Prof. Dr. İlyas Dökmetaş'tan 3. doz açıklaması

Koronavirüs gündemi ve 3. doz aşılama hakkında Ankara Masası’na konuşan Prof. Dr. İlyas Dökmetaş, “Üçüncü doz aşılamada, koruyuculuk oranları çok yüksektir ve gereklidir. Bulaşma oranlarını minimuma indirir” dedi.
Zeliha Demirci
|
19 Ekim 2021, Salı - 19:05
Prof. Dr. İlyas Dökmetaş'tan 3. doz açıklaması

Sağlık Bilimleri Üniversitesi Hamidiye Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi, Enfeksiyon Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. İlyas Dökmetaş, koronavirüs ve aşılama gündemini Ankara Masası’nda değerlendirdi.

"Üçüncü doz bulaşma oranlarını minimuma indirir"

Aşılamanın hastalıklardan korunmak için son derece önemli bir yöntem olduğuna dikkat çeken  Prof. Dr. İlyas Dökmetaş, maske, mesafe ve temizlik olmadan başarılı olunamayacağını vurgularken "Aşılamanın haricinde ilaçlar kullanarak da rahatsızlıklardan korunabiliriz. Örneğin sıtmada profilaksi amacıyla antiparaziter ilaçlar kullanabiliriz. -Aşısı yeni onay aldı bugüne kadar kullanamıyorduk.- Veya hastalıkların bulaş yollarını tanımlarız, buna göre önlemler alınır. Koronavirüs aşısı bulunmadan önce biz bir yıl, ‘maske, mesafe ve temizlik’ dedik. Bu üç olayı birlikte yapmadığınız sürece başarılı olamazsınız. Hiçbir aşının yüzde yüz koruyuculuğu yok. Aşıların koruyuculukları yüzde 70-95 arası oranlarda olabilir ve birey bazında da bu koruyuculuk oranları değişebilir. Örneğin çok kiloluysanız, obezseniz, HIV pozitifseniz, diyabetliyseniz ve KOAH hastalığınız varsa koruyuculuk oranı biraz daha düşebilir. Bunun için hem aşılamayı öneriyoruz hem de diğer önlemleri birlikte öneriyoruz. '3. doz aşı gerekli mi?' diye soracak olursanız; evet gerekli. Üçüncü doz aşılamada, koruyuculuk oranları çok yüksektir ve gereklidir. Bulaşma oranlarını minimuma indirir. Bu yeni çıkan bir şey değil yıllardan beri vardır. Grip gibi bazı hastalıklarda biz her yıl aşılama yaparız. Yıllara göre etkenler değişebilir, incelemeleri yapılır. Dünya Sağlık Örgütü muhtemel etkenleri göz önüne alıyor. Her yıl yeni muhtemel grip salgınına sebep olacak etkene göre aşılama yapıyoruz. Bazı hastalıklar da 5 yılda bir, bazılarında 10 yılda bir aşı yapılır. Koruyuculuk oluşturan maddeleri hatırlatma amacıyla yapılabilir. Şu anda Kovid aşısında da tek doz aşı yaptığınızda sadece mikroorganizma ile vücudu ve savunma sistemlerini tanıştırıyorsunuz. İkinci doz aşı yaptığınızda o olayı hatırlatıyorsunuz, artık bellek hücreleri etkilenmiş oluyor ve antikor filtreleri de gittikçe koruyuculuk oranı yükseliyor.” şeklinde konuştu.

"İki doz Sinovac yaptıranların antikor seviyeleri düşmeye başladı"

İki doz aşıdan 6-8 ay sonra üçüncü dozun olunmasını gerektiğini vurgulayan Dökmetaş, “Pandemi nasıl devam edecek bunu bilmiyoruz ama iki doz Sinovac yaptıranların antikor seviyeleri düşmeye başladı. Kişi, Sinovac da olsa BioNTech de olsa 6-8 ay sonra üçüncü doz aşı gerekir. İki doz Sinovac yaptırdıysanız ve 6-8 aylık bir süre geçtiğiyse ya yeniden Sinovac ya da BioNTech yaptıracaksınız. Ya da bizim ülkemizde üretilen, Sinovac ile aynı etkinlikle olan Turkovac aşısını yaptıracaksınız. Şu anda Faz 3 çalışmasını biz hastanemizde de yapıyoruz. İsteyen insanların bir kısmına iki doz Sinovac’tan sonra üçüncüsünü Sinovac yapıyoruz bir kısmına da Turkovac yapıyoruz. Bunların etkinliklerini karşılaştırma çalışmaları var, o çalışmaların içerisindeyiz.” ifadelerini kullandı.

