Sanayi bölgelerinde uygulanan elektrik kesintilerine ilişkin Ostim Sanayici ve İş İnsanları Derneği (OSİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Ekinci ve iş insanları Ankara Masası'na değerlendirmelerde bulundu.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez' in yapmış olduğu açıklamaya göre elektrik ve gaz kesintilerinin 31 Ocak itibariyle son bulacağını ifade ettiğini belirterek Ekinci ," Söylenilen tarihte bu sıkıntının son bulacağına inanıyoruz. Üretimde aksamalara neden olan bu durum herkesi etkiledi. Tedarik zincirinde kısmen aksamalar söz konusu. Bugün Sincan OSB çalışmayacak diğer OSB'lerden çalışanlar olacak. 4 OSB’nin 2 si çalışıyor ikisi çalışmıyor bu nedenle kendi aralarında bir iletişim problemi oluyor. Bu da sevkiyat ve tedarik zincirini etkileyerek üretimde aksamalar ve verimsiz çalışmalara neden oluyor." dedi.
Üretimin 3 gün durması 400 milyon ton kayıp demek
Üç günlük elektrik kesintisinin sadece demir çelik sektörüne maliyetinin % 1 olduğuna dikkat çeken Ekinci, "Yıllık sıvı ham çelik üretim kapasitemiz 40 milyon ton olarak açıklandı.3 günlük üretimde 400 milyon ton demektir. Bu da ortalama 1 milyar gibi bir rakama tekabül ediyor. Bu sadece demir çelik üretimindeki aksama. Bir de bunun mamul, yarı mamul, hammadde ve mutfağımıza gelene kadar bütün süreçlerin düşündüğünüz zaman sevkiyatta dahil olmak üzere her şeyi etkileyecek." şeklinde konuştu.
Bir haftalık kesintiyi telafi edebileceklerini belirten Ekinci, “Ek mesailer yapabiliriz ancak elektrik kesintilerinin uzaması enflasyon ve işsizliği beraberinde getirir. Sanayide kalıcı hasarlar bırakarak maliyelere, tüketiciye ve ihracata yansır. Ülke ekonomisine ciddi külfetler getirir." dedi.
"Birinci önceliğimiz enerji arzına ulaşmak"
Ekinci," Şuanda OSB’ ler doğalgazın metreküpünü bireysel veya OSB'de olmayan diğer sanayicilerden üç buçuk kat daha fazla tüketiyor. OSB dışında iş yeri olan doğalgazın metreküpünü 2.4 liradan kullanırken OSB de olanlar 6.5 TL den kullanıyor. Bu haksız rekabetinde ortadan kaldırılmasını talep ediyoruz ancak bu kadar zam oranına rağmen şuan da bu durumu bile bir kenara bıraktık şuan birinci önceliğimiz enerji arzına ulaşmak." ifadelerini kullandı.
"TOGG 'un enerji tedariki nasıl sağlanacak?"
Türkiye'nin yerli ve milli otomobili TOGG'un yüzde yüz elektrikli olduğuna değinen Ekinci ,"Türkiye’de yıllar sonra kendi otomobilimizi yapıyoruz ve bu yüzde yüz elektrikli. Şimdi merak ediyorum 2023 de bu araçlar yola çıktığında biz bu dışa bağımlı enerjiyle araçların enerji tedarikini nasıl sağlayacağız? Enerji arzında sıkıntı yaşanır mı diye endişeliyim. Bu nedenle kendi enerji kaynağımızı kendimiz üretmemiz gerekiyor." diye konuştu.
"OSB'ler güneş panelleriyle döşensin"
Yenilenebilir enerjinin önemine değinen Ekinci, "Yenilenebilir enerji kaynaklarımızın kullanılmasına yönelik çalışmaların yapılması gerektiğini düşünüyorum. Hatta OSB'lerin tamamının güneş panelleriyle döşenmesi gerektiğini öneriyoruz. Devletin bu konuda teşvikine ihtiyaç var. Dışa bağımlılıktan biran önce kurtulmamız lazım." ifadelerini kullandı.
