Dünya genelinde yeni tip koronavirüs salgınında toplam vaka sayısı Türkiye'nin nüfusunu geçti. Vaka sayısı 96 milyon 51 bin 223’e çıktı. Pandemi kaynaklı hayatını kaybedenlerin sayısı da oldukça korkutucu, 2 milyon 50 bin 543 kişi salgınla mücadeleden yenik ayrıldı. Bu tablonun insan psikoloji üstündeki etkisi ise sayılarla ifade edilemeyecek kadar fazla.

Son dönemde psikologların kapısını çalan danışan sayısında artış olduğu biliniyor. Peki şikayetler neler? Pandemi diğer rahatsızlıkları tetikledi mi? Bu süreçte psikoloji için alınması gereken önlemler nedir? Bu soruları Psikolog Murat Can Çetinkaya'ya sorduk. 


Pandemi döneminde insanların psikolojileri nasıl etkilendi?

Küresel çapta ve ani sayılabilecek bir şekilde gelişen pandemi süreci insanların psikolojilerini de hazırlıksız yakaladı. Sosyal, ekonomik ve sağlık konularında bireyin hayatını kısıtlayan ve zorlaştıran pandemi süreci, sağlıklı insanların psikolojilerini kaygı, stres ve travma yönünden zorlarken halihazırda psikolojik destek gören insanların mevcut durumlarını da olumsuz anlamda etkilemiş oldu. Risk grubunda olan yaşlı bireyler, çocuklar, sağlık çalışanları ve psikiyatrik destek gören bireyler en çok etkilenen gruplar...

Bu dönem danışan sayısında artış oldu mu?

Gerek yetişkin, gerek çocuk psikolojisi konusunda hem hastanelerin hem de özel merkezlerin danışan sayılarının arttığı bilinen bir durum. Buna ek olarak yaşanan ekonomik sorunlar nedeniyle danışma sürecine başvuramayan ya da hasta olma korkusuyla hastanelere gidemeyen bir kitlenin varlığı da yadsınamaz bir gerçek...

Ne gibi şikayetler geliyor?

Hasta olmaktan, ölmekten korkmak, sevdiklerimizi kaybetme korkusu veya yaşanmış bir kayba bağlı olarak başlayan travma, kaygı ve stres en sık rastlanan şikayetler olarak dikkat çekiyor. Bunlara ek olarak uykusuzluk, beslenme düzeninde bozukluk, odaklanma problemleri, alkol ve tütün gibi maddelerin artan kullanımı da karşılaşılan diğer şikayetlerin başında geliyor.

İnsanların bu dönemde ne yapması lazım?

Başta sosyal medya olmak üzere yanlış bilgi paylaşımında bulunan mecralardan uzak durmalı, doğru haber edinebileceğimiz platformları kullanmalıyız, ayrıca kaygı ve stresimizi azaltmak adına bunu çok sık yapmamalıyız. Endişelerimizi başkalarıyla paylaşmak özellikle sosyalleşmekten mecburen uzaklaştığımız şu günlerde çok önemli diyebiliriz. Kendimize daha çok vakit ayırmalı, olumsuz düşüncelerden sıyrılmak adına yeni hobiler edinmeli ve zamanı nitelikli harcamalıyız. Rutin bir program oluşturmalı, beslenme ve uykumuzu düzenlemeliyiz. Son olarak yaşanan pandemi sürecinin geçici olduğunu kabul etmeli ve felaket senaryolarından bahsetmekten kaçınmalıyız.

Pandemi başka rahatsızlıkları tetikledi mi?

Pandemi sürecinin etkilediği başlıca tanı grupları Depresyon, Kaygı Bozukluğu, Obsesif-Kompülsif Bozukluk(halk arasındaki adıyla takıntı hastalığı) ve Travma Sonrası Stres Bozukluğu olmakla beraber, uyku ve beslenme bozukluklarına da rastlanabiliyor.

Çocukların psikolojisi nasıl etkilendi?

Sosyal yaşantılarının kısıtlanması ve eğitim hayatları başta olmak üzere rutin düzenlerinin bozulmasıyla beraber çocuklarda öfke nöbetleri, ağlama, içe kapanma gibi etkiler görmeye başlandı. Ailelerinin tepkilerini gören ve örnek alan çocukların panik, stres ve kaygı yaşadıkları ancak çoğu zaman bunu ifade edemedikleri de dikkat edilmesi gereken bir diğer nokta... Ayrıca kısıtlamalar sebebiyle televizyon, telefon, tablet gibi aletleri olması gerekenden fazla kullanmaya başlayan çocuklarda teknoloji ve internet bağımlılığının artmaya başladığı, ders ve ödev takibinden uzaklaştıklarını da görmekteyiz.

Pandemi nedeniyle çocuk hasta sayısında bir artış oldu mu?

Yetişkinlerde olduğu gibi çocuklarda da yaşanan olumsuz psikolojik etkiler sebebiyle çocuk danışan sayısında artış görülmekte ve yüz yüze eğitime devam eden kurumların psikolojik destek birimlerinde normalden daha fazla yoğunluk olduğu gözlemlenmektedir. Bunlara ek olarak hem kendilerinin hem de ailelerinin hasta olma korkusu sebebiyle psikiyatrik/psikolojik destekten mahrum kalan çocukların varlığı da hesaba katılmalı...

Aileler ne gibi önemler almalı?

Yaşanan pandemi süreci ile ilgili çocuklarımızla konuşmaktan çekinmemeli, onların sorularını cevaplamalı ve anlayabilecekleri bir dil kullanmalıyız. Sosyal medya ve haber kanallarının takibi sınırlandırılmalıdır. Çocuğumuzun vakit geçirmesini sağlayacak hem eğitici hem de oyuna yönelik rutin programlar oluşturmalıyız. Onlara güvende olduklarını hissettirmeli ve olumlu telkinlerde bulunmalıyız. Beraber vakit geçirmekten kaçınmamalı ve tüm bu süreci sabır ve sakinlikle sürdürmeliyiz.

http://www.ankaramasasi.com/haber/534212/psikolog-murat-can-cetinkaya-anlatti-pandeminin-insan-psikolojisine-etkileri
İlginizi Çekebilir

Yorumlar (0)

Yorumunuz İletilmiştir.