Yeni bir dalga beklenmiyor

“Yeni bir dalga bekleniyor mu?” sorusunu yanıtlayan Prof. Dr. İlyas Dökmetaş, “Şu aşamada yeni bir dalga beklemiyoruz. Mutasyon bu tür viral enfeksiyonlarda zaman içerisinde mutasyonlar görülebilir. Alfa, Beta, Gama, Delta, Delta Plus  diye gidiyor. Bu mutasyon olayları zaman içerisinde arka arkaya düşer. Belki Kovid de grip gibi bir forma dönüşecek ve biz her yıl aşılanacağız. Belki yeni mutasyon türlerine göre aşı zaman içerisinde değişecek veya aynı aşıyı her yıl tekrarlayacağız. Bunu zaman gösterecek. Belki de salgın, SARS ve MERS de olduğu gibi 6 ay sonra bitecek, hiç aşılama yapılmayacak. Yani ileriye yönelik bir şey söyleyemeyiz.” dedi.

"Risk grubunda olan bireylerin sadece Kovid-19 aşısını değil grip aşısını da yaptırması lazım"

Koronavirüs ve gribin belirtilerinden bahseden Dökmetaş, “Şu anda yer yer grip var ama salgın aşamasında değil. Kovid ile ikisinin arasında fark olarak gribe sebep olan Influenza virüsü veya başka viral etkenler var. Grip gibi seyrediyor. Bunların bulguları da Kovid-19'a çok benziyor. Ateş, kas ve eklem ağrısı, yorgunluk, baş ağrısı gibi… Burun akıntısı, hapşırma olmayabilir çünkü bunlar nezlede olan bulgular. Diğerleri olabilir, karışabilir. Onun için çocuk yaş grubunda ise çocuk hekimlerine, erişkin grupta ise enfeksiyon hastalıkları uzmanlarına başvurulması gerekiyor. Hekimler de bazı kan incelemeleri ile gerekirse serolojik incelemeler yapar ve tanıyı ona göre koyar. Mevsim itibariyle artık grip görülmeye başlandı. Ama benim önerim şu; risk grubunda olan bireylerin sadece Kovid-19 aşısını değil grip aşısını da yaptırması lazım. Yine ileri yaş grubunda olan ve risk grubunda olan hastaların zatürre aşısını da yaptırması. Çok kiloluysanız, şeker hastalığınız, böbrek hastalığınız, akciğer hastalığınız varsa, kortizon tedavisi alıyorsanız, immün düşüklüğünüz varsa, hamilelik söz konusuysa aşılanmanızda fayda var. Bu mevsimde grip salgınları görülebilir. İnsanlar grip aşısı yaptırsın, Kovid aşısı eksik olanlar da mutlaka tamamlasınlar.” şeklinde konuştu.

"Vakaların yüzde 70-80’i aşılanmamış olan kişiler"

20 binin üstünde seyreden vaka sayıları hakkında konuşan Prof. Dr. İlyas Dökmetaş, “20 binlerin içinde olan hastalara baktığımızda yüzde 70-80’i aşılanmamış olanlar, gençler veya iki doz aşı Sinovac aşısı yaptırıp üçüncü dozu yaptırmamış olanlar. Yani iki dozu yaptırıp, aradan 8-9 ay geçmesine rağmen üçüncü dozu yaptırmayan hastalarımız geliyor çoğunlukla. Ama geçen yıl bu dönemlerde hastanelerimizde yatacak yer yoktu. Yoğun bakımlarının dolmak üzereydi. Bu seneki hastaların birçoğunu ayakta tedavi edebiliyoruz. Çoğunu yatırıp hafif geçmesini sağlıyoruz ama yine de gençlik çağında olanlarda da, çocuklar da yoğun bakıma gidenler ve yatanlar var. Lütfen aşı olun diyoruz.” dedi.

"Kış döneminde ishal de geçirilebilir"

Prof. Dr. İlyas Dökmetaş şöyle devam etti: “Hastalıkların bulaş yollarını bizler anlatıyoruz. Temizliğe, maske ve mesafeye dikkat edin. Temiz su kullanın çünkü sadece solunum yoluyla bulaşan hastalıklar değil, kış döneminde ishal de geçirilebilir. Viral gastroenteritler karşımıza çıkabilecek. Zatürre benzeri hastalıklar olacak. Kızamık, kızamıkçık, suçiçeği ve benzeri hastalıklarda yine toplu olan alanlarda olabilir. Çocuklarınızın zamanında aşılamalarını yaptırın. Erişkin yaş grubundaysanız aile hekiminize başvurunun eksik olan aşılarınızı tamamlayın. Şu dönemde mümkün olduğu kadar kapalı ve yoğun alanlara girmeyin. Bu kışı atlatmamız lazım. İnşallah bahara birçok şey daha iyi olur diye düşünüyoruz.”

http://www.ankaramasasi.com/haber/1068735/prof-dr-ilyas-dokmetastan-3-doz-aciklamasi
İlginizi Çekebilir

Yorumlar (0)

Yorumunuz İletilmiştir.