ASO Başkanı Nurettin Özdebir'in" nükleer enerjiden başka çaremiz yok" açıklamalarını da değerlendiren Ekinci , "Bütün enerji kaynaklarına ihtiyacımız var. Nükleere karşı değilim ama nerde ve nasıl yapıldığı önemli. Birinci önceliğimiz yenilenebilir enerji. RES ve HES'lerimizin olması lazım. Almanya’dan 5 kat daha fazla güneş olan bir ülke olmamıza rağmen onların onda biri kadar güneşten yararlanamıyoruz." dedi.
"Ekonomiye çok büyük bir darbe vurdu"
Akan Group Yönetim Kurulu Başkanı Murat Akan elektrik ve gaz kesintilerinin sanayiciyi derinden etkilediğini söyleyerek, "Sadece elektrik kesintisi olarak yola çıkarsak yanılmış oluruz. Elektriğimiz kesildi kesilmekle de bitmedi elektriği ve ısıtıcıyı az kullanın ısınmayı azaltın deniyor. Şuanda fabrikanın içi -9 derece. Çalışan arkadaşım demirle çalışıyor nasıl ısınma derim. Çalışanın sağlığı çok önemli. Elleri üşüyen çalışanın iş kazası riski var bu yüzden sadece elektrik kesintisi olarak bakarsak kendimizi yanıltmış oluruz." dedi.
Elektrik ve gaz kesintilerinin OSB'lerde kademeli olarak gerçekleştiğini söyleyen Akan, "Sanayide bir çok firmanın birbiriyle bağlantılı iş yapıyor. Bu kesintilerin eş zamanlı olmaması zincirleme olarak ekonomiye çok büyük bir darbe vurdu." açıklamasında bulundu.
" Sanayicinin yolu net olmalı"
Sanayide yaşanan kısıtlamalardan endişe duyduğunu belirten Akman, "Eskiden işe 09.00'da gelirdim sanki şimdi çözüm olacakmış gibi 07.30'da işe geliyorum. Bir şey de üretemiyoruz. Durum belli olduğunda ne kadar üreteceğiniz kaç işçi çalıştıracağınız ne kadar kazanacağınız ve ülkeye ne kadar döviz getireceğiniz net bir durum ortaya çıkıyor. Belirsizlik çok zor. Sanayicinin yolu net olmalı. Bu son 4 aydır beynimin çalışmadan atıl kaldığına ilk kez şahit oluyorum. Çünkü ne yapacağımı bilmiyorum. Eskiden kriz olurdu elimizde paramız varsa hammaddeye yatırırdık kriz bitene kadar o bizi idare ederdi. Şuan öyle bir durum yok şuan elimizdekiyle yaklaşık 3 yıldır ticaret yapmaya çalışıyoruz. " dedi.
"Müşterimizi kaçırıyoruz"
OSİAD Yönetim Kurulu Üyesi Kemal Değirmenci elektrik kesintisinin ne zaman biteceğini bilmediklerini bu nedenle plan yapamadıklarını dile getirerek" Yurtdışından gelen siparişlerde belirli bir zaman dilimi veremediğimiz için bizden alacakları malları başka yerden alıyor. Çin'den , Güney Kore’den alıyorlar. Bu sefer müşterimizde kaçıyoruz. Bir seferlik kaçta sorun değil ama bir belirsizlik ortamı olduğundan müşterinin bir daha gelip gelmeyeceği belli değil." dedi.
"3 günlük kayıp bize bir hafta olarak yansıdı"
Babacan Kauçuk Yedek Parça Satış Müdürü Muammer Karakülah ise, OSB'lerde de kademeli kesintiler olduğundan verimli çalışamadıklarına işaret ederek, "Cirolara hemen yansıyor. Yapılan işin ticari olarak cariye dönmesi mümkün olmuyor. 3 günlük kayıptan ziyade bu durumun bize yansıması bir haftalık kayıp gibi oldu. Bu kayıpları telafi edeceğimizi düşünmüyoruz çünkü önümüzü göremediğimiz bir sürecin içindeyiz. İç piyasada ortak sorunun elektrik kesintisi olduğundan herkes birbirini anlayabiliyor ancak yurtdışında iş yaptığınız bağlantılarınız bu durumu anlayamıyor ve bir güven kaybı oluyor." dedi.
