Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, Çankaya Belediyesi’nin Ahlatlıbel Atatürk Parkı'nda düzenlediği toplu açılış ve temel atma töreninde konuştu.
Başkan Yavaş konuşmasının başında, törende davetli bulunan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’i 30 Ağustos’ta Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin düzenleyeceği toplu açılış töreni ve temel atma törenine davet etti.
“Ortak akılla kentimizi yöneteceğiz ve yönetmeye çalışıyoruz”
Yavaş konuşmasının devamında şu ifadelere yer verdi:
“Ankaramız tarihi ve kültürel anlamda çok özel bir kent. Bitti denilen yerden kuruluşun, kurtuluşun, bağımsızlık özleminin ve hürriyet sevdasının tüm dünyaya gösterildiği başkentimiz Ankara. Bu milli duruşunu, milletimizle birlikte kol kola, omuz omuza birlik ve beraberlik içinde sağlamıştır. Toplumumuzun tüm kesimleri bu kentte bir araya gelmiş, yüce meclisimizin etrafında toplanmış ve ülkesinin dirliğini, geleceğini bu kentte hep birlikte belirlemiştir. Tarihimizden bizlere miras kalan bu duruş, hepimize önemli görevler yüklemektedir. Bizler Ankaramızı, geçmişinden aldığı bu onurlu duruşla, geleceğe yine birlikte taşıyacağız. Çok çalışmaktan, üretmekten ve birbirimizi sevmekten başka çaremiz yoktur. Kimseyi ayırmadan, herkesin düşüncelerine değer vererek, ortak akılla kentimizi yöneteceğiz ve yönetmeye çalışıyoruz. 101 yıl önce Ankaralılar’ın ortaya koyduğu o kutlu iradeyi hiç unutmadan hareket edecek, çağımızın gerektirdiği tüm gelişmeler eşliğinde başkentimiz, ekonomide, çevrede, kültürde, sanatta, sporda birçok alanda ileriye götüreceğiz.”
“İnsan belediye için değil, belediye insan için olmalıdır”
Odağında insan olmayan belediyeciliğin, kente katacağı hiçbir şey olmayacağının bilincinde olduklarının altını çizen Yavaş, “İnsan hayatını kolaylaştıracak, nesillerin ve doğanın sağlıklı şekilde devamını sağlayacak belediyecilik anlayışı bizlerin önceliğidir. İnsan, belediyenin müşterisi değil, doğrudan öznesidir. Onu sağlık, su, ulaşım ve temiz hava gibi en temel ihtiyaçlarını değil de, demiri, betonu, plastiği önceleyen, insanın huzurun, sadece metada arayan bir gelişmişliği hedef olarak belirleyemeyiz. Bizim için güneş, onu kapatan gökdelenlerden çok daha değerlidir. Bizim için hava, haram yollarla elde edilmiş servetler üzerinden atılan havadan daha önemlidir. Bizim için ekonomik çarpıklıklar arasında ezilen bir çocuğu mutlu edebilmek, yetimin hakkını korumak doğrunun birinci şartıdır. Görev alanına giren en temel hizmetleri sunarken onu adeta halka lütfediyormuş gibi davranmak, bizim belediyecilik anlayışına sığmaz. Şunu tekrarlamaktan asla vazgeçemeyeceğiz. İnsan belediye için değil, belediye insan için olmalıdır. Belediyenin yani halkın kaynakları, uçuk ve her aşaması şaibeli batan projelere değil doğrudan halkın hizmetinde kullanılmalıdır. Çünkü bizler kamunun bize aktardığı kaynakların sahibi değil, onu halkın mutluluğu için kullanılmasına refakat eden emanetçileriyiz. O emanete sadakat gösterdikçe, halkta bunu takdir edecek, onun takdiri, iyiliğin, güzelliğin, doğruluğun yayılmasına sebep olacaktır. "
