Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamada Ramazan ayında iki hafta süreyle kısmi kapanmaya geçildiğini belirterek; düğün, nişan, kına, nikah, genel kurul ve toplantılar ile kapalı alanlarda yapılan etkinliklerin tamamının bayram sonrasına kadar ertelendiğini aktardı.
Davet, Etkinlik, Sahne ve Organizasyon İşletmecileri Derneği (DESOİD) ile Anadolu Davet ve Etkinlik Federasyonu (ADEF) temsilcileri Gölbaşı’ndaki bir düğün salonunda toplanarak içinde bulundukları duruma isyan etti.
Açıklama öncesi siyah gelinlik giymiş bir gelinle sektörün içinde bulunduğu zor duruma dikkat çekildi. Gelinin 130 metre uzunluğundaki siyah duvağının ise 13 aydır süren puslu havayı simgelediği öğrenildi.
Kınası elinde kaldı
Kısıtlamalar nedeniyle yaşadıkları zor günleri anlatmak için oluşturdukları mizansenin ardından konuşan Esra gelin, “14 Mart 2020 tarihinde kınamı yakmıştım elime, düğünümü bekliyordum. Ama düğünüm oldu kördüğüm. Evde kal denile denile gerçekten bu gidişle evde kalacağım.” diye konuştu.
"Yeni bir yasak yerine 17 Mayıs'ta açılmak istiyoruz"
Yapılan etkinliğin amacına dair açıklamalarda bulunan DESOİD Başkanı Yılmaz Ulucan, “Cumhurbaşkanımızın yaptığı açıklamadan sonra biz bunu düşündük. Cumhurbaşkanımızdan ve Bilim Kurulu üyelerinden isteğimiz zaten yasak olan düğün, kına, nişan vb organizasyonları tekrar yasaklamak değil 17 Mayıs’ta açılacağını duyurarak sektörün ve çiftlerin önündeki puslu havanın kalkmasını istiyoruz.” dedi.
"‘Güvenli düğün’ adıyla düğünlerin tekrardan başlamasını umut ediyoruz"
ADEF Başkanı Murat Köksal ise, sektörün 13 aydır durağan bir halde olduğuna dikkat çekerek, bayramla beraber ‘güvenli düğün’ adı altında HES kodu, maske, mesafe önlemleri arttırılarak düğünlerin tekrardan başlamasını umut ettiklerini belirtti.
Köksal, açıklamasında şunları kaydetti:
“Düğün, davet ve etkinlik sektörü birleşerek önce dernekler sonra federasyon ve konfederasyon olma yolundayız. Birleşmeye ve güçlerimizi birleştirmeye çalışıyoruz. Çünkü 13 aydır durmuş bir sektörüz. 13 aydır ülkemizde düğün ve davet etkinlikler yapılamamakta. Önümüzde puslu ve karanlık bir hava var. Bugünkü etkinliğin de zaten amacı oydu. Sisli ve puslu havanın sektör üzerinden dağılmasını istiyoruz. Bizim ve çiftlerin üzerindeki havanın 14 Mart’ta kına gecesini yapan gelinimiz tam 1 yıldır düğününü yapacağı günü bekliyor. Ev kirasını ödüyor, aileler arasında huzursuzluk başlıyor. Onlar önlerini göremediği gibi biz de sektör olarak göremiyoruz. Kiralarımız, vergilerimiz, stopajlarımız devam ediyor. Bizim sektör olarak bir isteğimiz var; Ramazan Bayramı itibariyle, 17 Mayıs'ta düğün sektörünün başlamasını Ekim ayına kadar devam etmesini istiyoruz. Eğer Ekim ayında vaka sayıları gerçekten yüksekse kapanmak istiyoruz. Ama bu dönemde elimizdeki birikmiş düğünleri yapmak istiyoruz. Çünkü her yıl Türkiye’de TÜİK verileriyle 550 bin çift evleniyor. Geçen yıl salgından dolayı 420 bin çift evlendi. Bu yıla düğünlerini aktaran binlerce çiftimiz oldu. Ülkemizde farkındaysanız nüfusun azaldığından bahsediliyor. Biz buna sebeplerden birinin de çiftlerin evlenmemesi, evlilikten uzak durmaları olduğuna inanıyoruz, biliyoruz. Düğün kültürü Orta Asya’dan günümüze kadar gelen bir kültürdür. Bu kültürün yaşaması ve devam etmesi için bu kültürden nemalan aşçılar, pastacılar, müzisyenler, düğün davet mekanlarının da ayakta kalması ve yaşaması için bu sektörün üzerindeki puslu havanın biran evvel dağılmasını istiyoruz. Bayramla beraber iki bayramı yaşayacağımız günleri bekliyoruz. Ekim ayına kadar da sektör olarak güvenli turizm olduğu gibi ‘güvenli düğün’ HES koduyla, maske, mesafe önlemleri arttırılarak düğünlerin tekrardan başlamasını umut ediyoruz. Sayın yetkililerden bunu talep ediyoruz.”
